26.bölüm

279 16 1
                                    

"Buyur" dedi o kişiye bakmadan.

"Ali müdür seni çağırıyor" dedi.

"Tamam" diyip bir anda ayağa kalktım, bana seslenen kişi Yiğit miş meğer.

Gözlerimin içine öyle bir baktı ki ne düşündüğümü anlamış gibiydi o yüzden de hemen ifademi değiştirip Ali müdüre gidiyordum ki Yiğit birden tekrar bana seslendi.

"Asiye, Ali müdürle konuştuktan sonra atış poligonuna gel bekliyorum seni" dediği sırada gece gece atış poligonunda ne işimiz ola bileceğini anlayamamıștım.

Yiğit'e bu konu hakkında bir şey sormadan Ali müdürün odasına gittim.

"Buyurun müdürüm beni çağırmışsınız" dedim.

"Seni tebrik ediyorum, bugün bu büyük başarından dolayı bizim üstlerimiz de çok memnun kaldılar, açıkçası..." dediği sırada sözünü kestim.

"Şaşırdılar değil mi" dedim.

"E...evet. Yani malum..." dedi ve sustu.

"Anladım ben sizi müdürüm, tek bir şeyi bilmenizi istiyorum, ne yapıyorsun sizin için değil Vatanım için yapıyorum" dedim.

"Peki, çıka bilirsin" dedi ve çıktım.

Aklımda o an tek şey vardı, bana kumpas kuranları bulmak, hızlı bir şekilde bana kumpas kuranları bulmak istiyordum.

Yiğit'in beni beklediğini hatırladığım sırada atış poligonuna gittim.

Atış poligonuna varınca Yiğit'i etrafta göremedim, etraf karanlıktı. Beklemedik bir anda ışık yandı ve etraf daha net bir şekilde gözüküyordu.

Birden arkamdan gelip boynuma sarıldı birisi, sonra beni bırakıp önüme geçti, o Yiğit'di.

"Ne oldu gece gece sevgi damarın mı tuttu ?" dedim.

"Öyle bacı can" dedi, moreli yoktu çok belliydi.

"Ne oldu sana böyle kardeşim, neyin var ?" diye sordum yumuşak bir ses tonuyla.

"Sana bağlı bir durum" dedi gözlerimin içine bakarak.

"Nasıl yani anlamadım" dedim.

"Sen kantinde öyle derin derin düşüncelere dalmıştın, sana bir çok kez seslendim ama yanında olmama rağmen beni duymadın. Sen...yine o günü düşünüyordun değil mi" dedi.

"Boșver" dedim tebessüm ederek.

"Bak sana söz veriyorum o pislik yada pislikler kim ise bulacağız" dedi.

"Yiğit fazla sesli konuşma birisi duyar falan" dedim.

"Tamam. Bu arada sana bir şey soracağım, sen geçen gün bana bir şey diyordun Özcan gelmeden önce, 'ben özel harekatta kala' dedin, cümlenin devamı nedir ?" diye sordu.

"Ben özel harekata kala ne...yani...geldim diyecektim" dedim gözlerimi kaçırarak.

"Özel harekata geldiğini bende biliyorum, sadece bunu mu söyleyecektin ?" diye sordu.

"Evet yani başka ne olsun" dedim.

"Yani değil mi, yani suçluları bulduktan sonra, sen haklandıktan sonra özel harekatı terk edeceğin yok değil mi yani" dedi gülerek.

"Değil mi yani çok saçma bencede" dedim gülerek.

"Aynen" dedi.

"Neyse ben eve dönüyorum" dedim.

"Tamam benimde nöbetim var" dedi.

"Tamam sana hayırlı nöbetler" dedim.

"Sağol hayırlı geceler dikkatli ol" dedi bana tembikleyen yüz ifadesiyle.

KumpasTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon