𝑂𝑛 𝐵𝑒𝑠̧

192 16 188
                                    

Herkese merhaba. Bölümü özel bir tarihe denk getirmek istedim. Doğum günüme denk getirdim. Bu bölümde fazlasıyla yorumla donatın olur mu?

Herkese iyi okumalar dilerim <333

Gecenin derin karanlığı doğmaya başlamıştı. Paris'in genç kahramanı Uğur Böceği'nin geri dönüşünü kutlamak amacıyla yapılacak organizasyon için son hazırlıklar tamamlanıyordu. Dans pistinin çevresine oturtulmuş beyaz kanepeler ve ortalarında bulunan masalar, yeni temizlendiği belli olan parlayan fayanslar ile ortamın düzgün olmasına ne kadar önem verildiği somutlaşıyordu. Yüksek tavanda sallanan dev avize ve üzerine iliştirilmiş küçük taşlar pahalılığının göstergesiydi. Salonun bir köşesine kurulmuş açık büfe ve bir köşede içecekle alkol bar yer alıyordu. Duvarların üzerindeki boşluklara yerleştirilen şamdanlardaki küçük mumlar ortalığı aydınlatmada rol oynuyordu. Loş ışıklı salonda son rötuşlar yapılırken insanlar gelmeye başlamıştı.

Genç adam dönüşümden çıkarak otelin arka kapısında onlar için ayrılmış bölgede genç kızı bekliyordu. Dönüşüm formundan çıkmış ve siyah maskesini düzeltmişti. Oturduğu sandalyede rahat edememiş ortalıkta volta atmaya başlamıştı. Sorun sevgilisiydi. Onunla tartışmışlardı bu yüzden kutlamaya gergince gelmişti.

Kagami ile beraber olmak ilk başta doğru gelse de yanılmıştı. Son üç haftadır ayrılmak için onunla konuşacak fırsat bulmaya çalışıyordu ancak hiç vakti olmamıştı. En son ne zaman görüştüklerini bile hatırlamıyordu. Annesi katı kurallarla hayatını zindan etmişken ve bu kızın sadece 2 arkadaşı varken onu terk ederse tamamen yalnız kalacağı düşüncesi içini kemiriyordu. Bu yüzden kaçıyordu ancak sevmediği sevgilisini düşüncesinde aldattığının farkındaydı. Onların gerçek aşkı hissettiren derin bir ilişkisi olmamıştı. Asla beraber sinemaya gitmemiş, günbatımını veya doğumunu izlememişlerdi. Uğur Böceği ile sevgilisi olmadığı halde her şeyi dibine kadar yaşamışlardı. "Yine de Kagami, bunu hak etmiyor. Beni hak etmiyor." diye söylendi. Dağınık saçlarını elleriyle karıştırdı. "Seni uyarmıştım." diye ortaya çıkan kwamisi de cabasıydı.

"Plagg." kalktığı yere oturdu. "Sen haklıydın. Duygusal boşluğa düşmüştüm ve yarını düşünmeden hareket ettim. Şimdi tamamen o canavar annesi ile yalnız kalacak. Onun iki arkadaşı vardı. Biri ben biri de Marinette ve o da gitti." Yeşil kedi gözleri ile genç adama bir bakış attı. Onun huzursuzluğunu anlıyordu. Adrien ile tanıştığında ergendi ve çocuktu. Şimdi reşit dahi olsa hala ergendi. Duygu değişimleri olması, kafasının bulanması normaldi. Sarışının arkadaşlarından daha olgun olduğunun da nüansındaydı. Geçmişteki Mucize kullanıcıları hep yetişkin olmuşlardı. Daha kontrollü olduklarını hissedilirdi. Plagg bir insan değildi şayet, insanın ne olduğunu tanımlayabilecek kadar farklı kişilik tanımıştı.

Sarışın gencin omzuna kondu. "Bak çocuk, böyle olması yanlış ama normal." Genç adam kambur duruşunu düzleştirip omurgasını dik tuttu. Omzundaki kara yaratığı avuçladı. "Nasıl normal olur Plagg? Aldatılmak boktan bir his, sevilmediğin biri ile beraber olmak korkunç!"

"Sen daha gençsin. Öğrenecek çok şeyin var. Tecrübe konuşuyor." Adrien'ın avuçlarından çıktı ve yanağına yaklaştı. "Hadi bu gece sadece eğlen. En yakın zamanda da Kagami ile konuş." Yanağında hissettiği küçük yüzgeçler ile dudakları açıldı. Şaşkınlığını gizleyemeden bir parmağı ile yanağını okşadı. "Sağ ol Plagg."

☆𝑩𝒂𝒏𝒂 𝑮𝒆𝒓𝒊 𝑫𝒐̈𝒏 𝑳𝒆𝒚𝒅𝒊𝒎 ➪ 𝐿𝑎𝑑𝑦𝑁𝑜𝑖𝑟Where stories live. Discover now