Günlerce Sör Artina'yı bekledim ama beklenmedik bir şekilde beni ziyarete gelen kişi, Dük Elgy'ydi.
"Hmm. Rahatsız olduğunu mutlaka gösterirsiniz."
Bu adamın neden beni görmeye geldiğini merak ettim ama Dük Elgy sadece gülümsedi, ceketini koltuğun arkasına astı ve oturdu. Ona söyleyecek hiçbir şeyim olmasa da ben hâlâ imparatoriçeydim, o ise hâlâ ülkemde misafirdi. Ben de önceden haber vermeden onu ziyaret etmiştim ve en sonunda ben de ona gülümsedim.
"Sizi buraya ne getirdi?"
Dük Elgy bu sorudan kaçınmak yerine masama bakıp dilini şaklattı.
"Bu kadar çok belgeyle uğraşmanızın nedeni nedir?"
"Bu sadece iş."
"Yalnız mı çalışıyorsunuz? Peki ya bir asistan?"
Bir asistan birkaç yıl önceden plan yaptığımı görürse şüphelenirdi, bu yüzden tek başıma çalışmak zorunda kaldım. Dük Elgy'ye ne için geldiğini tekrar sorduğumda ağzını kapalı tuttu ve bana baktı.
"Dük ? Neden öyle görünüyorsunuz?"
Bir süre tavana baktı ve ardından hızla başını salladı.
"Suçluluk duygusundan dolayı beni öldüreceksin."
"Suçluluk duygusu mu?"
o ne hakkında konuşuyordu? Ona alaycı bir bakış attım ama o sadece başını eline dayadı ve bana baktı. Bunu ne kadar süre yaptığını bilmiyorum ama sonunda ayağa kalktı ve izin isteyerek odadan çıktı.
'O'nun nesi var?'
Onun dışa dönük davranışları beni şaşırttı ama onun peşinden gidip ne demek istediğini soracak zamanım yoktu.
Sör Artina'nın dönüşünden önce, boşanmadan önce, Baş Rahibin gelişinden önce bile yapılacak o kadar çok iş vardı ki bütün gece uyanık kalsam bile yeterince zamanım olmuyordu. Kontes Eliza'dan bana atıştırmalık getirmesini istedim, sonra tekrar masama oturdum. Artık tek istediğim Sör Artina'nın Baş Rahip'ten önce gelmesiydi.
Ancak ertesi gün Başrahip geldi. Saray hayretle fısıldaşmaya başladı. Yalnızca gerçekten önemli bir şey olduğunda Başrahip ziyarete gelirdi, hatta Yeni Yıl Balosu davetini reddedecek kadar ilgisizidi.
Sör Artina'dan ise hâlâ haber yoktu.
Baş Rahip İmparatorluk Sarayı'na varır varmaz doğrudan Sovieshu'yu görmeye gitti. Kilitli bir kapının arkasında özel olarak konuştuklarını duyduğumda bacaklarım altımda bükülecek gibi oldu.
Hayır, iyi olacağım. Sovieshu yeniden evlenme başvurusuna müdahale edebilir ama elbet bir yolu olacaktır. Heinley teklifle ilgili fikrini değiştirmedi. Boşanmayı onayladığınızda ikinci bir evlilik istemenize gerek yok...
***
Baş Rahip, Sovieshu ve Navier'in düğün günlerinde ne kadar genç olduklarını hatırladı. Ardı ardına yükseldikçe ve statü yükseldikçe, daha genç yaşta evlenmek daha yaygındı.
Rahip, çiftin genç yetişkinler olarak nasıl göründüğünü hatırlamadan edemedi. Güzel zamanlardı. Birbirlerinin ellerini tuttular, birbirlerine baktıklarında gülümsediler ve düğün resepsiyonu boyunca birbirlerinin yanına sarıldılar. Genç Navier saatlerce topuklarının üzerinde durduğu için Sovieshu gelini taşıyarak insanların gülmesine neden oldu. Baş Rahip çiftin geleceğinin mutlulukla dolu olacağından emindi.
Ama şimid gündemleri; boşanma. Boşanmak!
Saraya girer girmez hemen Sovieshu ile karşılaştı. Kapı kapanıp odada sadece ikisi kaldığında, Başrahip şaşkınlıkla İmparator'a baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remarried Empress (Yeniden Evlenen İmparatoriçe) TÜRKÇE ÇEVİRİ
Historical Fiction''Boşanmayı kabul ediyorum.'' Sovieshu yarı rahatlamış, yarı pişman bir ifadeyle bana baktı. Maskaralık mı yapıyordu, yoksa samimi miydi? Şu ana kadar iyi bir meslektaş ve mükemmel bir imparatoriçeydim. Hiç kavga etmemiştik; ta ki o onu getirene kad...
