BÖLÜM 32.

323 20 15
                                    

Selaaamalaaarrrrr

Gelen mesaj ise tüyler ürperticiydi.

+905******:O adamlar senin yanında öyle yakın dururken ölmeleri an meselesi.

Tamam.

Sakindim.

Sakin olmalıydım.

Kesinlikle sakin olmalıydım.

NERDEN GÖRÜYORDU LAN BU PİÇ BENİ?

Bora telefonu elimden çekip kendine iyice yakınlaştırdı ekranı.

Sanırım mesaji iyice anlayıp sindirmeye çalışıyordu ve üstteki mesajları da okuyordu.

Onun elinden telefonumu almak için hareketlenmiştim ama Yağız çekti bu sefer telefonu da.

"Ne?"dedi anlamaya çalışarak "Ne yaparmış? Ne?"

"Öldürürmüş öyle mi?"

Vücudum buz kesmiş gibiydi telefon elden ele dururken ben öylece ortada kalakalmıştım.

Yetmiyor muydu çektiklerim?

Yetmiyor muydu bu cana bu kadar acı?

Bakışları üzerimde hissediyordum ama hiçbir tepki veremiyordum.

Yade ve elada hızla gelip telefondaki mesaja bakmıştı.

Girişteki kanepeye oturup öylece boşluğa baktım. Etraftakiler de boş boş baktığımı görünce benim için korkmuş olmalıydılar.

"Aleda"dedi Yağız sanki beni rahatlatmak isteyen bir ses tonu ile.

"Korkma ben yanındayım o şerefsiz ne sana birşey yapabilir ne de bana"

"Gelicek.."dedim güçlü tutmaya çalıştığım sesim ile"Gelicek hepimizi dağıtıcak nasıl bir manyak olduğunu bilmiyorsun.."

Bora elini omzuma koyup okşadı yavaşça"O manyaksa biz neyiz Aleda? Elimiz armut toplamayacak herhalde bizimde. Merak etme bulup içeri tıkıcaz onu hemde hiç kimseye birşey olmadan"

Yine gözlerim doldu. Yine tutamadım kendimi. Yine aciz durumdaydım Yağızın karşısında.

Daha iki dakika önce herşey güzeldi?

Ela gelip sıkıca sarıldı bana. Duygusal biriydi onunda hemen ela gözleri dolmuştu.

Yüzümü iki elinin arasına alıp gözlerime baktı."Ben yanındayım. İster öleyim ister kalayım. Yanındayım."

Gözlerimden ilk gözyaşım firar ettiğinde bende ona sıkıca sarıldım.

Sanki herşey geçicekmiş gibi..

Bora Poyrazın yanına gidip bir kaç şey konuştu ve ikiside sonrasından hızla konaktan çıktı.

Yade ise karşımda bana ağlayarak acıyan gözlerle bakıyordu.

"Bahtsız kızım benim....Kadersiz kızım..."

Ortamdaki hava ağır kasvetliydi Yağız bundan bıkmış olacakki bağırmadan ama yinede yüksek bir sesle bozdu bu havayı.

"Yeter. Ağlayıp sızlamanın kimseye bir faydası yok. Ben onu koruyacağım."

Ela yanağımdan süzülen gözyaşlarımı sildi o sırada kendi gözyaşlarına bakmadan.

Bende onun gözyaşlarını sildim. Belkide gerçek dostluk buydu.

Beraber gülüp beraber ağlamak...

"Koruruz tabi.. bırakır mıyım ben kardeşimi"dedi ela gülümseyerek bana bakarken.

Bir yanıma Yade oturdu bir yanıma da ela. İkiside bana sarılıp başlarını omzuma koydu.

Ben ise yağıza döndüm.

"Korur musun beni..?"

"Herşeyden,herkesten "

"Ya koruyamazsan ya yine yerlere düşersem.."

"O Zaman kaldırırım düştüğün yerden"

"Ya yine düşersem"

"Beraber düşeriz..."

İç çekip verdiğini gördüm o sırada."Yade ela siz odalarınıza gidin ben Aleda ile biraz konuşucam"

"Ama abi.."

"Hadi ela bak hem Yadenin uyku saati çoktan geçti ilaçlarını içmesi lazım"

Yadeyi gerçekten seviyordu..

İkiside burnunu çekip birbirinin koluna girdiler ve yukarı gidip odalarına geçtiler.

Biz tek kalmıştık.

Yağız yanıma oturup ellerimi tuttu. Sanırım ilk defa onu dolu gözleriyle görmüştüm.

Yakışmıyordu dolu gözler ona hemde hiç.

"Korkma tamam mı?"

Gözyaşlarımın düşmemesi için direnirken zar zor konuştum.

"Korkuyorum Yağız.."

"Ben varken korkmana gerek yok"dedi ve yüzümün önüne düşen bir tutam saçı kulağımın arkasına doğru attı.

Sonrasında ise yanağımı okşadı. Bu benim için patlama noktası oldu...

Gözlerimden yaşlar teker teker düşerken o da benimle beraber içli bir nefes alıp verdi.

Başımı alıp göğsüne yerleştirdi. O an bir rahalama hissettim işte.

Sanki evime dönmüşüm gibi..

Aradan ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordum tek bildiğim o gece içim dışıma çıkana kadar yağızın göğsünde ağladığım ve beni sakinleştirmek için uyuyana kadar saçımı okşamasıydı..




Yoğunum bölüm kısa özür dilerim....

GERİ DÖNÜŞ OLSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin