18

3.1K 229 71
                                    

Araz Emirzahoğlu;

İki Gün Sonra...

Sertçe yutkundum, karnım tahmin edebiliyorum ki mosmordu. Yüzüm zaten net beter halde. Umarım bu izler kalmazdı, yoksa hayallerimden vaz geçmek zorunda kalabilirdim...

Depo kapısı sertçe açıldı ve içeriye Muzaffer girdi, adı Muzaffer miş.

"Senin baban asker mi lan?!" Dedi bana doğru yaklaşırken.

"Sana ne lan." Yumruk savurdu hızla.

"Bu cevabından belli! İtin oğlu seni!" Kaşlarım çatıldı bakışlarımı yüzüne diktim.

"Seni gebertirim lan! Düzgün konuşacaksın!"

"Kes lan sesini! Leşini göndereyim mi o it babana ha?!" Yüzüm istemsizce gerilmeye başlarken derin bir nefes aldım sakinleşmek için. Yok sakinleşmiyorum.

"Yarın bir gün ensene inip ters düz siktiğinde göreceğim ben seni! Şerefsiz!" Elini boğazıma götürüp sertçe sıkmaya başladı. Nefesim yavaş yavaş kesilmeye başlarken konuştu.

"Seni gebertirim, anladın mı?! Seni gebertirim!" Elini çekince öksürdüm. Tam piç!

"Hep laftasın!" Dediğimde kenarda artık gücü kalmamış olan Pusat abi bana yeter bakışları atıyordu.

Susmayacaktım!

"Sizin az çok ne işler çevirdiğinizi biliyorum. Az kalmadım Adnan'ın yanında. Örgütlerle iş birliği yaptığınızı biliyorum! Teröristsiniz! Benim ülkemde başı boş gezen bir vatan hainisiniz!" Dediğimde bastonuyla sertçe omuzuma vurdu.

"O ülke bizim olacak!"

"Boş hayaller peşinden koşmayın, bu ülke kaç yüzyıldır sizin gibileri diri diri gömdü. Hâlâ akıllanamadınız! Çünkü o kafanızın içi boş!"

"Yeter! Kes sesini!" Depodan çıkmak için adımlarken adamlarına döndü.

"Ölmekten beter hale getirin şu küçük iti!" Deyip çıktı depodan.

"Yapma Araz, yapma..." dedi kısılan sesiyle Pusat abi.

"Yapacağım abi, yapacağım!" Ağzıma dolan kanla geri yutkundum. Vücudum feci derece de ağrıyordu...

"Çok gençsin Araz... Gençliğine yazık..."Alışığım abi dayak yemeye...

Bir şey demeyince gülümsedi burukça.

"Hayallerin vardır Araz..."

"Var... Asker olmak istiyorum..." dedim. Kaşları havalandı.

"İşte yazık değil mi oğlum? Hayalin ne güzel..."

"Benim kaderim böyle abi... Tam mutlu olacağım diyorum, bir tekme vuruyor düşüyorum..." sessiz kaldı.

İçeriye adamlar ellerinde bir şeylerle girince derin bir nefes aldım. Önüme koydukları suyla ne yapacaklarını tahmin etmek zor değildi.

Saçlarımdan tutup sertçe suya soktular başımı, bir süre sonra nefessizlikten başımı sallarken çıkardı.

"Cezanı çekmeye mahkumsun!" Dediğinde gözlerimi devirdim.

"Sen bir kessene sesini." Dedim nefes nefese.

Sinirle sokup çıkardı kafamı defalarca.

Sırtıma yediğim darbe ile sandalyeyle yere düştüm. Abi dağdaki teröristi bir günde buluyorsunuz da beni mi bulamıyorsunuz?!

"Bıraksanıza lan çocuğu!" Fayda etmez abi...

İkisi beni tekmelemeye başladıkları anda karnımda sızı hissettim. Ağzımın kenarından akan sıcak sıvıyla gözlerim karardı.

"Araz! Bırakma lan kendini!"

Arat'la küsken olmaz...

Arat'ı son kez görmeden olmaz..

Arat Emirzahoğlu;

İfadesizce oturmuş yeri izliyordum sadece.

"Ne oldu Arat?! İkizin kaçırıldığı için üzgün müsün?!" Uğur'un dediğiyle ona çevirdim bakışlarımı.

"Uğur yeter artık! Çocuk yok lan! Kaçırıldı! Hâlâ neyin fitneliğini yapıyorsun?!" Dedi Dinçer amcam.

"Gerekirse gebersin, umurumda değil amca artık!" Dediğinde ilk defa ellerimin titremesine sebep olacak sinir hissettim.

Sinirle ayağa kalkıp Uğur'un yakasına yapıştım ve sağlam bir yumruk attım.

"Seni yemin ederim gebertirim!" Arslan abim belimden tutup geri çekti beni ve sıkıca sarıldı.

"Sakin ol abim... Sakin ol..."

"Odandan çıktığını görmeyeceğim Uğur!" Dedi babam sinirle.

"Amca bulduk! Vallaha bulduk!"


ŞİMDİ BİTİRİNCE ATAYIM DEDİM YARIN OKUL ÇIKIŞINA KADAR BEKLEMEYİN LÜTFENNN DMSMMFMDKFKDKSK

SAHURDA YORUMLARDA GÖRÜŞRÜZ

HAMSİLİ RÜYALARR

🐟🐟🐟🐟

𝘈𝘳𝘢𝘻 𝘐̇𝘭𝘦 𝘈𝘳𝘢𝘵 (𝘎𝘦𝘳𝘤̧𝘦𝘬 𝘈𝘪𝘭𝘦𝘮)  ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin