otuz dört

10K 848 327
                                    

Ofiste oturmuş dizlerimi sallayarak boş boş bilgisayar ekranına bakarken birkaç gün hevesle gelmiş olmama rağmen azalan iş yüzünden dümdüz durmak can sıkıcıydı. Oflayarak ellerimi şortumun cebine atıp şeker çıkardım. Faruk Bey nereye gitmişti bilmiyordum ama sanırım onun da şu an işi yoktu burayla.

Ofisten çıkıp babamın yanına gitmeye karar verip aşağıya diğer çalışanların yanına indim. Öğle arasına yaklaştığımız için çalışmaları hafiflemiş hatta bazıları çıktıkları erken dakika kadar erken gelmek şartıyla molaya çıkmışlardı bile. Üç günde yakınlaşabilmiştim hepsiyle.

"Karaca." diye fısıldadı yeni tanıştığım Kaan.

"Efendim?" dedim gülümseyerek.

"Gel."

Elimdeki bardağı bırakıp koşarak yanlarına gittim.

"Öğle arasına çıkacağız sen de gelmek ister misin?" dedi Sevim. Çok tatlı bir kızdı.

"Olur!"

Birkaç kişilik grup halinde nereye gideceğimizi konuşurken içeriye Baran, Yusuf ve abimi beraber girerken gördüğümde duraksadım. Şaşırmamam gerekiyordu çünkü iş dolayısıyla zaten bir araya geliyorlardı ancak ben ofiste ilk kez gördüğümden şaşırmıştım.

Üçünün de gözü bana kaydığında ben sadece abime bakmıştım.

"Nereye?" dedi abim direkt.

"Öğle arasına."

Etrafımdaki insanlara bakıp başını salladı. Yusuf hiçbir şey yapmadan bana baktı ancak sonra bakışlarını kaçırdı.

Alt dudağımı büküp diğerleriyle beraber molaya çıktım.

Öğle arasından sonra tekrar odama döndüm. Kapıyı açtığımda Yusuf'u içeride görmüş olmak duraksamama sebep olmuştu. Beni görünce derin bir nefes aldı. Kalkmak için ellerini masaya koyduğunda içeri girip hızlıca başımı iki yana salladım.

"Rahatsız oluyorsan ben çıkarım hiç sorun değil." dedim elim kapının kolundayken.

Yeşil gözleri gözlerime değmeden konuştu.
"Yok, ben sen rahatsız olursun diye şey ettim."

"Yok ben olmuyorum. Zaten çok işim de yoktu. Sen otur burada."

Onun karşısındaki yerlerden birine oturdum. Tek işim şu an uyumamak için direnmekti.

Oturmama fırsat kalmadan Baran hızlıca içeri girdi. Elindeki dosyayı Yusuf'un önüne koyup bir şeyler söyledi. Yusuf hepsini başıyla onayladı.

"Ben düşünmemiştim o kısmı." dedi dosyayı önüne çekerken.

Sonra yanıma oturup onun dosyayı incelemesini izledi. Herkes sessizken bana döndü.

"Benim odama gel." dedi gözlerimin içine bakarak. Biraz sert konuşmuştu.

"Eve gideceğim."

"İsabet olur."

Kaşlarımı çattım.
"Ne diyorsun sen yine be?" dedim çirkefleşmemek için kendimi tutarken.

"Ben bırakırım."

"Gerek yok."

"Ben bırakırım, dedim. Ben bırakacağım."

"Of aman ya!" dedim ayağa kalkıp odadan çıkarken.

Baran da peşimden çıkıp kolumu tuttu.
"Neye sinirlendin?"

"Bir şeye sinirlenmedim eve geçeceğim diyorum sadece."

Nazende (bxb)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt