26. BÖLÜM: "MÜDARA"

Start from the beginning
                                    

Daha neyi bekliyorsun?

Soluk alamıyordum. Geniş amfi oldukça havadar olmasına rağmen astım krizine yakalanmış, yoğun bir ateşin dumanına maruz kalmış kadar nefessizdim.

"Konstrüktivizmin ne olduğunu kim açıklamak ister?" dedi hoca en önlerden. Gözleri sadece beni görmek ister gibi bakıyordu. "Leyna?"

Adımı duyar duymaz oturduğum yerde toparlanırken bedenim taş kesilmişti resmen. Gözlerimi, sırayı avuçlayan kaskatı parmaklarıma dikmiştim. O sırada zihnimdeki şey çığlık atıyordu.

Beni kurtar Leyna!

"Bana mı söylediniz?" diyerek zaman kazanmaya ve sınıftakiler dışında sesleri duymamaya çalıştım. Ayaklarım gergin bir şekilde sıranın altından sallanıyordu.

Bana Kendimi Ver Leyna!

"Bildiğim kadarıyla sınıfta senden başka Leyna adına sahip ve ders anında uyuyan biri daha yok." diyen hocanın sesini, aklımdaki ses yüzünden güçlükle duyuyordum.

"Uyumuyordum." diye itiraz ettim fakat yüzüm, kolumun üzerine uzanmaktan kıpkırmızıydı eminim. "İzninizle sorunuza cevap vermek isterim."

"Seni dinliyoruz."

Bütün sınıfın gözleri bana doğru dönmüştü ve benim vereceğim cevap dışında, sorunun ne olduğuna dair bir bilgim bile yoktu. Çünkü duyamıyordum. Savaş ve Savaş Türkay'ın içimde yankılanan yardım çığlıkları ve yakarışlarından hiçbir şey duyamaz olmuştum.

Duvara yansıtılan slayta kısık gözlerle bakıp tanıdık bir kelime seçmeye çalıştım, hangisi olduğunun bir önemi yoktu. Cevap verilebilecek herhangi bir terim olması yeterdi.

"Konstrüktivizm." dediğimde başını sallayarak beni dinleyen hocayla birlikte derin bir nefes aldım. Bu terim slaytın ana başlığıydı, demek ki doğru yere nokta atışı yapmıştım. "Vladimir Tatlin öncülüğünde ortaya atılmıştır."

"Başka?"

"Resim, heykel ve mimari alanlarında egemen olmuş, genelde çağdaş malzemeleri kullanan ve geometrik kompozisyon anlayışını benimseyen bir tutumdur."

Tüm sınıf beni dinlerken büyük bir sessizlik oluşmuştu. Bu sayede delirmek üzere olduğum sesleri daha net duyuyordum. Bana doğru geliyorlardı. Her adımları ile birlikte daha çok üşüdüğümü hissettim.

"Stajını nerede yapıyordun Leyna?" diye sordu hoca bu defa.

Zihnimdeki sesler artık orada değildi de bir canavar görünümüyle hemen arkama gelip sıraya oturmuştu.

Kaskatı kesilmiş bedenim bir anlığına çözüldü ve sıtma nöbetine tutulmuş gibi olduğum yerde sarsılmaya başladım.

"Pusula Holding." deyip kekelemek için derin bir nefes aldım. Şu an bir anksiyete krizinin içindeydim. "Savaş Kaner'in modelist asistanı olarak stajımı yapmaktayım."

Profesörün dudakları hayretle büzüldü, "Kaner markasında staj bulabilmen çok güzel." dedi ve ekledi, "Stajını orada yaptığını bilseydim Atalay ve Savaş Bey'e daha kolay ulaşmak için seni aracı olarak kullanırdım."

Ellerimi yüzüme bastırarak nefesimi kontrol altına almaya çalıştım, "Savaş Bey'le ilgili yardımcı olabileceğim bir konu varsa buradayım efendim."

Onu bir haftadır görmüyordum.

Son bir haftadır içime yer­leşen o yalnızlık hissine o kadar alışamamıştım ki bu his, adeta kaburgalarımı kırmak üzere sıkıp dünya bulanıklaşana dek beni sarsarken ona karşı koymaya çalışmıyordum bile.

BANA KENDİMİ VERWhere stories live. Discover now