Birkaç Santim

905 126 82
                                    

İyi okumalar.

.
.
.
.

Ertesi gün Taehyung elinde bir kahvaltı tepsisi ile girmişti.

Yeni uyandığım için saçlarım darmadağındı ve gözlerimi tam açamamıştım. Taehyung elindeki tepsiyi bırakıp bana güldü ve yatağa oturdu.

"Çok salak görünüyorsun."

Doğrulup gözlerimi ovuşturdum ve elimle ağzımı kapayarak esnedim.

"Ama neden öyle diyorsunuz Kim Taehyung beyefendiciğim?"

"Çok konuşma da yemeğini ye hadi. Unutma odadan çıkmak yasak. Kapını kilitlemeyeceğim ama gözüm üzerinde."

Kalkıp gittiğinde tepsiyi önüme çekerek bana hazırladığı yemeği yemeye başladım.

Yemek bitince yataktan kalkıp dışarı çıktım, tepsiyi kapının önüne bıraktım ve içeri girip yatağımı topladım.

"Taehyung'u kızdırmadığım sürece bir sorun yok. Hem aramız düzelmeye de başladı. Bana artık evcil hayvan gözüyle bakmıyor."

Gülümseyerek yatak toplama işini bitirdikten sonra bir kitap alıp koltuğumu pencerenin önüne çektim ve kitap okumaya başladım.

Birkaç saatin ardından Taehyung'un içeri girmesiyle başımı kitaptan kaldırıp ona baktım.

"Sıkıldım. Bir şeyler yapalım."

Kaşlarımı kaldırarak şaşkınca ona baktım. Benimle bir şeyler mi yapmak istiyordu?

"Anlamadım, benimle vakit mi geçirmek istiyorsunuz?"

"Of Jungkook. Gidiyorum ya."

Ayağa kalkıp yanına gittim ve elini tuttum daha sonra ona dokunmamın yasak olduğunu hatırlayıp ellerimi hemen ondan çektim.

"Gitmeyin tamam. Ama ne yapacağız ki?"

"Bilmem, siz ölümlüler ne yapıyorsunuz ki?"

"Nasıl? Siz hiç vaktinde insan olmadınız mı?"

Başını iki yana salladı.

"Hayır Jungkook. Ben safkanım."

Taehyung'un geçmişi şu an daha da ilgimi çekmişti. Kaç yaşındaydı? Yoongi ile ne zaman ve nasıl tanışmıştı? Bu yıla kadar neler yapmıştı? Hepsini bilmek istiyordum ama bana anlatmayacağı aşikârdı.

"Yoongi de mi safkan?"

Başını sallayıp ellerini cebine soktu.

"Hadi düşün. Geçmişimle ilgili sorularını daha sonraya sakla."

Bu demek oluyordu ki bir gün mutlaka cevaplayacaktı! Ama daha vakti değildi. Olsun anlatacaktı sonuçta!

Gerçekten bu merakım başıma çok büyük belalar açmıştı. Ama kendimi de durduramıyordum ki! İçimdeki öğrenme isteği bitmiyor. Okulda da böyleydim, o yüzden derslerime çok odaklıydım. Neyse ne alaka ki şu an?

"Siz vampirler ne yapıyorsunuz ki boş vakitlerinizde?"

"Ben genelde avlanırım. Güzel kan bulmak zor şu zamanlarda. İnsanlarda artık şehirde yaşadığı için insan kanı bulması da bir hayli zorlaştı."

"Aç mı hissediyorsunuz?"

"Biraz ama gözlerimi kan bürümedi daha."

Gülümsedi ve bana yaklaştı.

"Başka sorun yoksa gidelim."

"Bir tane daha var."

Derin bir nefes verip gözlerini devirdi ve geri çekildi."

Campfire | taekookWhere stories live. Discover now