10

12.2K 341 4
                                    

Milanoda geçen güzel 1 haftanın ardından kendimi artık bu yalnızlığa ve sessizliğe alıştırmıştım. Bulut sabah kalktığımda evde yoktu. Göksu onun erkenden kalkıp işe gittiğıni söylediğinde en azından bir veda edebilirdi demeden edememiştim.
Kuzey ve Göksu ile vedalaşıp evden Yeşilköye kadar bana eşlik etmelerine izin vermedim.. Atatürk Havalimanından Milano uçuşumu gerçekleştirdikten sonra hattımı ve telefonumu havaalanında kırıp attım. Gerekli numaraları deftere not etmiştim.
Hemen yeni bir hayata adım atmak zor olduğu için ilk 2 gün bir otelde kalmış kendimce tatil yapmıştım. Menejerim ile tanışıp kaynaşmıştım. Çalıştığım sirketin Ceosu Ricardo Gonzalo bilmem ne benimle ilgili bazı planlarından bahsetmiş ve bana stil danışmanı tutmuştu.
Tabikide koskoca Moda şehrinde kendi stilimle ünlü olacak değildim.

45 katlı bir binada 24. Katta kalıyordum. Tek bir yatak odası vardı ve birde oturma salonu.
Onun dışında gayet hoş bir evdi benim için.
Salonda oturup çay içerken maillerime bakıyordum.
Burada olduğum süre zarfında Göksu ve Kuzey dışında babamlada mailleşir olmuştuk.
En son bana bir mailinde Yelizin istediği bir markanın çantası ilk üretimi burada oluyormuş onu almamı rica etti.
Bugün mağazalardan birine gidip o çantayı alacaktım.

Göksu ise mailinde bensiz sıkıldığını söylemişti ama nedense 1 haftada bana attığı mail sayısı 3tü. Ve ben hergün kontrol edecek fırsatı bulurken onun Kuzeyle muhattap olup beni yalnız kaldığında hatırlamasına bozulmadım. Yinede mutlu olduğunu bilmek yetiyordu.

Yerimden kalkıp üzerime bir ceket giyip şu lanet çantayı almak için yola koyuldum.

Mağaza da ilginç tasarımlar olsada en çok gözüme çarpan bir kravattı. Ipek gri siyah çizgileri olan kadifemsi bir dokunuş hissediren bu pahalı kumaşı Bulutun üzerinde görmeyi hayal ettim. Elimle kumaşı incelerken alma dürtümü engelleyemeden hemen askıdan çekip yanımdaki kıza verdim.
Yelizin çantası ve Göksu için yeni sezon platform topuk Parlak rugan bir ayakkabı aldım. Müge için seksi bir iç çamaşırı ve erkek takımınida Alpere aldım. Bunları gören Müge kesin delirecekti ama herkese umrumda olmadıklarını göstermek istedim.
Melek hanıma bir şal ve Eşine kalite el işçiliği olan kol düğmesi aldım.

Babama ne almam gerektiğini biliyordum.
Yeni sezon siyah ipekten bir eşofman aldım. Babam hiç esofman almazdı ve giymezdi. Onun icin bunu almak istedim.

Ileri düzey olmayan Italyancamla hediye paketi yaptırdım ve üzerlerine isim yazdırdım. Iclerinede küçük notlar.

Mağazadan çıkıp posta ile adreslere yolladım.

Hediyeler yerine bulduğunda herkes tek tek mail atıp teşekkür etsede Buluttan tek bir ses seda yoktu. Insan bi teşekkür eder en azından desemde kendimi her gece onun yanımda yattığını hayal etmekten alamıyorum.
Neden bilmiyorum belkide etkilendiğim için ama bana dokunuşu beni öpüşü hiç aklımdan çıkmıyordu.

Üzerimdeki siyah deri elbiseyle bir yemekte bulunuyordum.
Iş adamlarının toplandığı her ülkeden gelen yakışıklı Ceolar vardı.
Benim ise burda bulunmamdaki tek amaç. CEO muz olan Ricardoya eşlik etmekti..

Adam ne davet olsa 2. Adam olarak beni yanında sürüklüyordu. Buda beni bir hayli iyi hissettiriyordu.
Her akşam yemeğe çıkıp beni eve bırakıyor ve çekimlerimde yanımda oluyordu. Yakında bana evlenme teklif edecek diye korkuyordum.

Saat ilerlerken dansa kalktığımız pistte eş değiştirirken mavi gözleri ile beni sinsice süzen Bulutun kollarına attım kendimi. Fark etmem sadece 2 saniye sürdü. 3 ayda hiç degısmeyen kokusunu buram buram içime çektim.

"Burada ne arıyorsun? " dedim şaşkınlıkla.

"Uluslar arası bir davet bu. Kozmetik alanında uzman adamları toplayıp fikir birleşiminde bulunuyoruz. Asıl sen ne arıyorsun o piç Ricardonun yaninda?" Dedi.

LISTEN TO THE RAINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin