Sevmek, birini bulmak veya kazanmak değil... Bir başkasında kendini bulmaktır...
Emma Goldman.
13.Ağustos - Cumartesi
Müthiş yoğun bir haftayı geride bırakmıştım. Eve gelene kadar ruhumu bir yerde uykuya bıraktım. Bahçeye girdiğimde üst katın balkonundaydı herkes.
"İpek, gel kahvaltı yapalım."
Murat da oradaydı. Onu pazartesiden beri ilk defa görüyordum.
"Abla çok yorgunum ya. Yatacağım hemen."
"Kızım aç açına olmaz."
"Hiç merdivenleri çıkacak halim yok inan."
"E sallayayım sepeti" dedi Murat. O kadar yalandan güldüm ki yıkıldı gülmekten. "Şaka yaptım kız. Alayım seni."
"Gerek yok. Gelirim."
Yana gidip neredeyse sürünerek çıktık merdivenleri. Murat kapıyı açmış, kaslı kolunu kapıya dayamış, pişmiş kelle gibi sırıtıyordu.
"Komik bir şey mi var?"
"Günaydın."
"Amin" diyerek ayakkabılarımı çıkarıp içeriye adım adım attım ama diğer elini beline koyunca kaslı kolu geçişimi daralttı.
"Dinliyorum bir saniyen var."
"N'ber?"
"İyi" deyip koluna dokunarak çektirdikten sonra geçtim. Mis gibi erkek kokuyor vicdansız. İçeriye geçip çantamı bıraktıktan sonra esneyerek balkona çıktım. Murat'ın yerine oturdum. Bana ne. Gerçi o da gelip yanıma oturdu.
"Günaydın."
"Günaydın" diyerek önümde ki tabağı alıp yeni bir tabak koydu Gönül abla. Çay koydu sonra.
"Kizum ayakta uyuma."
"Ya iki gecedir bir kızla uğraşıyoruz. Kız sinir krizi geçiriyor, babası alıp hastaneye getiriyor, kız istemiyorum istemiyorum diyor, neyi istemediğini söylemiyor. Delirdik hocamla. Onu sakinleştirmek şöyle dursun kızı tutmaya çalışırken pestilimiz çıktı."
Kolumu dürttü Murat.
" Belki yaşamak istemiyordur. "
Göz devirdim, bu da komiğine gitti. Şöyle gülüp duruyor çıldıracağım.
" Öldürelim mi kızı anlamadım?"
"Kendi haline bırakın."
"Ay canııııım. Orası hastane, bende hemşire, o da hasta. Anladın mı? Hiç sanmıyorum" diyerek önüme döndüm.
Gönül ablanın sofraları hep çok güzel oluyordu. Hepsinden yiyordum. İştahımı da açtı işin ilginç tarafı.
"Egemen abi bir şey diyeceğim ama ben yaparım demeyeceksin ha!"
"Söyle kizum hallederum."
"Bak şimdi!"
"Aşkım bir dur desin kız. Söyle yavrum sen."
"Şimdi benim Turan amcam delirmeden araba işini çözmem lazım. O araba alırsa pahalı bir şey alır altından kalkamam. Bana şöyle tatlı, ayağımı yerden kesecek bir araba bulabilir miyiz? Dursun amcaların kapısında var ya, öyle bir şey. "
" Benim o" dedi Murat.
"Ha! Çalışıyor mu?"
"Herhalde yani."
YOU ARE READING
YÜREĞİNE MESKEN
ChickLitİpek yetim ve öksüz bir asker kızıdır. Ailesinin kaybı onda büyük bir travma yaratır. Bir gece kız arkadaşıyla dışarıya çıktığında genç ve yakışıklı bir adamla tanışır. Bütün geceyi onunla geçirir ve sabahında onun asker olduğunu öğrenir. Ondan kork...
