55.bölüm

123 8 0
                                    

Mahkeme bitince kollarımdaki kelepçeler çıkarıldı ve etrafıma bakındım. Ali müdür, Yiğit, Nil, Alper ve Uğur abi bana büyük bir gülümsemeyle bakıyorlardı.

Onlara doğru gittim.

"Hepinize çok teşekkür ederim. Sonunda benim suçsuz olduğumu kanıtladınız ve bana inandınız." dedim.

"Aramıza tekrar hoş geldin kızım, büyük ihtimalle sana göreve geri dönme izni çıkacak, şubede bekliyoruz seni" dedi Ali müdür ve omuzuma dokunup çıktı mahkeme salonundan. O an yüzüm düştü, çünkü göreve geri dönmek istemiyordum.

Nil gelip bana sımsıkı sarılınca bende ona sımsıkı sarıldım. Bana bakıp gözleri dolmuştu ama gülümsüyordu da.

"Ağlama geçti gitti" dedim ve bu sefer benim gözlerim dolmuştu.

"Asiye çok bekledik bunu, sonunda suçsuzsun" dedi.

"Neyse hadi çıkalım şu adliyeden" dedim ve çıktık hepimiz birlikte.

Adliyeden çıkıp sonunda lojmana döndüm.

Nil, Uğur abi ve Alper arabaya gitmişlerdi. Yiğit ise onu durdurmuştum.

"Yiğit bekler misin" dedim.

"Tabii" dedi.

"Ben sana çok teşekkür ederim, bu kadar uğraştın benim için, bana da inandın. Beni yalnız bırakmadın, suçsuz olduğuma dair kanıtlar aramak için elinden gelenini yaptım. Şimdi eğer dışarıdaysam senin sayende, büyük pay sende" dedim.

"Öyle deme, kim olsa aynı şeyi yapardı" dedi.

"Yapmazdı Yiğit, kimse yapmazdı, yapmadı da. Görüyorsun, sen inanmasaydın kimse yapmazdı" dedim.

"Asiye, ben...ben bunu senin için yaptım. Suçsuz olduğunu herkes görsün diye. Kabul ediyorum en başlarında ben dana inanmadım ama içimden bir ses hep senin suçsuz olduğunu da söylüyordu ama ben dinlemedim çünkü kanıtlar var ortada dedim. Kalbimi dinleseydim belki de daha erken...yani 1 yıl hapis yatmazdın" dedi.

"Ben unuttum onu, sende unut" dediğim de bana baktı sonra da gülümsedi.

"Sağ ol, bunu duymak şu an bana çok iyi geldi" dedi.

Ben de gülümsedikten sonra eve girdim. Tuhaf bir şey hissetmiştim, eskiden böyle hissetmezdim Yiğit'e karşı.

Akşam saatlerine doğru namaz vakti gelince abdest alıp namazımı kıldım ve Rabbime şükür ettim.

Sonra kapı çaldı, gidip kapıyı açtığımda Nil duruyordu karşımda.

"Hayırdır niye görevde değilsin sen ?" diye sordum.

"Bitti çünkü niye olacak" dedi.

"Gel içeri" dedim ve eve girdi, postallarını çıkarıp oturdu koltuğa.

"Hayırdır gözlerin parlıyor" dediği an şaşırdım.

"Nasıl yani ?"

"Yiğit etkisi sanki"

"Ne...alakası var" dedim başımı eğerek.

"Kız sen utandın mı ?" diye güldü.

"Gülme"

"Tamam ama gerçekten bak sende bir şeyler var"

"Ya aslında...Her seferinde Yiğit'le karşılaştığımda yani bu son zamanlarda bir şeyler hissetmeye başladım. Nedir bilmiyorum bir huzurlu bir şey, kalbim böyle yerinden fırlayacakmış gibi"

"Sen...sen sevdalandın Asiye" dedi büyük bir mutlulukla.

"Ya sus ne sevdası"

"Buna sevda derler. Başka ne olsun ki, seviyorsun sen bu adamı" dediği an gülümsedim ve utancımdan yere bakıyordum.

KumpasWhere stories live. Discover now