28. Bir Yolunu Bul

691 107 8
                                    






23.Eylül - Cumartesi



Pamuk gibi yatağımda uyandım. Dün akşam evime gelir gelmez bir uyudum sabaha kadar. Yanımda Feride vardı, öyle tedirgin yatmış ki neredeyse düşecekti.

"Feride."

Birden kaldırdı başını.

"Hı. Ne oldu canım? İyi misin?"

"İyiyim iyiyim. Rahat yat diyecektim."

Ayaklarımı sarkıtarak kaydım yatakta. Saat altıydı. Annem şey derdi.

"Kızım daha çok erken. Uyu biraz daha."

Ama ben uyumazdım. Uykum bitti ve gün başladı benim için. Uykum bitti derim ve o zaten erken babam evde olmadığı için erken saatlerde tünerdi camın kenarına, içer olurdu kahvesini. Benimle birlikte kalkar.

"Önce elimizi yüzümü yıkayalım ki her şey net olsun."

Banyoya girip ihtiyacımı giderdikten sonra elimi yüzümü yıkadım.

"Saçlarını tarayalım. Sonra güzelce öreyim."

Saçlarımı açıp taradım usul usul. Sonra gücüm yetmedi balık sırtı örmeye, bende tek omuzuma aldım saçlarımı, yan örgü yaptım. Kollarımı kaldıramıyordum çünkü.

"Baş başa kahvaltı yapalım mı?"

Zaten öyle yapmıyor muyduk? Babam yokken biz hep baş başaydık. Odaya geçtiğimde Feride'yi çok yorgun ama buna rağmen oturmuş kendini ayıltmaya çalışırken buldum.

"Uyu canım sen. Bir su içip geleceğim."

"Sen bu saatten sonra dünyada uyumazsın. Kalktın bir kere."

Tatillerde aksi gibi altıda uyanmaya bende gıcık oluyordum ama yapacak bir şey yok.

"Dinlen sen ya, iyiyim ben."

"Salonda Yunus var. Murat yukarı çıktı gece."

"Aaa geldi mi sevgilim?"

"Geldi sevgilin. Bayağı bekledi sen uyurken başında. Gece olunca da mecburen gitti."

"Ayh kıyamam. Neyse gidip bende onu bekleyeyim. Yat sen Feride, ben iyiyim."

"Emin misin?"

"Evet canım, uyumaya devam et. Usul usul çıkarım."

"Seni çıkarayım, ondan sonra yatarım."

Canı rahat etmeyince kalkıp üstüme bol hırkalarımdan birini giydirdi. Usul adımlarla gidip evden çıktık. Birlikte merdivenleri çıkarken durup durup soluklandım. Gönül abla çoktan uyanmıştır. O hep bu saatlerde kalkar. Namaza kalkıyor, sonra uyumuyordu.

Kapıyı çaldık uyanık birinin duyacağı tonda. Nitekim de Gönül abla geldi kapıya.

"Ay kızım gelmiş."

"Size günaydın, ben yatacağım biraz daha."

"Yat kızım, ben İpeğime bakarım."

"Sen iyi ki varsın kadın."

Feride aşağıya inerken eve girdik.

"Murat nerde?"

"Salonda uyudu deli."

"Yanına girebilir miyim?"

"Tabi ki."

Koridorda Gönül abla mutfağa, ben salona girdim. Salonun mutfağa açılan kapısı kapalıydı. Murat koltukta sırt üstü, elinin biri başının altında uyuyordu. Onunla uyuduğum gece geldi aklıma, yine sıcacık oldu içim. Yavaş yavaş gidip yanında ki boşluğa oturdum.

YÜREĞİNE MESKEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin