18

8.5K 300 5
                                    

Otoparkın karanlık oluşu Damlanın gözlerinde akmak için bekleyen yaşları gizlemiyordu. Adamın suratına attığı sert tokat sayesinde kendini biraz olsun iyi hissetti.

"Sen!" Diye soludu burnunda.

"Evet ben? " dedi bulut yanağını okşarken. Acıdığından değildi biraz karıncalanmıştı.

"Bunu bana herkes söyleyebilirdi Bulut. Ama ilk kez yatağıma aldığım adamın söylemesi ... tanrım sen insan misin? Bana bunu nasıl söylersin! "

Bulut ceketini düzeltti.

"Borayla yattın mı?" Dedi. Sesi boş otoparkta yankılanıyordu.

"Bulut. ." Diye fısıldadı Damla. Gücü kalmamıştı yer ayaklarından kayarken asansör kapısı açıldı.

Bora telaşla Damlanın yanına gelirken Bulut Damlanin beline çoktan sarılmıştı. Gözleri kapanan Damlayı Buluttan çekip alan Bora kendi arabasına bindi. Peşinden onu takip eden sekreterine Damlanin eşyalarını toplayıp getirmesini istedi.

Hastaneye geldiklerinde acile alınan Damla Boranın elini sıkı sıkı tutuyordu.
Bulut söylediği sözlerin ağırlığını Damla sedyede hastaneye girerken fark etti

Saatler birbirini kovalarken hastaneye Göksu ve Kuzey geldiler. Damla sakinleştiri nedeniyle henüz uyanmamıştı.

Bora Damlanın elini bir dakika olsun bırakmadan saatlerce başında beklerken Bulut uzaktan neler kaybettiğine bakıyordu
Damlanın burada olmasına sebep olmak Olmak istiyordu evet haketmişti bunu ama neden içi yanıyordu. Peki neden elini tutan bu adamı parçalarına ayırmak istiyordu.

"Kıskançlık seni yok edecek" dedi Metin bey
"Ne zaman geldin?" Diye sordu.

"Saatlerdir burada dikilip onları izliyorsun Bulut. Burada olmalarında katkın var biliyorum. O kızı senden başkası bu kadar üzemez" dedi.

Bulut bahçeye çıkarken babası peşinden gidiyordu.

"Yalnız bırak beni lütfen " dedi Bulut.

"Sen benim oğlumsun Bulut. Damlada benim kızım sayılır. O kızın kalbi tertemiz daha açılmamış bir gonca gibi.. o nişanlısına aşık olan Mugeye böbreğini verdi. O gelinliğini secmesinde yardım edip bir zamanlar sevdiği adamı evlendirdi. Kalbi bu kadar büyük bir insan ben daha önce görmedim Bulut." Dedi yaşlı adam. Gözlerinden bir damla yaş ayaklarının ucuna düştü. Bulut babasına döndü.

"Onunla olamam" dedi tek kelimeyle.

"Olabilirsin Bulut. Korkunu yenmen gerek herkes Aslı gibi değil " dedi.

Aslı adı adamın ağzından çıkarken Bulut gerildi.

"Öyleydi baba. Boraya bakarken aynı onun gibiydi. Elini tutarken o adamı öperken.." diye fısıldadı

"Sende seviyorsun değil mi?" Dedi adam.

"Neyi değiştirir ki? Onu tamamen kaybettim"

"Sözlerini geri alamazsın ama unutmasına yardım edebilirsin" dedi.

Kapıdan çıkan Göksu ve Kuzey el ele metin beyin yanına geldi.

"Damlayı taburcu ettiler. Biz eve gidiyoruz . " dedi

"Damlanın yanında kalsaydın" dedi Metin

"Bora onu eve bırakacağım dedi bizde bişey diyemedik adam nişanlısı" diye atar yaptı Kuzey.
Kız kardeşi gibi gördüğü kadını kıskanıyordu yani ne vardı?

"Göksu sen akşam onda kal"

Hastaneden çıkıp Borayla konuşmadan evin yolunu tuttular.
Otoparkın içine girdiklerinde bazı şeyler anımsayınca gözleri doldu.

Kırılmış bir bayana söylenecek son sözlerdi belkide ama Bulut bunu düşüncek kadar alcak gönüllü birisi değildi.
Kapıya geldiklerinde Bora sessizliği bozdu.

"Ne söylediğini biliyorum " dedi Bora kadına yaklaşırken.

"Belkide dogrudur. Ben tescilli-"

Parmakları kadının dolgun dudaklarına kapandı. Dıger eli gözündeki yaşları sildi ve hemen yüzüne düşen haşin 2 tel saçı arkaya attı. Şimdi avuçlari ay bir yüzle dolmuştu.

"Sen hayatımda gördüğüm en güzel insansın" diye fisildadı.

"Ama-"

"Birini ömür boyu sevebilrsin Damla. Ama güvenemezsin. Onu yanında isteyebilirsin onunla olmak isteyebilirsin ama olmak zorunda değilsin. Damla beni yanlış anlama ben seni cidden arkadaş olarak görüyorum ama Bulut seni kıskansın diye bu oyunu oynadık. E çürük meyve verdi ağacımız. Bende yol yakından keselim" dedi.

Kafasıyla onayladı Damla.

Kolonların ardında duydukları ile şoka giren Göksu ağabeyine öfkeyle doldu. Ama hak verdi.
Bu fikir kimden çıkmış olabilirdi ki?

Damla Boraya sarıldı. Parmağındaki yüzüğü adama uzattı. Kırmızı taşlarla süslenmiş güzel zarif bir yüzüktü. Asla klişe değildi.

"Bu senin. " dedi parmağına geri takarken.
"Parmağına takmasanda boynunda olduğunda beni yanında hissedebilirsin"

1 AY SONRA 'ISPANYA'

Damla Boranın iş yemeği için davet ettiği ispanya turunu tabikide kabul etti. Ispanya çok güzel bir ülkeydi ve bu fisat kacmazdı

Bulutu anımsatacak herseyden kaçınmıştı. Metin beyden Özür dileyip onunla. Ve eşi Melek hanimada veda etmisti.

Buradan Italyaya gececekti. Ve dönmek istemediği gün gibi ortadaydı.

"Ne düşünüyorsun?" Dedi Bora yemeğine dokunmayan kadına.

"Italyaya gideceğim " dedi.

"Harika " diye destek çıktı Bora.

"3 haftadir buradayız. Işlerin bitti sanırım " dedi

"Işlerim biteli 2 hafta oluyor" dedi bora.
"Kafanı toplaman için sana süre tanımak istedim. Doğru bir karar vermen gerekiyor damla. Italyaya gidip aşkını unutacak misin yoksa Türkiyede savaşacak misin? " dedi.

"Savaşmak istemiyorum Bora. Bu benim son gurur kırıntım"

"O halde Italyada sana mutluluklar diliyorum"

LISTEN TO THE RAINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin