3.Bölüm

39.4K 1.9K 425
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

Keyifli okumalar

Şuan oturma odasında oturmuş film izliyorduk normalde reddetmiştim ama Sema hanım çok ısrar etti.

Tekli koltuğa oturmuş bir şekilde filmi izlerken filmin sonlarına yaklaşmıştık. Çağlar bir yandan hüngür hüngür ağlarken burnunu çekip konuştu "ölmek zorunda değillerdi" dedi.

Çağların yanında oturan Umutta ağlarken "hüğğğğğğ" diye garip bir ses çıkarıyordu.

Dikkatli baktığimda tek ağlamayan ben, Pars bey ve Bora'ydı. Pars bey eşine "güzelim ağlama sadece bir film" dedi ama Sema hanım onu dinlemeyip ağlamaya devam etti.

Bir film için ağlamak çok saçma göz devirip ayağa kalktım " ben çok yoruldum odama geçiyorum size iyi geceler" dedim ve merdivenlerden çıkmaya başladım.

Odama girince saate baktım 22.00 dı erken olduğunun kanaatına varıp duş aldım ardındanda uyudum.

-------------

Rüyamda gene o günü görmüştüm derin bir nefes alıp gözlerim kapalı iken gördüklerimi unutmaya çalıştım bu arada tekrar uyumuşum.

Sabah kapımın sertçe açılması ile uyandım. Gözlerimi açtığımda Umutun kapımın önünde bana sinirle baktığını gördüm "ne oldu" diye sordum.

Umut "bir saattir kapına vuruyorum" diye söyleniyordu kızgın bir sesle. Umuta göz devirip "uyuduğum için duymamış olabilirmiyim" dedim.

Umut "neyse kahvaltı hazır kalk" dedi ve odanın kapısını sertçe kapattı. Umut odadan çıkınca saate baktım saat 07.30 tu hızla kalkıp okul formamı giydim çantamı hazırlayıp kahvaltıya indim.

Herkes burdaydı ben gelince kahvaltıya başladık. Hızlı hızlı yemem Sema hanımın dikkatini çekmiş olacakki "hayırdır kızım ne bu acele " dedi. Kızım demesine aldırmayıp "okula yetişmem gerek Sema hanım" ona hanım diye seslendiğim icin yüzü düşsede sonradan gülümseyip "acele etme bugün Bora abin bırakır seni" dedi. Boraya baktığımda şaşkınlıkla
Sema hanıma bakıyordu galiba haberi yoktu. Ben sessizce "gerek yoktu" dedim. Sema hanım "olurmu öyle şey götürsün işi ne eşşek sıpasının" diyince başımı onaylar nitelikte salladım.

Kahvaltımı bitirince ayağa kalkıp elimi yıkadım tekrar yemek odasına geldiğimde Bora'nın beni beklediğini gördüm. Beni görünce hızla dış kapıya ilerledi bende onun peşine takıldım. Kapıdaki korumalardan rastgele birinden arabasını getirmesini istedi.

Araba önümüzde durunca arkaya oturdum. Bora'da şoför koltuğuna oturmuştu.

Tam arabayı çalıştıracaktıki arabanın ön camına atlayan çağlarla durdu ve camı açıp "çağlar ne yapıyorsun!" diye bağırdı. Çağlar onu hiç tınlamadan arka kapıyı açıp yanıma oturdu "abi benide konservatuar'a atsana" dedi.

Bora "banane oğlum" dedi. çağlar göz devirip "abi sanki eline yapışacak " dedi ve dudağını büzdü. Bora "off tamam " dedi ve arabayı çalıştırıp sürmeye başladı.

Çağlar bana dönüp "naber " dedi. Hiçbirşey demeyip omuz silktim. Çağlar "bende iyiyim eee hayattan beklentin ne" diyince yine omuz silktim. Çağlar "kız konuşsana dilinmi yok " diye cırladı evet kulağımın dibinde cırladı. Sinirle ona dönüp "ne cırlıyon be" diye bende cırladım. Benden hiç beklenmeyen hareketler.

Çağlar "cevap ver sende" sinirle ona bakıp " cevap vermek zorunda değilim" dedim. Çağlar bir anda "cevap vereceksin tabi abinim ben senin " deyince alayla kahkaha attım "sorma yıllar sonra gelen abi" diyince çağlarda "ben napabilirim kızım hepsi hemşirenin suçu" dedi ve dahada konuşmadık.

Lavinia | Gerçek AilemWhere stories live. Discover now