Lavinia | Gerçek Ailem

14.bölüm

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

Keyifli okumalar

Ben anlatması için merakla ona bakıyordum. Ege "bunu ben anlatim olay anında ordaydım" dedi. Tuğkan başını salladı ve sözü Ege devraldı.

Ege "şimdi ben Merihi arabamla okula bırakmıştım. Biz arabayı okulun orda durdurduktan sonra hemen arkamızda hayvanların kasaya konulduğu araba durdu. Merih arabadan son hızla çıktı ve arkamızda duran arabanın yanına gitti.

Bir süre gözden kayboldu ardından elinde kalın ip tutarak okula doğru ilerledi. Bir baktım arkasından inek geliyordu. Ben hemen arabadan inip "Merih ne yapıyorsun" diye bağırdım ama Merih hızını arttırdı bende onun peşinden hızla yürümeye başladım.

Merih güvenliği atlatıp okula elinde inekle girdi. Okul bahçesine girdiğinde bir anda okul kapısına doğru koşmaya başladı. Bende onun peşinden koşmaya başladım. Ama Merih çoktan arkasında inekle okulun içine girmişti.

O sırada onun nefret ettiği hoca nöbetçiymiş. Merih arkasında inekle hocayı kovalamaya başladı. Öğrencilerde telefondan bu anı çekiyor filan Merih durmuyor bu arada arkalarındanda ben koşuyorum. En sonunda durdu ama disiplinlik oldu. Bu olaydan dolayı Merih sınıfta kaldı" dedi.

Herkes kahkaha atıyordu. Ben şaşkın gözlerle Merihe baktım.

Merih utanmış olacakki yanakları kızardı hemen ayağa kalkıp odadan çıktı.

Bende Sema hanımlarla birazcık oturup sohbet ettik ardından da odama çıktım .

Odamda telefonumdan birşeyler açtım ve izlemeye başladım.

Üç saat sonra odamın kapısı tıklanması ile gel diye bağırdım. Odaya Sema hanım girdi beni baştan aşağı süzdü ve ayağındaki terliği çıkartıp eline aldı.

Elindeki terliği bir o yana bir bu yana sallarken "kız sen üç saattir telefonamı bakıyon" dedi. Ben başımı sallayıp onu onayladım "evet" dedim.

Sema hanım içine derin bir nefes çekti "birde evet demezmi" dedi sesli bir şekilde.

Bana bakıp "Şimdi o telefonu bırakıyorsun ve ders çalışıyorsun bak bu senin için çok önemli" dedi.

Ben oflayayıp telefonu yatağa bıraktım ve ayağa kalkıp çalışma masasına oturdum. Sema hanım "aferin ders çalış canımı ye" dedi ve terliği yere atıp ayağına giydi.

O odadan çıkınca bende ders çalışmaya başladım. Sema hanım beş dakika sonra odama tekrardan girip masama meyve tabağı koydu ve yanağından öpüp odadan çıktı.

Ben arkasından "kapı" dedim. Bunun üzerine Sema hanım kapıyı kapattı.

Bende ders çalışmaya devam ettim.

Dört saat sonra ders çalışmayı bıraktım ve lavaboya girdim. İşlerimi halledip telefonumu aldım ve aşağa inmeye karar verdim.

Aşağı oturma odasına indiğimde Bora'nın koltukta oturduğunu gördüm.

Borayı görmemle yönümü değiştirip dışarı ilerledim. Beni gören Umut "nereye " diye sordu. Ben "dışarı" dedim.