BÖLÜM 24

385 24 5
                                    

Selamlar bu bölüm biraz üzüntü olacak:) çünkü neden olmasın.

Mesaj bir kaç dakika görüldü de kaldığında gülmeden edemedim.

Bora Akgül:Aleda ben gerçekten çok özür dilerim senin olduğunu bilsem böyle davranır mıydım hiç?

Mesajı okurken bir mesaj daha yazdı.

Bora Akgül: Kırılmadın değil mi? Amacım sana kızmak değildi asla zaten istesem de kıyamam yani kızmam kızamam.

Kızmak ve kıymak... Nedense hep bunlar beni bulurdu.

Kader dedi sağ melek.

Mıknatıs gibiyiz her türlü pisliği kendimize çekiyoruz hayırsız biriyiz dedi sol melek.

Mıknatıs gibiysem herkesin beni bulması gerekiyordu o zaman neden herkes gidiyordu benden?

Hakan abim..Annem... Selim abim...

Hepsini kaybetmiştim yanımda bu gerçek ailem diyeceğim kimse yoktu.

Okul toplantıları oluyor annem öldü diyorum. Öldürüldü diyemiyorum...

Arkadaşlarım ile para birleştirip birşeyler alıyorduk param az çıkıyordu"Baban harçlık vermiyor mu sana?"diye soruyorlardı.

İsmine baba denilen adamın bana ne yaptığını anlatamıyorum. Sonra ise hiçbirsey yemiyorum...

Küçüklükten beri yemek takıntım olduğu için yemekhanede çıkan yemeklerin hiçbirini yemezdim. Midem bulanırdı hem ben annemin yemeklerine alışmıştım onun yemeklerinden başka birşey yemezdim ki.

Saatlerce hatta belki günlerce aç kaldığımı biliyordum. Sonra ise en son bir bakkaldaki amca ile zar zor anlaşıp işe giriyorum bakkalda.Bazen okula bile gitmiyorum sadece orda çalışıp para kazanıyorum.

Daha 15 yaşındayken temizlik yapıp para kazanıyordum.

Yaşadıklarımı sindiremiyorum tabi o sırada. Daha bir iki ay öncesinde koca bir konakta yaşayıp aile sevgisi ile büyürken şimdi tek başıma çalışmak zorundaydım.

Nedenini hiç bir zaman anlayamamıştım. Babam annemi neden öldürmüştü? Babam bana neden saldırmıştı? Hakan abim neden cenaze gününden sonra kaybolup birdaha hiç yanıma gelmemişti? Neden Selim abim o adamın yamacına giriyordu?

Hayatım nedenler ile doluydu buda canımı yakıyordu.

Kimsem olmadan büyümüştüm ben. Bazen çok afalladım günlerce yataklara düştüm. Sonra yurttaki abla beni tek başıma hastaneye gönderip sadece hemen geri dönmem için tembih etti.

Hastaneye gidiyordum sürekli kan alınıyor. Halbuki ben iğneden çok korkarım hastaneden de korkarım.

Yanımda kimse olmadan asla hastaneye gitmezdim ben. En azından o yaşıma kadar.

Kanlar alınırken ben kendi kendime ağlıyorum. Odadaki çocuğa bakıyorum. Annesi elini tutmuş zorla ona yemek yedirmeye çalışıyor. Sonra kendi etrafıma bakıyorum.

Benim kimsem yok.

Bir hastane yatağında tek başıma saatlerce bekliyorum. Sonra birşey farkediyorum bu yatak yurttaki yataktan daha iyi. Daha yumuşak. Aynı konaktaki yatağım gibi.

Gözlerim kapanıyor  bir an için. Heryer karanlık oluyor sonra ise bir piknik alanı görüyorum rüyamda. Karşımda ise güzeller güzeli annemi.

GERİ DÖNÜŞ OLSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin