ALTMIŞ İKİ - SICAK KALPLER

2.1K 249 28
                                    

Not: Bundan önceki bölümü atlamayın ꒰⁠⑅⁠ᵕ⁠༚⁠ᵕ⁠꒱⁠˖⁠♡

Azat'a mesaj atıp telefonu kapattım. İki gündür ona ulaşamadığım için içim içimi yiyiyordu. Sürekli aklım ondaydı. O gün annem eve gelince, telaşla beni de alıp evden çıkmıştık. Sadece telefonumu almıştım onun da şarjı yokmuş.

Eve gelir gelmez Azat'a yazdım ve beni üzen şey, ben yokken yine kavga etmiş. Özgür bizim gruba mesaj atmıştı. En azından bir işime yaradı bu mesajı. Hep boş ve gereksiz şeyler konuşurdu. Her gün birini kafaya takıp, grupta kızlarla dedikodusunu yapardı.

Odamdan çıkıp lavaboya gittim. Annem ilk yardım çantasını hep buradaki çekmecelerin birine koyardı. Yara bandı, temizleyici ve krem alıp cebime koydum. Lavabodan çıkıp kapıdaki askılığa doğru ilerledim. Montumu giyip beremi cebime soktum. Ayakkabılıktan ayakkabımı alıp giydim.

Annem uykulu gözlerle odasından çıkıp bana baktı. "Hayırdır, gece gece nereye gidiyorsun?" dedi şüpheci bakışıyla.

"Hava almak istiyorum. Olmaz mı?" diyerek sorusuna cevap verdim.

Kaşlarını çattı. "Çabuk gel eve. Hava soğuk." dedi, sanki umursuyormuş gibi.

"Havanın soğuk olmasını umursamazdın sen. Ne oldu? Şimdi mi hatırladın oğlun olduğumu?" dedim ve cevap vermesini beklemeden yedek anahtarı alıp evden çıktım. Asansörde sorun olduğu için hızlı adımlarla merdivenleri inmek zorunda kaldım.

Apartmandan çıkıp etrafa baktım. Şuan deli fibi ona sarılmaya ihtiyacım vardı. Onun güven verici, güçlü kolları arasında olmaya ihtiyacım vardı...

Sol tarafa bakınca ağaçların arasındaki bakta oturduğu gördüm. Ona doğru koşarken, benim geldiğimi farkedip ayağa kalktı. Yanına koşarak gelip sarıldım. Kollarımı sıkıca omuzuna sardım. Azat da aynı şekilde kollarını belime sarmıştı.

Heyecandan hızlı nefes alıp vererek "Özür dilerim. Haber vermediğim için, çok özür dilerim" dedim.

Boynumu öperek burnunu tenime sürttü. Bir şey demedi. Ensesindeki küçük saçlarını okşadım. Kafasını omzuma gömmüş hareket etmeden bana sarılıyordu. Göğsü bana temas ettiği için kalbinin nasıl attığını hissediyordum.

"Azat bana bak." dedim kısık sesle. Yavaşça kafasını kaldırıp bana baktı. Gözleri kızarmıştı. Endişeyle gözlerinin içine baktık. Yüzünü avuçlarımın arasına aldım. Tahmin ettiğim gibi karşında ve dudağının kenarında kurumuş kan vardı.

"Çok korktum." diyerek tekrar yanağımı öperek, yanağını yanağıma yasladı. Geri çekilerek elinden tutup onu banka oturttum.

Önüne geçip cebimden kremi ve yara bandını çıkardım. Şaşkınlıkla bana baktı. "Sen, nereden biliyorsun?" diye sordu.

"Bizimkiler, bilirsin Özgür dedikodu yapmayı sever. Özellikle konu sen olunca." dedim yüzümü buruşturarak.

Utanarak kafasını eğdi. "Beni bu halde görmeni istemezdim." dedi mahçup bir şekilde. Çenesini tutarak kafasını kaldırdım. "Peki, neden kavga ettiğini sorabilir miyim?" dedim.

O oturuyordu ve ben de önünde, ayakta durduğum için kafasını kaldırması lazımdı. "Berbat bir gündü. Sen yoksun, üstüne senden haber alamıyorum. Bir de hocayla kavga ettik yine. Beni sınıfta bırakacağını söyledi kesin olarak." kaşlarını çatmış sinirli bir şekilde bana olanları anlatırken, çok tatlı olduğunu düşündüm.

Alnına düşen saçlarını geriye doğru tarayarak okşadım. "Sonra işte Okan'a, bizim çocuklara laf attılar. Beni de bilirsin." Gülümsedim. "Evet, seni bilirim. Devamını ben getireyim. Ve sen de dayanamayıp bir tane ağzının ortasına yapıştırdın. Değil mi?" dedim sırıtarak.

KABA ADAMIM - BXB Where stories live. Discover now