15

10.8K 310 6
                                    

Ben sana birşeyler vaad etmedim ki

Mesajlarla beni taciz e diyordu. Kesinlikle taciz ediliyordum.

Belkide sen evliliği fazla takıyorsun

Sahi ben neden onla evlenmek istiyorum ki. Seda var onun için. Bebekleri olacak.

Çocuk benden değil demiş dun.

Dna testi yaptırdığıni biliyordum tehlikeli olmasına rağmen umrunda değildi. Sonuçlar istediği gibi çıkmıştı ama bir sorun vardı..

Neden hala diretiyorsun

Sadece zamana ihtiyacım vardi. Dinlenmeye biraz kafa dinlemeye.

"Elbisen harika. Kumaşı cidden kayıyor resmen" dedi Müge. Gelinliğine olan aşkı bizi 3 gündür meşgul ediyordu. Bu gece yapılacaktır olan Hızlandirilmis nikahin düğünü için elbisemi inceliyordum.

Rengim yine Lacivertti ama maviyide gösteriyordu ışıkta. Uzun yırtmacı ve ip Askıları vardı. Göğüs kısımlarında pırlanta bulunduruyordu.. olukca hostu.

"Sen nasıl hissediyorsun?" Dedim.

Bana öyle bir baktı ki sanki art niyet arar gibi ama bulamayinca kafasını eğdi.

"Alperi seviyor musun Damla?" Dedi

"Ben Alperi hiç sevmemisim Müge " dedim koltuğa otururken.
"Ben sevmek ne demek hiç bilmedim. Daha önce hiç sevilmedim. Ama hep sevdim. Alperide sevdim ama aşkla değil. " dedim.

"Bulut ?" Dedi

"Onuda sevdim. Hemde çok büyük bir aşkla "

Salona inip gelenleri karşılamak için merdivene yöneldim. Bu merdivenden inip yarısında beni babamdan alacak olan Alperi hic hayal etmedim. Biliyordum o olacaktı. Insan olacağını bildiği şeyleri asla hayal etmiyordu. Bulutu hayal ettim. Asla olmayacak bir hayali.

Kırmızı halı ayaklarımın altından kayar gibi oldu. Tutundum.

Birisi belimden Tutup bana destek oldu. Tanıdığım bildiğim bir kokuydu. Beni indiğim 5 basamaktan geri çıkardı. Bir odaya soktu. Damat odası...

"Damla iyi misin?" Dedi acıyla.

"Alper iyiyim başım döndü bir an".dedim.

"Sana bunları yaşattığım için çok Üzgünum"

Keşke sadece bana yaşattıklarinla kalsaydı..

"Alper saçmalama lütfen ben, iyiyim sen Mügeye bak istersem" dedim.

Damat odasında iki buklum yatarken elbisemin açık kalması umrunda değildi.

Alper çıkınca içeri hemen Bora girdi.

Bir kaç gündür sürekli telefonda görüşür ve bazen beraber kahvalti yapıyorduk.

"Merdivenlerden inecek gibi değilsin " dedi kulağıma doğru.

"Yardim etmek istiyor musun?" Diye sordum.

Cevaplamadı. Ellerimi tutup beni kendine ćekti.

"Gidelim"

Uzun merdivende tekrar başım döner gibi olsada ellerim kasli kolları tutuyordu.
Bulutla gözlerim bir an buluştu. Beni gözleriyle soyarken sinirden Sedanin kolunu sıkıyordu.

Sonunda yerime geçtiğimde Bora hemen yanıma kuruldu. Fazla geçmeden gelin ve damat alkış eşliğinde indiler.

Gece tamamiyle sorunsuz geçti. Buluta hiç bakmadım hatta ne yalan söyleyeyim Bora ile sohbet ettince o tarafa bakmak aklima bile gelmedi.

Sabah Silivri'deki evimden çıkıp Kuzey ile buluşmak için Nişantaşına geldim. Oturduğumuz kafede kimse yoktu saat çok erken değildi.

"Bugün kapalıyız efendim " dedi esmer bir kız.

"Ama açık görünüyor " dedim inatla.

"Temizlik yapılıyor hanımefendi sizi karşıdaki subemize alalım " dedi.

Kuzeyde benimle beraber aynı sorunu yaşayıp yanımda yerini alırken sinirle söyleniyordum.

Ne gariptir ki ben bundan 45 gün önce Milano'da sabah kahvemi yudumluyor ve derdim tasam olmadan yaşıyordum.

"Ricardo sana yeni bir teklif yapmak istemiş. Ama Bulut geçen gece engel olmuş. Bora ilede konuşmuş. Etrafa ateş saçıyor diyorlar. " dedi.

"Ilgilenmiyorum" diyebildim.

"Beninlede konuştu. Göksu ikinizin arasında yaşananlardan dolayı sana gelemiyor. Ne zamandır dertleşmiyoruz dedi. Kendine bir duvar ördün ve kimseyi yanaştırmıyorsun!" Dedi.

"Kuzey! Bana sesini Yükseltme etrafımda bana akıl vererek adamlara ihtiyacım yok! Çekip gidicem o olacak" dedim.

"Nereye gidebilirsin? Adam onu kendime saklıyorum repligi ile etrafindaki herkesi uzaklaştırıyor-"

Sinirle kestim sözünü. Tek bir kelam daha duyacak halim yoktu.

"Beni ne sıfatla kendine saklıyor haberin var mı?" Dedim ellerim masada yumruk olmuştu.

"Bulut Zadeoğlunun sevgilisi sıfatıyla" dedi ardında duyduğu sesle. Bir an tepesi attı.

Arkamı dönmesemde Bulutun oturmak için Kuzeyin kalkmasını beklediğini biliyordum.

Kuzey kalkınca sert ve iri gövdesiyle kuruldu karşıma. O gövdede kaç saat uyurdum ama yinede doyamazdım kokusuna. Pamuk yastıklardan daha sıcak daha yumuşaktı. Kokusuyla uykuya dalardım. Uyanmak istemezdim ama onuda görmek isterdim.

"Damla bana kızgın olduğunu -"

"Bulut sen beni seviyor musun?" Dedim aniden.

"Nereden çıktı bu?" Dedi şüpheyle.

"Beni seviyor musun! Sevmiyormusun!" Dedim.

"Bunu bilmiyorum " dedi.

"O zaman daha fazla konuşma! Çünkü bundan sonra duyacaklarım için kesinlikle sağır olacağım."

LISTEN TO THE RAINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin