Bölüm 8∞Şans

Start from the beginning
                                    

"Beni takip ediyorsan neden bana yardım etmedin peki?" dedim sinirle.

Steven gülmemek için alt dudağını ısırdığında elimle karnına vurdum.

"Ya ciddi olsana" dedim kaslarını hissetmenin verdiği sarhoşlukla. Kesin fitness' a gidiyordu. İmkanı yoktu o kadar kasın kendi kendine oluşmasına.

"Ne kadar dayanabileceğini görmek istedim" dedi Steven gülümseyerek.

Ama o gülümserse ben ona nasıl sinirli kalacaktım. Gözlerime kısarak ona baktım.

"İnsan bir yardım ederdi. Senin yüzünden okula geçtim" dedim sinirle. Evden erken çıktım diye oluyordu bunlar hep. Kimseye de haber vermemiştim. Aman tanrım Lisa! Telaşla Steven a baktım. Lisa kesin meraktan ölmüştü.

"Steven telefonunu kullanabilir miyim?" dedim hızlıca. "Lisa' yı aramam gerek"

Steven telaşıma ortak olmuş gibi hızlıca telefonunu çıkarttığında hemen Lisanın telefon numarasını yazıp aradım. Çaldı çaldı çaldı. Ümidimi kesmiştim ki telefonu telaşlı sesiyle ablam açtı.

"Alo?"

"Lisa benim, Katie" dedim sakin olmaya çalışarak.

"Katie! Aman tanrım! Ne kadar korktum haberin var mı? Telefonunu defalarca aradım ama kapalıydı." dedi Lisa endişeyle. "Sabahın köründe okula gitmek de nereden çıktı?"

"Biliyorum, ne desen haklısın. Telefonumun şarjı bitti" dedim Lisa' ya kaybolduğumu pas geçerek. "Sabah erken kalkınca da yürümek güzel olur diye düşündüm"

"Sakın bir daha bana bir haber vermeden dışarı çıkma" dedi Lisa kızgınlıkla. "Korkudan ölüyordum burada"

"Pekala. Şimdi kapatmam gerek" dedim Lisa' ya. "Eve gelince konuşuruz"

Telefonu kapatıp beni izleyen Steven a verdim.

"Teşekkür ederim" diye mırıldandım.

"Sanırım kardeşindi" dedi Steven. "Senin için çok endişelenmişe benziyor"

"Ablam" diye onayladım. "Bence fazla korumacı ve tedirgin davranıyor"

"İnan ablanın haklı sebepleri var" dedi Steven mırıldanarak.

"Efendim?"

"Hiçbir şey. Hadi gel okula gidelim " dedi Steven. "Şansımız varsa öğle yemeğine yetişebiliriz"

Güldüm. Şansım olsaydı zaten kaybolmazdım. Kafamı sallayarak onayladım. Beraber yürümeye başladık.

Steven önde ben arkada yürüyordum. Onu incelemek benim için daha kolay oluyordu böylelikle. Onun seksi vücudunu...

Gözlerim kulağına takıldığında şaşırmıştım. Steven ın bir kulağı delikti. Küpe mi kullanıyordu. Şimdiye kadar nasıl fark etmemiştim peki?

Steven a yetişip onun yanında yürümeye başladım.

"Küpe mi kullanıyorsun?" diye sordum merakla.

Steven' ın eli kulağına gitti. Kulağında ki deliği eliyle bastırdı.

"Evet, kullanıyordum" dedi şaşkınlıkla. "Ama sanırım kaybetmişim"

Eli hala kaybettiği küpeyi bulabilecekmiş gibi kulağında dolaşırken "Nerede düşürmüş olabilirim" diye mırıldandı zor duyabildiğim bir sesle.

GİZEMLİ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now