𝑂𝑛 𝐵𝑒𝑠̧

En başından başla
                                    

Dışarıdan gelen ani sesle genç adam ayağa fırladı. Sesin geldiği nokta otele girerken dikkat çekmemek için kullandığı kapıydı. "Ne oluyor?" Kapıyı yavaşça aralaması ile yerde bir Uğur Böceği görmesi bir oldu. "Uğur Böceği?" Genç kızı elinden tutup kaldırdı. "Ne oldu?"

"Ne olacak yoyomun ipi tam dönmemiş. AH! Her neyse."

"Ayaz var, içeri gel." Uğur Böceği içeri girer girmez kapıyı kapattı. "Seni görmek güzel." Genç adam gülümseyerek karşılık verdi. Aşık gözlerle her zamanki gibi karalara bürünmüş sevdiği adama baktı. Altında klasik olmasına rağmen vücut hatlarına harika oturmuş bir siyah kot, üzerine göğsünün pürüzsüzlüğünü belirgin edecek kadar açık bırakmış olduğu düğmelere sahip siyah bir gömlek vardı. Çıplak tenindeki kasları ise yakından ilk kez görüyordu. Baştan aşağı Kara Kedi olduğu belliydi.

Aşağıdan yukarıya onu tararken yüzünde bir şey fark etmişti. Ne olduğundan emin değildi. "Ne oldu leydim?" Şu an kalp çarpıntısından ölebilecek kıvama gelmişken nazik seslenişi ile içi eriyordu. Genç adam kızın yüzüne yaklaşmıştı. Hareleri dengi dengineydi. "Fazla yakışıklıyım, değil mi? Doğru söyle." Dudak kıvrımında flörtöz bir sırıtış belirmişti. Gece saçlı kız onu yüzünden ittirirken "Öylesin." diyerek kıkırdadı.

"Şimdi göreceğiz kim kimin nefesini tutturuyor." diye geçirdi içinden. "Benekler kapan." pembe ışıklar sanki çok yavaş yanıyordu. Kahraman kostümü yok olurken yüzündeki çoktan silinmişti.

Baştan aşağı hazır olduğunda genç adama baktı. Göz bebekleri küçülmüş, nefesi kesilmişti. Elbise her açıdan iddialıydı. İkizler sayesinde "Ben buradayım." diye bağıran bir elbise seçmişti. Dar kesimi yürümesini güçleştirse de uzun zaman sonra kendisini iyi hissediyordu. Derin göğüs dekoltesi en dikkat çekici yerdi. Göz makyajı maskeden ötürü hafifti. Giysisi bu açığı kapatıyordu. İpek yumuşaklığındaki kısa saçları gerdanına dökülüyordu.

"Tanrı'm, Tanrı'm..." Genç adamın sayıklarcasına dudaklarından dökülen sözcüklerle genç kız beğenmediğini düşünmeye başlamıştı. "Kötü mü olmuş?" dudakları biraz büzülmüştü.

"Kötü ne kelime." Aralarında olan iki-üç adımlık mesafeyi kapattı. Kıvrımlı beline elini yerleştirip gece saçlı kızın maskeli suratına baktı. "Dehşet güzelsin." Zoraki aldığı zorluklar yerini belli ediyordu. Yüzüne baktıkça -Uğur Böceği'nin- başının altında oluşan derinliğe kaydı gözleri. Baktıkça derinleşen çataldan kaldırdı harelerini. 

"Chat," adının seslenilmesiyle maskeli yüzünü rota belirleyip oraya odak kesildi. "Sadece yüzüme bak." Uzun tırnaklı elleri genç adamın omuzlarına yaslıydı. "Sen de bir ayrıntı var. Onu bulmak istiyorum." Genç kahraman bir eliyle gencin yüzüne tırmandı. Ojeli parmağını buğday tende gezdirdi. Mavilerini kırpıştırdı. "Gözlerin... yeşil ama farklı görünüyor." Bunun farkına varması sürmüştü. Dönüştüğü zamanki gibi bir maske takmıştı. Kahraman formunun neredeyse kopyasıydı.

Genç adam bunun üzerine küçük bir kahkaha attı. "Gözlerim farklı görünüyor değil leydim, gerçekte gözlerim yeşil." Başını yana yatırdı genç adam. "Ama her iki haliyle de çok güzel görünüyor."

Marinette'in dediği şey ile yanakları kızarırken panikle arkasını döndü. Tikki'nin etkisi ortadan kalkınca karakteri de değişiyordu. "Sen... utandın mı?" Kızın omzuna elini atmıştı ki genç kız geri tepti. "Pekala, konusunu açmam bu gece sorunsuz geçsin istiyorum." Anlayışla karşılayıp alttan almasına memnundu genç kız aksi halde utançtan kaçabilirdi. Kara Kedi'nin onu zorda bırakmayacağını, rızası dışında müdahale etmeyeceğini biliyordu. Sırtını döndüğü bedene yüzünü çevirdi. Gelmesi için uzattığı eli tuttu. "Bekleyin!"

☆𝑩𝒂𝒏𝒂 𝑮𝒆𝒓𝒊 𝑫𝒐̈𝒏 𝑳𝒆𝒚𝒅𝒊𝒎 ➪ 𝐿𝑎𝑑𝑦𝑁𝑜𝑖𝑟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin