58.bölüm

118 7 0
                                    

"Özür dilerim korkutmak istememiştim. Geliyor musunuz, yukarı çıkalım" dedi Yiğit.

"Tamam bekle geliyoruz" dedim ve ayakkabıları giyip  çıktık Yiğit'le birlikte.

Evin kapısına vurdu ve açan kişiyi görünce şaşırdım.

"Asiye abla ?" dedi kız.

"Leyla ?" dedim.

"Siz nereden tanışıyorsunuz  ?" diye sordu Yiğit şaşkın bir şekilde.

"Anlatırım sana abi, hadi girin" dedi kız.

Hepimiz girip salona geçtik. Yiğit'in annesi, babası ve iki kardeşi vardı.

"Selamünaleyküm" dedi annem.

"Ve aleykümselam hoş geldiniz" dedi Yiğit'in annesi.

Hepimiz oturduktan sonra Yiğit'in kız kardeşi durumu anlattı.

"Biz Asiye ablayla aşağıda tanıştık. Arabamın aküsü deşarj olmuş, bu yüzden de o bana yardıma geldi" dedi Leyla ve Yiğit bana baktı.

"VAllah kız kardeşin olduğunu bilmiyordum" dedim ve herkes gülümsedi.

"MaşAllah kızım pek de güzelmişsin" dedi Yiğit'in annesi babası bende utanmıştım.

"Asiye sen ne iş yapıyorsun  ?" diye sordu Yiğit'in annesi, o an şaşırdım kaldım ve Yiğit'e baktım.

"Ben özel harekat polisiyim" dediğim an şaşırdılar.

"Gerçekten mi ? Yiğit'le aynı şubede mi görev yapıyorsun  ?" diye sordu Yiğit'in babası.

"Evet" dedim.

"Baba, Asiye benim gibi başkomiser" dedi Yiğit.

"Bu genç yaşta mı  ?" diye sordu babası.

"Evet. Yani ben 30 yaşında ola bilirim de Asiye genç yaşta oldu, yani çok başarılıdır bu yüzden de başkomiser oldu. Zaten en başında komiser yardımcısı olarak eğitim almıştı sonra da özelharekata girince komiserlik sınavına girdik ondan sonrada başkomiserlik" dedi Yiğit.

"MaşAllah kızım, çok başarılı olmuşsun çalışkansın" dedi Yiğit'in babası.

Yiğit'in ailesiyle tanıştıktan sonra isteme için gün belirledik. Biz sade bir nikah istedik, fazla kişi olmayacaktı, ailemiz ve şubeden silah arkadaşlarımız olacaktı. Ben Yiğit'in evine, üst kata taşınacaktım nikahtan sonra. Her şeyin en basitini istedik.

Akşam üstü ezan okununca namazımı kıldım. Sonra telefonuma mesaj geldi Yiğit'ten. Aşağı inmemi istiyordu bende evden çıktım.

Aşağı indikten sonra dışarı çıktım ve etrafa bakındım ama hiç kimse yoktu.

Birden arkamdan "Hoş geldin" dedi birisi. Yiğit'in sesini tanımıştım. Arkamı dönüp ona baktım.

"Beni neden çağırdın ?" diye sordum.

"Sana anlatacaklarım var gel" dedi ve bir banka oturduk.

"Asiye, ben sana her şeyi anlatmak istiyorum en başından."

"Tabii"

"Ben...seni nasıl sevdim biliyor musun ? Seni gördüğüm ilk gün sevdim ama bunu tabii sen bilmiyorsun, ben o zamanlarda bile gizledim bunu. Bilmeni istemedim korktum çünkü belki bana yüz vermezsin diye. Şimdi baksana, nasip işte, sen bana nasip oluyorsun, o kadar dua ettim ki sende beni sev diye" dedi.

"Allah duanı kabul etmiş. Yoksa seveceğim yokmuş" dedim gülümseyerek.

"Aynen. İşte böyle. Ama bir şey daha var, bir bilsen sana asılan kişileri kimin dövdüğünü"

KumpasNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