shipper nezahat abla

251 37 9
                                    

"Özlem? "

"Hm? " Diye bir mırıltı çıkardım gözümü açmadan.

"Öğlen olmuş kalk hadi. "

Kafamı kaldırıp doğruldum ama gözlerim hala kapalıydı. "Kalktım. "

Bir kıkırtı duyuldu ardından Melis ellerini omuzlarıma koyup hafifçe sarstı. "Baya güzel kalktın gerçekten. "

Ellerine yaslanıp uyumaya devam ettiğimi fark edince "Hey! " Diye bağırdı. "Yemek kalmayacak ya! "

Bağırışıyla kendime gelirken ellerimle gözlerimi ovuşturdum.

"Ananı sikeyim. " diye murıldandım. "Okulda olduğumu bile unutmuşum nasıl uyku bu. "

Cidden kendimi evimde üstelik yatağımda sanıyordum. Melis'in seslenişini de yadırgamamıştım çünkü sabahları hep benden önce uyanıyordu.

"Yalan yok, ben de ikinci dersteyiz diye düşünerek kalktım öğlene girmişiz amk. "

Güldüm. "Hadi gidelim. "

Yürürken konuştu. "Kafenin sahibiyle konuştun mu? "

Birkaç gün önce bana çalışmak istediğini ama ne yapması gerektiğini bilmediğini söylemişti.

Mutfakta kahve sigara yapıyorduk. Sorusuyla duraksadım, sonra da ona kutsal önerimi sundum.

'Kafede eleman eksiğimiz var, benimle gelmek ister misin? '

Sonuç olarak kabul etmişti ve ben de Serpil Ablayla konuşmuştum.

"Konuştum. İyi olur sana da yardım eder, dedi. İstediğin zaman başlayabilirmişsin. "

Sevinçle yerinde zıpladı ve ellerini çırptı. "Harika! Bugün gideceksen seninle gelirim! "

Kafamı salladım. "Gideceğim. "

Gülümsedi genişçe. Ardından hiç ummadığım bir şey yaptı ve elimi tutarak beni kantine doğru yürüttü.

Bir dakika ne?

Ben ellerimize mal gibi bakarken o da beni fark etti ve durdu olduğu yerde. "Rahatsız mı oldun, özür dilerim. "

Elimi bırakacaktı ki parmaklarımla sıkıca kavradım ve izin vermedim. "Rahatsız olmadım, sadece alışkın değilim. Şaşırdım da biraz. "

Tekrar gülümsedi ve yolumuza devam ettik. Bu sefer tek fark benim de hafifçe gülüyor oluşumdu.

Umarım, diye geçirdim içimden. Umarım boş yere umut yapmıyorumdur.

Elimi bırakmadan kantin tezgahının arkasına geçtiğinde elini çekiştirip napıyorsun der gibi baktım.

O sırada kasada duran ablalardan biri bize döndü ve gülümsedi. "Hoşgeldin kızım. Ne zamandır göremedim seni. "

Melis boştaki elini ensesine attı ve mahçup bir bakış attı. "Sorma Nezahat Abla, birkaç işim vardı anca hallettim. "

Nezahat Abla (?) Melis'in saçlarını sevdi ve "Olsun olsun. " Dedi. Sonra yeni fark etmiş gibi bana döndü.

"Hanım kızımız kimmiş bakalım? "

Bakışları imayla tekrar Melis'e döndü ve kaş göz yaptı.

Nezahat abla bizi mi shipledin yoksa?

Melis'in kulakları kızardı ve kafasını hafifçe eğerek tebessüm etti. Ben hala mal gibi ikisine baktığımdan benim yerime Melis tanıttı. "Özlem. Yakın arkadaşım. "

Bana bir bayılma dalgası gelirken -çok heyecan yapmıştım çünkü- shipper Nezahat Abla tatlı tatlı kıkırdadı. "Bildim ben o arkadaşı. "

"Abla ya! "

"Tamam tamam. Ne istiyorsunuz bakalım. Arkadaşlığınız için bu günlük benden. Gönlümden koptu vallahi. "

Melis'in itirazlarına rağmen hiçbir şey için ödeme yapmadan ordan ayrıldık ve masalardan birine oturduk.

"Tatlı kadınmış. " diye mırıldandım.

"Sen daha tatlısın boşver. "

Melis kendine gel Melis! Rüyanda ak sakallı dedeyle mi konuştun ne bu hal Melis! Uyuduk uyandık kişilik değiştirmişsin Melis!

Ben donup kaldığım için güldü ve meyve suyumu açıp önüme koydu. "Nefes al Özlem. " diye de dalga geçti üstelik.

Boğazımı temizledim ve vişneli meyve suyumdan birkaç büyük yudum aldım.

O sırada omzuma bir el kondu. Melis'in "Soktuğumun... " Diyen mırıltısını duydum ve arkama döndüm.

Arkamda duran Derin gülümsedi. "Yemeğinizi bölüyorum ama mor bir toka gördünüz mü hiç? "

"Evet bölüyorsun. " diyen Melis'e bir bakış attım ve tekrar Derin'e döndüm. Çoğul konuşuyordu ama daha çok beni kastediyor gibiydi. Kafamı iki yana salladım.

"Peki yedek tokanız var mı? " Bunu da bana bakarak söylemişti.

Bu kızın benimle derdi neydi be?

Başımdan savmak için cebimden minik bir lastik toka çıkarıp ona uzattım. Parmaklarını parmaklarıma sürterek aldı ve gülümsedi.

"Teşekkür ederim Özlem. " Kafamı salladım artık git der gibi.

O uzaklaşırken Melis sinirli bir soluk aldı. "Ne diye veriyorsun ki sanki?! "

"Vermesem gidecek miydi Melis allah için? "

Kollarını kavuşturdu ve homurdandı. "Vermeseydin bana ne. "

Sırıtırken zaten ufak olan masanın üstünden ona eğildim. "Melis? "

"Hm? "

"Acaba sen beni kıskanıyor olabilir misin? "

Gözlerini bana dikti dudaklarını büzdü. Bir şey demesini beklerken omuzlarını düşürdü ve bir nefes verdi.

"Olabilirim... "

...........

oy siz bolum istersiniz de ben atmam mi oy oy

yavas yavas sevgili yapacaz bunlari

nezahat abla da bizden cikti ohhhh

hadi by cocuklar ben uyicam

pretend - gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin