ELLİ - KABA ADAMIM

6.8K 571 159
                                    

Kaba adam: Bulut, neredesin?

Bulut: Evdeyim.

Kaba adam: Yalan söyleme.

Kaba adam: Eve gittiğini görmedim

Bulut: Sen beni mi gözetliyorsun?

Kaba adam: Evet.

Bulut: Gıcık herif.

Kaba adam: Kütüphanede misin?

Bulut: Evet.

Kaba adam: Yanına geliyorum.

Bulut: Gelme.

Kaba adam: Geliyorum.

Bulut: İstemiyorum.

Kaba adam: Bulut.

Kaba adam: Lütfen.

Bulut: Tamam.

Kaba adam: İki dakikaya ordayım.

İki dakika sonra kütüphanenin kapısı açıldı. Kitaplıkların arasından onu görebiliyordum. Kapıyı kapatıp önce etrafa bakındı. Hiç kimsenin olmadığını anlayınca yüksek sesle, "u" harfini uzatarak adımı söyledi.

"Bulut."

Sesimi çıkarmadım. Yavaş yavaş adımlayarayak, kitap raflarının aralarına bakıyordu. Elimdeki kitabı rafa yerleştirip sol tarafta dönünce onu gördüm. Umursamadan kitapları raflara yerleştirmeye devam ettim. Solumda durmuş dikkatle bana bakıyordu.

"Niye geldin? Git Özgür'le takıl."

"Niye bu kadar kızdın?" dedi. Yüzüne bakmak istiyordum, ama ona kızgındım. Neden mi? Özgür o gün ona bir şeyler demişti. Azat da buna inanmıştı.

"Sana söyledim, Özgür'le konuşma. Ona güvenmiyorum." dedim.

"Diğerleri de Özgür'le konuşuyor. Peki, neden onlara da kızmıyorsun?" diye sordu. Gözlerimi kapattım. Bir kaç saniye düştüm. Çünkü, seni seviyor. Sürekli sana yaklaşmak için bir bahane arıyor. Beni senin gözünde kötü göstermeye çalışıyor. Ama bunları demedim.

Azat'a doğru dönüp, kaç gündür doğru düzgün göremediğim o yüzüne baktım.

"Azat, onun sana olan hissleri beni rahatsız ediyor. Sürekli senin etrafında dolanması da."

Gülümsedi. Bir adım atarak aramızda olan küçücük mesafeyi de kapattı. Biraz eğilerek yüz yüze gelmemizi sağladı. Sırıtarak gözlerimin içine bakarak konuştu. "Kıskanıyorsun. Sen, benden hoşlanmıyorsun Bulut. Sen beni seviyorsun." dedi alt dudağını ısırıp. Gülmemek için kendini zor tutuyordu sanki.

Gözlerimi, gözlerinden ayırmadım. Biriyle göz göze gelmek beni rahatsız ediyordu, ama Azat'ın gözlerine saatlerce bakabilirdim sanki. Söylediği şeyin tam aksini sordum ona.

"Özgür sana ne dedi." Bunu merak ettiğim için sormuştum. Amacım konuyu değiştirmek değildi.

"Hmm, bunu neden merak ediyorsun?" diye sordu kaşlarını kaldırarak.

"Çünkü benimle ilgili bir şey. Arkadaşlarımın, arkadaşım dediği kişinin, benim hakkımda, benim hoşlandığım adama ne dediğini merak etmek en doğal hakkım değil mi?" dedim. İster istemez kaşlarımı çattım.

"Beni sevmediğini, benimle dalga geçtiğini söyledi. Hatta benden nefret ettiğini, görmeye bile tahammül etmediğini söyledi." Söylediği şeyleri ağzı açık bir şekilde dinledim. Gerçekten bu kadar mı düşmüştü?

KABA ADAMIM - BXB Where stories live. Discover now