4

17.2K 386 5
                                    


Multimedia Damla Tansöz.

Huzursuzca yerimde kıpırdandım.
Buraya geleli 1 saatten fazla oluyordu. Beklemem için odasına aldıkları adamın beni saatlerce bekletmesine karşılık sabah erken kalktığım için oturduğum yerde uyuklamaya başlamıştım.
Önümde dokunulmamış bir kahve vardı. Soğuk ve sekersizdi.
Düşünceler eşliğinde odanın kapısı aralandı ve içeri önce ihtişamı girdi. Sonra elinde tuttuğu siyah yağmur damlaları bulunduran paltosu ve parlak zengin işi olduğu belli olan takım elbisesi.

Garipce beni süzdüğünü fark edince ustalıkla yerimden kalktım. Bugün elbise değilde kendimi öz güvende hissetmek için dar bir pantolon üzerine beyaz badi ve deri ceket gitmiştim. Zincirli botlarım vazgeçilmezimdi.

"Kusura bakmayın beklettim. Önemli bir toplantıydı" dedi.

Yakalarındaki pudra izleri gözüme takıldı. Icten içe komik bulduğum duruma gülümsedim. Yanımdan geçip masasına otururken üzerinden gelen bayan parfümüde gözümden kaçmadı..

"Tabiki işten önce ihtiyaç gelir" dedim anlamaz bakışlarını üzerime değdirince kaçırmadan bende baktım.

"Anlayamadım?" Dedi. Sesi sert ve otoriteyi sağlar cinstendi.

"Yakanızdaki pudra izleri rahatsız etmiyor mu?" Dedim imayla. "Ama benim için sorun değil. Zaten ben anlaşmayı imzalayıp gideceğim. Ama illa değiştirmek isterseniz 10 dakika daha beklerim. Zaten 1 saatten fazladir bekliyorum. 10 dakika sorun olmaz" dedim.

Yakıcı bakışlar ve igneleyici tonu hazırladı bir süre. Bekliyordum. Sıkı bir laf etmesini ama söylediği tek şeyle haklı olduğumu kanıtladı.

"Çok konuşuyorsun."

Masasının kenarında tıkırdattığı parmaklarını izliyordum. Parmaklarıyla tuttuğu ritim dikkatimi dağıtıyordu. Gözümün önünde duran kağıda çevirdim bakışlarımı.

"Bildiğin gibi biz oldukça yüksek lisans yapmış insanlarla çalışıyoruz. Babam senin iyi bir manken olduğunu söyledi. Fiyatta anlaşamayacağımız konusunda çok iddaalı olduğunuzu ve benim vereceğim rakamı bilmeden hareket ettiğinizi söyledi. "

Ağzım hafif açıldı. Para konusunda kesinlikle yanlış anlaşılmıştım. Daha fazlası mi?

"Para konusu benim konuşmak istediğim son konu olsada madem ilk açtınız söyleyeyim, sevdiğim insanlarla çalışırken para benim için arka planda kalan ufak bir unsur. Ama çekimler sırasında beni evden alan bir araca ihtiyacım olabilir. Geçici bir süre şoför ve araç tahsis edilmesi tercihim. Bir ajansla çalışmıyorum. Parada istemiyorum. Belirttiğim gibi arabam yok ve taksi beklerken işe geç kalmakta istemiyorum. Onun dışında sormak istediğiniz?" Dedim.

Benim gibi bir süre konuşacaklarini tarttı.

"Öncelikle çok konuşuyorsun. Başım şişti. " dedi. Masamda duran kağıdı alıp eliyle yırttı ve bilgisayarı açıp kafasını bana çevirdi.

"Bir sandalye çekip yanıma gelir misin?" Diye sordu.

Toplatı sandalyelerinden birini güç bela çekip uzağında bir köşede duruyorken bana küçümser bir bakış attı.
Benim yarım saate getirdiğim sandalyeyi tek Eliyle üzerinde ben varken yanına çekti.
Uzun parmakları klavyede biraz oyalandıktan sonra kafası bana döndü. Sıcak nefesi bana dönünce burnu yanağıma değdi.

"Anlaşmayı biz yazıyoruz" derken dudakları yanağımda hareket ediyordu. Dışardan giren biri beni öptüğünü düşünebilirdi.

Tekrar ekrana döndüğünde rahat bir nefes aldım. Bir hayli çekici gelen kokusuna yenildim.

"Anlaşmaya söyle başladım.

...... söz konusu olan anlaşmanın karşılığında Damla Tansöz ile yapacağımızı çalışmaya ek olarak bir araç ve şoför hediye olarakta 1 yıl boyunca makyaj malzemeleri yenilenecektir.
Mali bir durum söz konusu olmadığı için anlaşma Bulut Zadeoğlu ve Damla Tansöz arasında kalacaktır.

