BÖLÜM 22

516 29 11
                                    

HAZIR MIYIZ YAĞIZ AĞA'NIN ANLATIMINAAA.



Yağız'dan

İnsanların doğruları vardır. Ama her insanın doğruları yanlış olabiliyordu. Doğru gördüklerimiz aslında bazen göremediklerimiz olur.

Ben de görmemiştim hatta kör olmuştum.

Yıllar önce yaptığım hata bugün karşıma çıkmıştı. Ondan hata diyerek bahsetmek bile beni üzüyordu.

Bu sadece vicdan azabıydı biliyordum. Başka birşey olmazdı istesemde olamazdı.

Ben yediğim tokatı hazmetmeye çalışırken Aleda karşımdan geçip gitti.

Arkasını dönüp bana bakmadı bile bir an bile duraksamadı.
Haklıydı ama bu kadarı fazla değil miydi?

Aleda güzel kızdı ama ben ona yaşattıklarımdan sonra olabileceği ihtimalini düşünmek bile istemiyordum.

Aleda gittikten sonra hiçbirsey yapamadım. Bağırıp rahatlamak istedim ve bunu konakta yapamayacağımı biliyordum.

Beni gerçekten rahatlatan bir yer tek vardı. Annemin mezarı.

~~~

Mezarlığa geldiğimde uzaktan ağlama sesleri geliyordu. Belli ki biri de rahatlamak için gelmişti.

Annemin mezarına baktım. Öldüğünü hâlâ kabullenemiyordum. Annemde babamda bir trafik kazasında ölmüştü ben 19 yaşındayken. Aleda gittikten bir yıl sonra ikiside bir tatil dönüşü kaza yapıp vefat etmişti.

Annem öldükten sonra herkes bana iyi davranmaya başlamıştı. Sürekli acıyan bakışlara maruz kalıyordum.

"BEN SIRF SENİN İÇİN BU SİKTİĞİMİN ŞEHRİNDE KALMAK İSTEDİM HERKESİN BANA ACIYAN BAKIŞLARINA KATLANMAK İSTEDİM HERKESİN BU KIZIN ANNESİNİ DE BABASI ÖLDÜRMÜŞ DEMESİNE KATLANMAK İSTEDİM SIRF SENİN İÇİN"

Benim yanımda olanlar destek olanlar vardı peki ya onun yanında? Onun yanında kimse yoktu. Tek başına kalmıştı. Kimsesi yoktu Aleda'nın.

Bunları düşünürken iyice anladım benimki sadece üzüntüydü vicdan azabıydı başka birşey değil.

En iyisi en kısa sürede buradan ayrılıp Ankara'daki şirkete geçmek olacaktı. En azından istemeye kadar.

~~~

"Turunç bombayı da mı aldı?"diye sorduğumda o an konağın kapısı açıldı. İçeri siyah takım elbiseli bir adam ve onun elinde ise turunç bomba vardı.

Gülümseyerek ayaklanıp adama doğru yürüdüm. Kesinlikle Boranın çalışan adamlarından biri göndermişti.

"Buyrun Aleda hanım"dedi siyah takım elbise adam turunç bombayı bana doğu uzattı bende hemen kucağıma aldım. Kucağıma aldığım gibi kendini bana sürtüp mırıldanmaya başladı. Gülümsedim bu hallerine gerçekten tatlıydı.

Boynunda ise farkettiğim tasma şeklinde birşey vardı üstünde ise bir isim yazıyordu.

'turunç BombA'

B ve A harfleri büyük kazınmıştı... İnce düşünceli bir adamdı herhalde.
"Sağolun"gülümseyip kendi yerime geçiyordum ki adam bana bir not kağıdı uzattı alıp okumaya başladım.

GERİ DÖNÜŞ OLSATahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon