𝐷𝑜𝑘𝑢𝑧

207 15 82
                                    

Marinette

Yüzüme gelen günışığı ile gözlerimi araladığımda alışık olmadığım bir tavanla uyandım. Sabah 3'te havaalanından çıkmış ve eve gelene kadar neredeyse 4 olmuştu. Başucumdaki komodinin üzerinde şarjda duran telefonumu elime aldım. Saatin 1.48 olduğunu görünce aceleyle fırladım. Hemen üzerimi değiştirip odamın kapısını açarken nefes aldım.

"Artık normal bir hayatı olan normal bir kızım. Saklamam gereken bir sırrım yok. Yeni bir hayat beni bekliyor."

Odayı terk edip onu yalnızlıkla baş başa bırakıp mutfağa ilerledim çünkü sesler oradan geliyordu. Büyükanneme gidip sarıldım ilk olarak çünkü dün gece gözüm kapalıydı. "Günaydın!" Gülümsemem onu da mutlu etmişti. "Günaydın için biraz geç oldu ama yol yorgunuydun."

Sesli kısa bir gülme sonrası "Öyle oldu. Kızlar nerede?" diye sordum. Büyükannem ayaklanıp "Gel mutfağa. Sana bir şeyler hazırlayayım orada devam edelim." deyince arkasından topukladım. Ben masanın yanında duran sandalyelerden birine oturup büyükannemi izlemeye başladım. "Kızlar dışarı çıktılar. Hafta sonları baya aktiflerdir. Sabahtan birlikte spor salonuna gidiyorlar. Luna pilates ve yüzme; Lisa tekvando ile ilgileniyor. Öğleden sonra da arkadaşları ile paten veya kaykay sürüyorlar."

"Vay canına! Çok fazla aktivite yapıyorlar ve..." önüme gelen tabağa bakıp "Sadece kendilerine odaklanıyorlar." deyip çatalı elime aldım. Bir lokma ağzıma alıp karşıma oturan büyükanneme baktım. "Seni de bir moda tasarım okuluna yazdırabiliriz. Hem okuluna devam edersin hem de üniversitede sana kolaylık sağlar."

"Aslında bunu çok isterim ama alışmak zor olacak."

(Çok alışmana gerek yok zaten.)

"Eminim ki halledeceksindir tatlım." Yanağımı sıkıp masadan kalktı ve bulaşıkları ile ilgilenmeye başladı. O esnada telefonumu elime aldım. Ladyblog'a giriş yaptım. Alya oradan canlı yayındaydı. Yeni bir süper kötü hareket halindeydi. Yeni Uğur Böceği bakalım işini iyi yapabiliyor mu?

Uğur Böceği, yoyosunu dev robota sarmıştı. Robot, yoyodan kurtulabilmek için adım attığı esnada Kara Kedi sopasını önüne uzattı ve ayaklarının birbirine dolanmasını sağladı. "Uğur Böceği! Akuması göğsündeki sistemde, şu an yüzüstü yatmış durumda. Ne yapacağız?"

O sesi ilk kez bu kadar kesin ve görev odaklı çıktığına şahit oldum. Eğer orada ben olsaydım "Duydun mu robotçuk! Kedi-fare oyunu oynarken fareyken kedi oldum." deyip benim yanıma gelirdi.

Uğur Böceği Kara Kedi'ye bir şeyler söyledi. Uğur Böceği yoyosunu robottan çektiği anda Kara Kedi kadrajdan yok oldu ve bir anda robotun göğsünde bir elinde imha gücü ile beliriverdi. Akumayı serbest bıraktıktan sonra Uğur Böceği hiç kullanmadığı tılsımı havaya attı ve canlı yayın kapandı.

Başımı kaldırdığımda omuzlarımdan -sağ ve soldan- beni izleyen ikiz kuzenlerimle şaşkına döndüm. "Siz tepemde n'apıyorsunuz?"

"Uğur Böceği ve Kara Kedi'yi görmek istedik ama Uğur Böceği'nin görünümü değişmiş gibi, bir tuhaf olmuş." dedi Luna. Bunun üzerine "Kızlar Uğur Böceği değişmiş zaten. Yeni bir kahraman var." diyerek konuya açıklık getirdim.

Evet, Paris'in yeni bir Uğur vardı...

۞

Akumanın def edilmesiyle süper kahramanlar ortamı terk edecekken kameramanı ve gazeteciler iki kahramanın etrafını sardı. Genç adam uzatılan on-on iki mikrofona karşılık sorularda cabasıydı. Genç kıza da aynı mikrofonlar uzatılınca biraz çekinerek bir adım geri çekildi. Bocalamamaya çalışıyordu. Şu an yapabileceği tek şey sarışının gözüne bakmaktı. Kara Kedi'ye bir bakış atıp onu arkasından dürttü. Genç adam onun yerine de yanıt vereceğini anlamıştı. Ava'yı bir koluyla arkasına alıp mikrofonları devraldı.

☆𝑩𝒂𝒏𝒂 𝑮𝒆𝒓𝒊 𝑫𝒐̈𝒏 𝑳𝒆𝒚𝒅𝒊𝒎 ➪ 𝐿𝑎𝑑𝑦𝑁𝑜𝑖𝑟Where stories live. Discover now