34.bölüm

13.5K 805 162
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Oy vermek için köşedeki ⭐ a dokunun.

35.bölümde final vericez.

Keyifli okumalar

Merih'i abim Tuğkan'ı ikizim olarak kabul edebilir miyim?

Öbür abilerimin tekliflerini kabul ettiğimde beni hiç pişman etmemişlerdi ama Merih ve Tuğkan edermiydi bilmiyordum.

İçimdeki ses kabul etmem yönünde ısrarcıyken ben hala sorguluyordum ya pişman olursam diye.

Pişman olup olmucağımı yaşayıp görücektim.

Ben ikisininde yüzüne bakıp "tek bir şartla kabul ederim beni bu kararı verdiğime asla pişman etmiceksiniz" dedim.

Tuğkan bir anda gülümseyip "merak etme seni asla bu kararın için pişman etmicez" dedi.

Merih başını sallayarak "asla pişman olmuzcaksın kardeşim " dedi.

İkisi aynı anda bana sarıldılar. Bende onların sarılışlarına karşılık verirken gülümsedim.

Ayrıldığımızda Tuğkan bana "artık resmi olarak ikizim olduğuna göre evimize gidebiliriz" demişti.

Ben gülerken elinde aburcuburlarla Umut geldi ve bizim bu halimizi görüp "sonunda barıştınız" diyince en başından beri bu planda onun da olduğunu anladım.

Umuta doğru "sen" diyince Umutta gülerek "abilerim birgün yanıma gelip ablamdan özür dilemek istediklerini söylediler tabiki bu duruma benim ponçik kalbim dayanamadı ve hemen onlara yardım etmeyi kabul etti" demesinin üzerine Merih abim alaycıl bir kahkaha attı.

Tuğkan bana dönüp "bizi saatlerce yardım etmesi için yalvarttı" diye bir açıklamada bulundu.

Merih abim "ve parada aldı" diyince Tuğkan kaşlarını çatıp "ne parası?" Diye sorma gafletinde bulundu.

Merih abim bir ona bir Umuta bakıp "hani 500tl aldı ya" diyince Tuğkan "ben ona hiç para vermedim" dedi.

Merih abim bakışlarını Umuta dikerken "Umutcum abisi bir açıklama yap hadi" dedi.

Umut yutkunup etrafı incelemeye başladım bu sırada hemen yanımda ki Tuğkan kahkaha atmaya başlayıp "haha salak kazıklanmış hahaha bu çocuk çok saf ya"

Merih abim alev saçan gözlerini bu sefer de Tuğkanın üstüne dikince, Tuğkan anında susup "abicim ben şaka yapmıştım" dedi.

Merih abim tam birşeyler dicekken ben onun koluna girip "abi boşver bu ikisine hadi eve gidelim" dedim.

Merih abimin yüz ifadesi biraz da olsun yumuşarken bana "ama bunlar arkadan gelsin yüzlerini görmek istemiyorum" dedi.

Ben başımı sallayıp "tamam abicim onlar arkadan gelicekler" bu sırada yanımızda yürüyen Tuğkan'a geriye gitsin diye el kol hareketleri yapıyordum.

Tuğkan oflayarak arkamıza geçince ben onun bu haline gülüp Merih abime döndüm. Baya sakinleşmişti. Ama bu sakinliği Tuğkan veya Umut'u görünce gidebilir ve yerini öfke alabilirdi.

Merih abim "taksiye binmeye gerek yok zaten az yol var yürüyelim bira, " dedi bana doğru.

Şuan burda fikrini önemsediği tek kişi olabilirim. Bunu öbürlerine olan öfkesine bağlıyordum.

Başımı sallayıp "olur biraz yürüyelim" Umut hemen lafa atlayıp "ya ne yürümesi " bu sırada marketten aldığı aburcuburları ağzına tıkıyordu. Merih abim göz devirip "sen taksiyle git o zaman" dedi.

Lavinia | Gerçek AilemWhere stories live. Discover now