Anlaşmayı yazıcıdan çıkartıp hemen imzaladım.

Zorlukla titreyen ayaklarımı oturduğum yerden kaldırdım.

"Yeni işiniz hayırlı olsun" dedi

Uzattığı elini resmiyetle sıktım.

Gözlerine bakma cesaretinde bulunmuyordum.

"Bir kahve içer miyiz?" Dedi telefonu kulağına götürürken.

"Ben bir soğuk çay rica ediyorum" dedim. Kahveden nefret ederdim.

"Kahve sevmeyen insan bulmak zor" dedi kahvesini yudumlarken.

"Buraya oturan herkese kahve ikram etmenizden anlamıştım" dedim. Saatlerce içmem için bekletilen o iğrenç sıvı hala masadayken korkuyla baktım. Yosun mu kenardakiler?

"Kesinlikle sormamaları bir kabalık. " dedi.
Bakışları yüzümde kilitlendi.
"Alper ve Müge ile aran nasıl?" Dedi.

Bunu duymaktan bıktığım için derin bir nefes alıp çayımı yudumladım.

"Benim aram kimseyle iyi değildir bay Zadeoğlu" dedim.

"Bulut de lütfen" dedi.

"Pekala Bulut benimle alıp veremediğin nedir?" Dedim.

"Senin gibi kadınların ilginç yanlarını keşfediyorum. Sonra da ilgileniyorum" dedi.

"Benim gibi kadın nasıl oluyor? " dedim. Sakin kalmaya devam ediyordum.

"Bilirsin işte şımarık ve fazla seksi" dedi.

Aptal aptal suratına baktım. Benimle böyle konuşma cesareti nereden geliyordu?

"Konuştuklarına dikkat et. Beni tanımıyorsun. Içimde kimin için ne için mücadele verdiğimi bilmiyorsun. " dedim.

Ayaklanıp üzerimdeki deri ceketin fermuarini cektim. Üzerimden yere atıp badimin uçlarından havaya kaldırdım.

Ameliyat yaramın hemen üzerine parmaklarımı gezdirdim.

"Bunu kimse yapmazdı. Ben yaptım. Ve inan bana bunu yaparken düşündüğüm tek şey şımarıklık ve seksi bir vücuddan fazlaydı" dedim.

Badimi indirip ceketimi giydim.

"Güzel dövme " dedi.

Bileğimin hemen sağında duran yağmur damlasının şemsiyeye düştüğü anın resmi..
Güzel bir dövmeydi.
Anlamıda benim için önemliydi.
Ona bakma nezaketini göstermedim. Veya konuşmak için ağzımı bile açmadım.
Çantamla beraber kapıyı ardımdan kapatmadan çıktım.

Yürüdüm belki saatlerce çünkü eve yaklaşmıştım. Ilkbaharın güzel cıvıltısı yoktu. Sanki bir sonbahar gibiydi. Yağmur yine hafiften çiseliyor gözyaşlarımla yanağımdan akıyordu.
Insanların beni anlamasını beklemiyordum. Insan sevdiğinden vazgeçer mi? Bilmiyorum. Ama ondan kolay vazgeçmemdeki en büyük etken beni aldatmış olmasına rağmen yalvarmış olmam ve onun beni harabeye döndürmesine izin vermemdi.
Uzaktan bakıyorum. Benim halim hal değil.
Para için kimsenin yüzüne bakmazdım.
Ama sırf Alperi elimden almasınlar diye hisselerimi vermeyi bile düşündüm.
Ama sonra o hisseler annemindi. Tırnakları ile kazıyıp inşaa ettiği bu İmparatorluğu iki kalcak bir pezevenk için yıkamazdım.
Zamanla Alperinde benden hoşlanmadığını anladım.
Onunla fiziksel anlamda bir birliktelik yaşamamıştık. Ama ben erkeklerin ihtiyaçları olduğunu aldatıldıktan sonra anladım.
Karşıma geçip
Onun bana verdiği ama senin veremediğin çok şey var dediği günden beri vazgeçtim ben.
Her şerde bir hayır vardır dedim geçtim.
Hayrımı bekliyorum.

Lanet eve adım atıp salonda Yeliz ile Mügeyi gördüm.
Beni farkermedikleri belliydi.

"Bak kızım. Bulut denen adam karun gibi zengin. Alperden bile. Eğer Bulutun altına girip kendini Kraliçesi yapmazsan Alpere kalırsın. "Dedi
Sıradaki hedeflero Buluttu. Ama kaçırdıkları bişey vardı kı Bulut denen adam şeytana bile papucunu ters giydirirdi.

LISTEN TO THE RAINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin