otuz yedi

6.3K 678 93
                                    

"Berat topu unutursan seni gebertirim!" diye bağırdı Rojin.

Berat koşarken birden bana çarptığında elindeki top düştü.
"Ya! Özür dilerim!" dedi topun peşinden koşarken.

Güldüm. Zıplayarak annemlerin yanına mutfağa geçtim. Birazdan çıkacağımız için her şeyin hazır olduğuna emin olmaya çalışıyorlardı.

"Aynur tabakları fazla fazla koy! Tavuk az mı gelir acaba?"

"Yok abla çok aldık, kalmaz inşallah."

"Kalmaz kalmaz."

Birlikte pikniğe gidecektik. Tüm konak beraber hareket etmemiz çok zor olacağından ve bu kadar insanı kaldıracak bir mesire yeri olmadığından bir kısmımız evde kalıyordu tercihen.

"Kurban, şunları tut hele."

Amcam ağır bir saklama kabını elime tutuşturduğunda yüzümü buruşturup hızlıca masaya koştum ve üstüne koydum.

"Anne abimler nerede?"

"Kapıdaydılar. Arabaları ayarlıyorlar."

"He tamam."

Arkamı döndüğümde kolumu tuttu.
"Nereye ya? Şuradan bir şeyler al götür bari."

Elime bir şeyler diye diye her şeyi yığdığında oflaya oflaya dikkatli adımlarla aşağıya indim. Biraz fazla ağır olduğundan sendelememek için zor tutuyordum kendimi. Bernas yanıma gelip ellerimdekilerin bir kısmını aldı.

"Nerene aldın o kadar şeyi?"

"Ben mi aldım sence Bernas?"

Beraber yürüyüp onların arabasına koyduk eşyaları. Onu uzun zamandır görmüyordum ve konuşurken bunun sebebinin tatile gitmesi olduğunu öğrenmiştim. Arabanın önünde sohbet etmeye dalmışken birden bacağıma vurdu. Canım acımıştı bu yüzden refleksle ben de ona vurdum.

"Hayvan! Acıdı mal mısın sen?!"

"Pikniğe böyle mi gelinir amına koyayım?" dedi gülerek.

Şort giymemden bahsediyordu. Aslında gayet normal bir şorttu.

"Sana mı soracağım? Aptal!"

Elini omzuma atıp birden boynumdan öptü.
"Kızma yav, sevdiğimden uğraşıyorum."

Boyundan ve enseden öpmek erkek kuzenlerim arasında genelde sevgi gösterisiydi yani aslında art niyet barındırmazdı ama yine de kendimi garip hissetmiştim.

Başımı kaldırdığımda Baran'ın bizim arabanın önünde babam ve abimlerle ayakta dururken dümdüz bir ifadeyle bize baktığını gördüm. Belki Said veya Mirza olsa kızmazdı ama Bernas'ı çocukluğumuzdan beri sevmediğini biliyordum.

"Tamam dur." deyip uzaklaştım ondan.

Yavaşça yanlarına yürüdüğümde Baran'ın yanında durup sanki bulaşıyor gibi yapıp dizine vurdum hafifçe. Babamı dinlerken elini omzuma atıp kendine çekti beni. Kolunun altında durup onu izlerken bana bakmamıştı babamı dinlediği için.

"Sizin arabaya gerek yok, zaten hepimiz alıyoruz. Sığarız." dedi babam amcama.

Baran'ın kolunun altından çekilirken hafifçe omzuna dokundum. Koşarak içeriye girip anneme baktım.

"Anne çıkacağız hadi!"

"Geldik!" dedi yengem.

Onlara haber verdikten sonra dışarı çıktım. Abim, Baran, Said, Bernas ve ben bizim arabaya bindik. Abim öndeydi, Baran direksiyonda ben de Baran'ın arkasındaydım. Bernas da ortamızdaydı. Said'le maç konuşuyorlardı.

Nazende (bxb)Where stories live. Discover now