BÖLÜM 28.

455 33 10
                                    





Nasıl kaçacaktım?

Kaçamazsak bizde delirtiriz dedi sol melek...

Peki benim buna cesaretim var mıydı? Yada gücüm?

Deneyip görecektik.

"Midemi bulandırıp kusmak istemedim"

Bunu dediğim anda Selim abimin yüzünde bir gülümseme belirdi ama kısa bir anlığına. Ne alakaydı yani o gülümseme şimdi?

Babam olacak o şerefsizin ise yüzü buruştu. Tiksinerek baktı bana.

Ne yaptığımı bile bilmiyordum ama yapmadığım birşeyin acısını çekiyordum.

"Birtanem"dedi tekrardan babam. Sanki iyice yaralarımı kanatmak ister gibi.

Bir insanın nasıl canının canını yakmak isterdi?

Sokaktan geçen bir köpeği bile sevebilirdi insan ama nedense kendi çocuğunu sevemiyordu.

Garip hissettiriyordu ve acıtıyordu da.

"Aleda abim"dedi Selim abin bana bir adım yaklaşırken. Ben ise onun bir adımı karşısında geri adım atıp durması için elimle dur işareti yaptım.

"Kısa ve öz konuşacağım Kemal Çiloğlu"dediğimde yüzü iyice tiksinerek bana baktı.

Neden baba demiyorsun diye sormasını bekliyordum ben halbuki.

Gerçekten yazıktı. Bana yazıktı. Anılara yazıktı. Çocukluğuma yazıktı. Kalbime yazıktı.

"Kimlikte senin soyadını taşımayan biri için bu kadar derde tasaya girmene gerek yok. Ben ne seni tanırım ne de yanında duran o adamı. Unuttum bile demiyorum farkında mısın Kemal Çiloğlu? Çünkü ben seni hiç tanımamış gibi davranıyorum. Çünkü sen hiç kimsesin. Çünkü sen hiçbirseysin. Çünkü sen bir katilsin."

Sözlerimi ard arda söylediğimde Selim abim sinirle çenesini ovdu.

Bu onun dilinde gerildi anlamına geliyordu.

Benim onun her halini her tavrını her hareketini aklımda tutmam ise ayrı bir mallıktı.

Annemizi öldüren adamın yanında nasıl duruyordu? Hiç mi annem gelmiyordu aklına?

Söylediklerim onda hiçbir etki yaratmamıştı bu sefer sadece basit bir şekilde güldü.

Ama ben sözlerime devam ettim."Bir katile göre Mardin sokaklarında fazla dolaşıyorsun Kemal Ağa."

Selim abim bana bir adım daha yaklaştı sanki ikimizden farklı bir dertdeydi o.

"Sarılayım bir kez sarılayım abim"Dedi içli şekilde. Ama ben inanmıyordum. İnanamıyordum çünkü yaşadıklarım gördüklerim bunların en büyük nedeniydi.

"Uzak dur"dedim net bir ses tonu ile"İkinizde bu koskoca Mardin'de istediğinize ahkâm kesin ama bana yaklaşmayı düşünmeyin."

Selim abim bana kırgın gözleriyle bakmaya başladı bu sefer. Kalbime işliyordu evet ama kırık, paramparça kalbime işliyordu. Zaten kalbimin öyle olmasının sebebi de onlar değil miydi?

O ise öylece bakıyordu bana süzdü iyice süzdü sonra arkasını dönüp arabasına doğru yürüdü.

"Bu Mardin sokakları elbet bizi karşılaştıracaktır birtanem"

Ve evet bir bıçak izi daha eklenmişti kalbime.

Ne olurdu baba beni sevseydin?

Ne olurdu bende normal çocuklar gibi büyüseydim?

O arabaya binip uzaklaştığında Selim abim ile karşı karşıya kaldık öylece.

"Git"dedim ona bakarken.Daha fazla dayanamıyordum çünkü Her an diz çöküp ağlayabilirdim karşısında.

"Abim.."dedi tekrar içli şekilde.

"Git dedim."

"Sana yeni kavuştum bırak kimse yokken sarılayım bir kere kokunu duyayım"dediğinde kalbim cız etti yine.

"Nerdeydin?"dediğimde afalladı bir kaç saniye.

"Ben ölürken nerdeydin?"

"Aleda abim yapma böyle"dedi tekrar bana yaklaşırken.

"Sen yıllardır nerdeydin abi ya.."dediğimde alt dudağım titremeye başlamıştı. Buda ağlayacağımın habercisiydi.

"Nerdeydin söyle"dediğimde onunda gözleri dolmuştu.

"Sen sana en çok ihtiyacım olduğu zamanda beni bıraktın. Siz beni bıraktınız sende Hakan abimde beni bıraktınız. Kimse de demedi ki bu kız o yaşında nasıl tek başına yapacak? Nasıl koruyacak kendini?"

Bu sefer onun omuzları çaresizce düştü bana baktı dolu gözleriyle.

"Annem...Annem öldü benim...Annemiz öldü bizim..."dediğimde ağlayamadığım için boğazımda bir yumruk oluştu.

Acıtıyordu.

"Ben günlerce ruh gibi gezdim etrafta kimse beni görmedi. Kimse elimden tutmadı. Hep ayağıma birşeyler takıldı takıldıkça ben çabaladım iyice düştüm yaralandım."dediğimde gözünden bir yaş firar etti.

"Ben...Ben sandım ki...Abim gelir dedim...Abim yaralanmama izin vermez dedim..."

"Oysa bilmiyordum ki Abimin en büyük yaram olacağını..."

Artık bende kendimi tutamıyordum istemsizce gözümden yaşlar geliyordu.

"Gel"dedi bana iyice yaklaşıp aramızdaki mesafeyi kapatırken.

"Gel yaralarını ben sarayım..."

Tam ona cevap verecektim ki karşı taraftan bir siyah araba geldi.

İçinden çıkan kişi ise beni şaşırtmıştı.

Çıkan kişi Yağızdı ama onun burada ne işi vardı?

Seni korumaya gelmiş dedi sağ melek.

Yüzleşme yapıyorduk niye geldi bu gerizekalı dedi sol melek.

























Bölüm gecikmesi için özür dilerim ama okul çalışmalar vaktim olmuyor yarın bir Bölüm daha gelicek:)






GERİ DÖNÜŞ OLSAWhere stories live. Discover now