Tunahan: Allah Türk Siyasal Hayatı dersinin evine ateşler salsın
Burak: ....
Burak: Yazık...
Tunahan: 60 darbesinin de inönünün de menderesin de celal bayarın da cemal madaloğlunun da Allah belasını versin ya
Tunahan: Ne bitmek bilmeyen bir ders
Burak: Dur gözlerim kanadı, dur.
Burak: O kadar yazım yanlışı ve noktalama işareti eksiklikleri.. Gözlerimi kanattı yemin ediyorum.
Burak: Akıyor, gözlerim akıyor.
Tunahan: Defol git be
Tunahan: Ben ne diyorum sen ne diyorsun
Burak: Valla attığın mesaja ben de aynı tepkiyi verdim inanır mısın...
Tunahan: Sıkıldım
Burak: Burada devreye ben giriyorum?
Tunahan: Evet
Burak: Soytarı mıyım ben?
Tunahan: Oluver biraz ne olur
Burak: SEN İSTE YETER BE GÖZLERİNE YANDIĞIM.
Burak: Bak ben de sana mesaj atacaktım tam.
Tunahan: Ne diye?
Burak: Bir şarkı dinliyordum.
Burak: Aklıma sen geldin, onu yazacaktım sana.
Tunahan: Hangi şarkı
Burak: İlyas Yalçıntaş - Gel Be Gökyüzüm
Burak: Diyor ki,
Burak: "Gel be gökyüzüm, kıyıya vurdu aşklarım."
Burak: "Ya beni öldür ya anla, nefesim ol günahı boynuma."
Burak: Nefesim ol, günahı boynuma Tunahan.
Tunahan: Oğlum yapma şunu ya
Tunahan: Zaten kafamda zilyon soru var
Tunahan: Onlara cevap bulamadan yeni sorular edinmek istemiyorum
Burak: Birlikte bulalım cevaplarını?
Tunahan: İstemediğin cevaplar alırsan?
Burak: Onu göze alıyorum?
Tunahan: Daha fazla seni üzmek istemiyorum Burak
Tunahan: Daha fazla yorulmanı istemiyorum
Tunahan: Yeterince yoruldun zaten, daha fazla kendinden verme
Burak: Ben kendimi sana vermişim, kendimden ne verebilirim ki daha fazla?
Tunahan: Bilmiyorum anasını satayım bilmiyorum
Burak: İnsafsız mısın?
Burak: Acı lan biraz bana, ne olur?
Tunahan: Acınacak durumda değilsin Burak, saçmalama
Burak: Çabalıyorum işte, biraz yardım etsen ne olur sanki?
Tunahan: Ya bu sadece ilgiye olan hevesimse?
Tunahan: Ya sadece hevesse?
Tunahan: Ya sana gerçekten senin gibi hislerim yoksa?
Tunahan: O zaman ne olacak?
Tunahan: O zaman nasıl toparlanacaksın?
Tunahan: Keyfimden değil bu tavrım inan, sırf seni düşündüğüm için
Tunahan: Daha fazla kırdığım insan olmasın istediğim için.
Tunahan: Bu saf sevgini kullanmak istemediğim için, anla
Burak: Sen de haklısın, farkındayım.
Burak: Sana kızmıyorum, zaten yapamam da.
Burak: Sadece, birazcık vaktimiz varken doya doya yaşayalım istiyorum.
Burak: Elimden geleni yapmaya çalışıyorum, bu kadar oluyor.
Tunahan: Kalbin o kadar temiz ve saf ki, benim gibi birini nasıl böyle sevebildin anlamıyorum
Burak: Sevmek istemedim demiştim zaten,
Burak: Ama kalp istediğini istiyor.
Burak: Kalbim seni istiyor.
Tunahan: Ben de bütün kalbimle sana gelmek istiyorum zaten ama bir sürü engel var, görüyorsun.
Burak: O engelleri tek tek sikmek istiyorum, biliyorsun değil mi?
Tunahan: Bilmez miyim
Burak: Seni seviyorum Tunahan.
Burak: Gerçekten seviyorum.
Tunahan: Hissediyorum Burak, bakışlarından yeterince anlaşılıyor.
Burak: Harbi mi?
Tunahan: Harbi.
Burak: Belki de harbi bizim sonsuza dekimiz olur?
Tunahan: Olur.
Burak: Olsun mu?
Tunahan: Olmasın, dert sana uğramasın
Tunahan: Gitsin de gelmesin bir daha ayrılık hiç
Burak: Mevlam sakınsın seni her türlü gözden aaaay.
Burak: Bit dersin bitmez ki, aşk laftan anlamaz ki.
Burak: Ablam yazmış.
Tunahan: He valla
Burak: Yarın yanına geleyim mi okulda?
Tunahan: Saçma sapan bir şey yapmayacaksan gel
Burak: Ya sen bana bakma, okulda yemez kıymetlim.
Tunahan: Gelmeyi mi?
Burak: Hayır yav, saçma sapan bir şey yapmayı.
Tunahan: He, tamam o zaman
Tunahan: Buyur gel
Burak: Of dur, şimdiden heyecanlandım.
Tunahan: Manyak mısın oğlum
Burak: Evet?
Tunahan: Sorduğum için özür dilerim
Burak: Görkem geri zekalısı gelirse döverim bak ona göre.
Tunahan: Tamam söylerim
Burak: Ne diyeceksin?
Tunahan: Yanıma gelme haşin erkeğim gelecek, dayak yersin diyeceğim.
Burak: Haşin erkeğim mi
Tunahan: Soru işaretini unuttun yine
Burak: Sen beni öldürcen mi, çıldırtcan mı canım?
Burak: HAŞİN ERKEĞİN SANA ÖLÜR ULAN.
Burak: Şerefsiz, tek lafınla eritiyorsun.
Burak: Allahım nasıl bir şey bu ya, hem heyecandan ölecek gibi oluyorum hem canım yanıyor.
Tunahan: Canın mı yanıyor?
Burak: Öyle değil, sana bu kadar yakınken dokunamamak.. ne bileyim, acıtıyor.
Tunahan: Özür dilerim
Burak: Dileme, bunu bile seviyorum.
Burak: Senden gelen her şeyi seviyorum Tunahan, özür dileme.
Tunahan: Yangının sıçrıyor, haberin olsun.
Tunahan: Sen kalpten gitmeden ben gideyim ders çalışayım.
Tunahan: İyi geceler, teşekkür ederim.
Burak: NE İÇİN?
Tunahan: Sevgin için.
Burak: CİDDEN BENİ KALP HASTASI ETTİN.
Burak: GİT HADİ, KOLAY GELSİN.
Burak: ALLAH ZİHİN AÇIKLIĞI VERSİN SEVDİCEĞİM :')