BÖLÜM 4.

1K 48 2
                                    

Aleda

"Bizim küçük kız büyümüş demekki ha"

Küçük kız öyle mi?. O küçük kız büyümüştü . Artık herşeyin farkındaydı herşeyi yapabiliyordu istediği herşeyi.

Tek bir şey dışında. Onu kalbimden söküp atmak konusunda.
Ona dönüp hasret kaldığım o yüzüne baktım. Yine kayboldum denizlerinde. Yine kayboldum o gökyüzünde.

Yade durumun farkına varmış olucakki "hoşgeldin desene oğlum kardeşine" dedi. Kardeşi... Onun için buydum ben kardeşten ötesi yoktu ne ötesi ne de gerisi.

Gözleri gözlerime değdiğinde bakışları değişir gibi oldu neydi bu şimdi? Ne zaman bakmıştı ki böyle bana? Şimdi de bakabilseydi . Doğru ya o hep bakmıştı bana ama hiç görmemişti.

Başını hoşgeldin manasında hafif eğip "hoşgeldin" dedi. Herşey sustu herkes durdu ben onun yıllardır duyamadığım o sesinde takılı kaldım.

Kendimi toplayıp gülümsedim hemen"hoşbuldum Yağız abi" dedim. Herşey istediği gibi olucaktı ben onun kardeşi o ise benim abim olucaktı. Belkide olması gereken buydu belkide kara sevda denilen şey buydu.

Sessiz kaldı öylece baktı gözlerime. İstediğini yapıyorum be adam ne istiyorsun çek şu gözlerini de daha fazla boğulmayayım.

Bekledi bekledi ve bana ilk adımı attı. Ben ise donmuş gibiydim hareket edemiyordum belkide bu donma hissinin sebebi onun gözlerindeki soğukluktu.

Yaklaştı ben bana sarılacak zannederken karşımdaki sandalyeye oturdu. Ben ise pür dikkat onu izliyordum her hareketini. Göz bebeklerinin hareket edişini, üstündeki siyah gömleğin oturunca buruşmasını, boynundaki o ince zincir kolyesinin kemiğinin üzerindeki hareketlerini.

Yade'ye dönüp konuşmaya başladım"ben biraz uyusam olur mu yorgunum yade bir oda ayarlar mısınız bana" yorulmuştum yalan yok ama uyuyacak derecede değil. Sadece ona her baktığımda gözlerim doluyordu ve ben artık o pisliğin karşısında böyle aciz durumda gözükmek istemiyordum.

"Kızım daha az önce çarşıya inip gezmek isteyen sen değil miydin"dedi yade. Olabilirdi evet demiştim ama o bu salak gelmeden önce idi. Ya ben anlamıyorum ki bir insan birini hem bu kadar sevip hemde nefret edebilir miydi? Bu adam insana onu da yaptırırdı. neden mi? Çünkü bu insan ötesi bir varlıktı.

Gözlerini üzerimde hissediyordum ama bunu bildiğimi ona farkettirmek istemedim."Yemek yedirdin tabi bana o kadar uyku çöktü üstüme" dedim. En basit yalan şekli ile.

Ela ordan atladı"kızı gördün bizi unuttun bakıyorum da yağız bey hatırlatırım ben bir hafta sonra artık bu evin kızı olmuyorum biraz da benimle ilgilenin" dedi. Haklıydı gelin olacaktı ama onu öyle kolay vermeye niyetim yoktu. Sonuçta o poyraz iti çok çektirmiş'ti benim kardeşime.

"Sen orda bir dur hele ne belli benim seni o poyraz iti'ne vereceğim" dedim. Ela bana bir bakış attı"kaç kere dedim şu çocuğa it deme diye"dedi. Dicektim çünkü bir kelimede poyraz ismi geçiyorsa it kelimesi de geçicek'ti. İşte tam şu şekil enişte sever olucaksın.

Yağız'ın gozleri ise bizde idi. Ela Yağız'a dönerek konuşmaya başladı "abi ya birşey söyle şuna valla çağırdığıma pişman olucam"dedi. Hemen lafa atıldım "bana bak kızım zaten beni bir hafta önceden buraya getirdin bırak da kardeşimi kolay kolay vermiyim" dedim.

Bu sözüme karşılık yağız güldü. Gülme adam gülme içim gidiyor gülme.

Yade ise masadaki turşuları yeme derdinde idi. Ağzı doluyken konuşmaya başladı "çarşıya inicez bütün mardi'ne göstericem kızım gelmiş benim göstermem gerek"dedi. Gülümseyerek devam etti"hem fena mı olur kız sanada talip çıkar belki"dedi.

Ah yade vah yade ben kocamı bulmuşum kafamda evli mutlu çocuklu'yuz sen ne diyorsun? "Başımdaki talipler yetiyor bana başkaları ile uğraşamam"dedim.

"Başındaki talipler"dedi Yağız.sorar gibi daha çok hesap sorar gibi.





























Yağız sen daha çok cekicen be gülüm
Ayrıca yani sevdiği çocukla kafasında evli mutlu çocuklu olmayanda seviyorum demesin QPWPKRKRPSPWKWM

GERİ DÖNÜŞ OLSAWhere stories live. Discover now