41. Akşam Yemeği

367 88 35
                                    



12. Nisan - Cuma

Sabah amcamlar gelmişti. Önce amcamla bayramlaştım. Sonra Serda yengemle. Melisa ve Kağan'la sonra. Kahvaltıyı hazırlamıştık Feride ve abimle.

Masaya geçtik hemen.

"Evin ne kadar şirin" dedi yengem.

"Teşekkür ederim."

"Bir şeye ihtiyacın var mıydı canım, bilemedik ama."

"Hiçbir şeye ihtiyacım yok yenge, iyi ki geldiniz."

"İsteme olacakmış, çok heyecanlandım. Bir süre burdayız, bütün hazırlıkları el birliğiyle yaparız."

"Evet, günü belli değil ama."

"Olsun kızım, vaktimiz var nasılsa" dedi amcam.

"Peki. Şey amca teyzem de burada."

"Ne yüzle burada?"

"Bilmiyorum. Bayram bayram kalbini kırmak istemiyorum da. Bir tatsızlık yaşanmasın olur mu?"

"Sen sıkma canını. Ee anlat, nasılsın?"

Sohbet ederek kahvaltımızı yaptık. Sonra evden çıktık hep birlikte. Öznur'u da aldım yanımıza. Bilmediğim yerlerde o bize rehberlik edecekti. Onlara Artvin'i gezdirirken yengemin isteme alışverişi tuttu. Onun heyecanı beni de sardı tabi. Yengemle orada ısındı aramız, bunun ikimizde farkındayız.

Uzun bir gün boyunca hem gezdik, hem alışveriş yaptık. Bir yerlere yedik içtik. Artvin'de o meşhur köprüye geldik. Melisa fotoğraf çekiyordu. Onlarla bende bilmediğim şeyler keşfediyordum. Öznur görülmesi gereken yerleri gezdiriyordu bize.

Amcam ve abim iyi anlaşmıştı. Kağan benimle fotoğraf çekiniyordu. Onu zaten çok sevmiştim yanımda İnci varken de. Feride fotoğrafçımız oldu o gün. Çok eğlendiğimiz de bir gerçekti.

Yorgun döndük eve. Bayramın son gününü aileme ayırmış oldum. Yengemin aldıkları yatağımın üstünü tuttu. Onları kendi kendine konuşarak ayırıp dolaba kaldırıyordu.

"İpek!"

"Gel amca."

Kapıyı açarak başını uzattı.

"Kızım, oğlanın ailesini yarın akşam misafir edelim. İsteme işini konuşalım."

Heyecanım katlandı.

"Tamam amca, söyleyeyim."

"Alışveriş yapılacaksa gündüzden halledelim."

"Yaptık biz, evde her şey var."

"Heh tamam.

^^

Murat can sıkıntısından küçük yeğenine sarmıştı. İbo'yla boğuşuyordu salonun ortasında.

" Ay Murat çocuk gibi bir dur allasen, çay koydum. "

" Sevgilimi özledim abla, bize karşıma. "

" Ula oğlum, git kapıdan gör gel. Manyak mısın ya?"

"Pazar günü göreve çıkıyorum, yarın mecbur göreceğim zaten. Aha telefon" deyip kalktı çocuğun altından. Telefona uzanıp aldığında İpek'in aradığını görüp ışık hızıyla evden çıktı bahçeye.

"İpeğim."

"Aşkım ne yapıyorsun?"

"Oturuyoruz yavrum sen ne yapıyorsun?"

YÜREĞİNE MESKEN Where stories live. Discover now