17

2.2K 169 33
                                    

Araz Emirzahoğlu;

Kim kaçırdı lan beni?!

Karşımdaki duvarın dibinde yüzü gözü dağılmış, elleri bağlı bir adam oturuyordu. İki saattir çatık kaşlarla bana bakıyordu.

Kıskandı sanırım.

Onun gibi yerde değilde sandalyede bağlıyım ya, ondan. Kıskandı.

Depoda kabak gibi ortada bağlıydım.

Deponun o büyük kapısı açıldı ve içeriye üç adam girdi. İkisi korumaydı. Salak tiplerinden belliydi zaten.

Ortadaki adam ise bir yerlerden tanıdık geliyordu.

Elindeki bastonunu yere vurdu.

"Ee Araz, hadi baban bu sefer de o malları vermesin de göreyim!" Kaşlarım çatıldı.

Bu adam...

"Bana bakın hayatımın en büyük hataları!"

"Akşam bu eve iki büyük iş adamı gelecek, odanızdan çıkmayacaksınız. Çıt sesinizi bile duymayacağım. Anlaşıldı mı?!"

Haa! Bu o adamlardan bir tanesi!

De, o benim babam değil ki artık.

Millet ev değiştirir, biz baba değişiyoruz! Ya sabır ya selamet!

"Derdini çok iyi anladım ama o benim gerçek babam değil kardeşim." Kaşları çatıldı.

"Nasıl yani?"

"Senin o bunak kafan basmaz, boş ver." Bana doğru yaklaştı. Elini çeneme götürdü ve sertçe sıkmaya başladı.

"Bana bak küçük Demirci-"

"Demirci değilim aptal! Demirci değilim!" Çenemi fırlatırcasına bıraktı.

"Nesin lan o zaman?!"

"Sana ne lan!"

"Sıkayım mı abi?!" Arkadaki adamın dediğiyle sesli bir sabır çektim.

"Allah'ım, ben nasıl bir günah işledim ya Rabbim?!"

"Sıkmayın, iki hırpalayın yeter!" Dedikten sonra çıktı. İkisi üstüme doğru yürümeye başladı.

"Dokunmayın lan çocuğa!" Ona döndüler.

"Kes lan sen sesini! Yine kırmayalım burnunu!" Gözlerimi devirdim.

"Siz birde etrafta adamız diye geziyorsunuz değil mi lan?" Dedim. Bana döndüler bu sefer. Silahını çıkardı. Aklı sıra beni korkutacak.

"Ne diyorsun lan sen?!" Deyip silahı başıma dayadı. Tamam şimdi sıkarsa ölecektim ama sıkmayacağını biliyoruz.

'Abileri' sıkmayın dedi de.

"Burada ki herkes sıkmayacağını biliyor geri zekalı. Çünkü abiciğiniz sıkmayın dedi de." Kenardaki adam güldü kısıkça.

Sinirle bağırıp silahını beline koydu ve çıktı sinirle depodan. Diğeri ise yüzüme yumruk geçirince başım yana yattı.

Hassiktir!

Eli ağırmış lan! Başım ağrıyordu zaten!

Bu sefer karnıma yediğim tekmeyle öne eğildim istemsizce, öne eğilmemi fırsat bildiği için diziyle burnuma geçirdi.

"Senin ben yapacağın işi sikeyim! Ah..."

"İyi misin?"

"Sayılır, sanırım burun kırmayı seviyorlar." Dediğimde güldü ve başını salladı.

"Senin ne işin var oğlum bu adamlarla?"

"Bunun bahsettiği adam benim babamdı, yani bir zamanlar. Meğerse doğumda karışmışız."

"Karışmışız?"

"İkizimde var." Başını salladı. Oğlum ne korkmuştur lan Arat...

"Neyse işte, reşit olmadığımız için gerçek ailemize verildik. Bu geri zekalının olanlardan haberi yok demek ki. Hâlâ onu babam sanıyor."

"Peki sen?" Dediğimde gülümsedi.

"Benim ki özel." Anladım dercesine başımı salladım.

"Neredeyiz peki?" Rize'de dağa çıkarmaktan başka bir şey yapmazlar herhalde değil mi?

"Kıbrıs'tayız." Dediğinde gözlerim irileşti.

"Haa?!"

"Neredeyiz neredeyiz?!"

"Kıbrıs'ta." Dedi tepkime gülerken.

"Şaka yapıyorsun!"

KINAYI GETİR ANEEYYYY

ALIN SİZE İŞKENCE, AKSİYON, AYRILIK, ALLAH NE VERDİYSEE

İÇİNİZ RAHATTIR UMARIMMM

SİZİ ÖPÜYORUMMMM

BELKİ SAHURDA BŞR TANE DAHA ATARIM

AMA BELKİ BİLEMİYORUMMM

SİZİ ÖPÜYORUMMMM

🐟🐟🐟🐟🐟

𝘈𝘳𝘢𝘻 𝘐̇𝘭𝘦 𝘈𝘳𝘢𝘵 (𝘎𝘦𝘳𝘤̧𝘦𝘬 𝘈𝘪𝘭𝘦𝘮)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin