11

12.2K 335 8
                                    

Bir kamyon tuz basmışlar kalbimdeki yaraya. Acıdan nefes alamıyorum. Yanımda yatan bu adam benim canını acıtıyor nefesimi kesiyor.
Alışkın olmadığım bir sabaha uyandım. Çıplak bedenime sarılı yeşil çarşafım ve kafamda yastık vazifesi gören sert bir gövde.
Uyanmış olduğunu düzensiz nefesinden anlıyorum. Parmaklarının vücudumda mayhoş bir his bıraktığı dakikalarda kafamı yüzüne çevirdim.

"Günaydın" dedim.

Elleri bedenimi yukarı çekti ve bana doğru eğilen kafasıyla anlık bir hisle dudaklarına kapandım.

"Günaydın" dedi geri çekildiğinde

"Sen erken uyanirsin ama saat geç biraz" dedim sıkıntıyla.

"Akşam yorgun yattım sayende. Ee bide iş yok vakit öldürdüm. Seni izledim" dedi.

Istemsizce güldüm. Yataktan doğrulup çarşafı bedenime sardim.

"Banyoyu ben kullanıyorum" diyip hemen duşa girdim. Akşam bu duvarda bana yaptıklarını düşündükçe içim bir garip oluyordu.

Ben çıktıktan sonra Bulut girdi.
O banyodayken bende hemen bir kahve hazırladım. Sonra bir sandviç yaptım.

Bulut yere sağlam basan ayakları ile kapıda beni izliyordu.

"Neden bacakların açık?" Dedi korkuyla.

O söyleyince fark etmiştim. Ayakta bacaklarım büyük V seklinde açık duruyordu. Kapatmak için hareket edince canım yanıyordu.

"Farkında değildim" dedim.

Elleri ile belimi kavrayıp beni koltuğa yerleştirdi.

"Biraz dinlen evde. Bende bugün islerimi halledip geleceğim sonra 3 gün daha burdayım "

Acıyan bacaklarım değilde arasında bulunan küçük sızı yavaş yavaş dinmeye başladı. Odamın içinde ufak değişikler yapıp kendimce vakit öldürdüm. Farkında olmadığım tozları silip alışveriş yapmak için yağmurlu havaya uygun eşofman takımı giyip müzik eşliğinde hızlı bir alışveriş yaptım.

Eve geldiğimde gözüme çarpan dağınıklığı topladım.
Mutfakta hazırladığım ufak tefek atıştırmaların yanına meşur italyan lezzeti olan makarnadan yaptım..

Bulut gelmemekte ısrarcı davranırken sonunda kapı çaldı.

Uzun boyu elinde bir çiçek ile kapıda duran adama baktım..

"Gerçek misin sen? " dedim elindeki çiçeği alırken.

"Bilmem dokun istersen" dedi muzip bir tavırla.

Kollarım boynuna dolanirken hırıltılı nefesini boynumda hissettim.

"Bulut sen gerçeksin" diye inledim.

Gerçekten onu özlediğimi kokusunu içime çekince anlamıştım.
Bazen böyle bir anı hayal etmeye başladığımda sadece buraya kadar gelebiliyordu. Sevgiliydik gezip dolaşıyor tatil yapıyorduk ama sonra olay bende bitiyordu. Ya uykuya dalıyordum. Ya da hayal kurmayi unutup başka bir hayale geçiyordum.

"Türkiye ye dön" dedi belimden tutup beni odaya taşırken..

"Sözleşmem var 3 senelik" dedim.

"Artık yok Damla" dedi beni yatağa oturturken.

Dikkatle izledim onu. Ceketini askıya atıp dolabı kapattı.

"Ne demek bu?" Dedim Şaşkınlıkla.

"Ödedim demek!" Diye söylendi. Elleri gömleğinde oyalanıyordu. Ayağa kalkıp üzerine yürüdüm.

"Bunu kabul etmeyeceğimi biliyor olman gerekirdi! Bana sormalıydın! Ayrıca ben neden Türkiye ye döneceğimm?" Dedim.

LISTEN TO THE RAINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin