33'

761 99 95
                                    

"Birde bu olacak."

Kasiyerle konuşan çocuğun sesi bomboş marketin içinde yankılarken, Felix alt raflardan istediği şeyi bulmaya çalışıyordu.

"Buyrun."

Aldıklarının parasını ödeyip çocuk gitmişti. Böylece büyük markette sadece Felix ile kasiyer yalnız kalmıştı. Büyük sessizliğin içinde Felix dikkat etmemişti bile. İstediği şeyi arıyordu.

Okulunun yakınlarında ki market olduğu için, okuldan biri görecek diye ödü kopuyordu. Görse görmezden gelip gidebilirdi ama yine de ödü kopuyordu.

Sessiz bir şekilde alışverişini yaparken aniden sokakta duyulan seslerle irkilmişti, Felix. Aynı şekilde kasiyerde irkilmişti. Sanki silah sesi gibi bir şey sesi gelmişti. Felix hemen başını kaldırıp kapıya doğru bakmıştı. Daha sonra ise gözleri istemeden kasiyere kaydı. Kasiyerde şaşırmış gözüküyordu.

"Neler oluyor?"

İlk kasiyer konuşarak yerinden ayrılıp kapıya ilerledi. Dışarı çıkmıştı. Ardından ise bağırışma sesi gelmişti. Ama kasiyerin sesi değildi.

Felix bir şey demeden kafasını yeniden önüne çevirdi. Ama garipti. Dışarı da ki bağırışma seslerinden birisi tanıdıktı.

Sanırım ödü koptuğu şey başveriyordu.

Eğildiği yerden kalkıp o da yavaş adımlarla kapıya yakınlaştı. Kapıdan kafasını geçirip dışarı da kimlerin olduğuna baktı.

Jungsu? Jungsu ordaydı. Yanında da tanımadığı bir yüz vardı. Kavga ediyorlardı. Kavga sayılmazdı gerçi. Yine Jungsu dövülüyordu.

"Senin o arkadaşını da sikeyim, seni de. Ne biçim bir planlar içindesiniz ulan siz?!"

Tanımadığı kişi Jungsu'nun yakasından tutup bağırırken, Jungsu sadece yüzünü buruşturuyordu. Felix dikkatle olayları izlerken, dışarı çıkmış olan kasiyer, onlara bakıyordu. Sanki kasiyerde müdahile edemezmiş gibi geriye yavaşça adımlamıştı. Felix'in tanımadığı kişiyi tanıyormuş gibi, hemen geriye itilmişti. Korkmuş bir tavırla onları izliyordu.

"Burada kimlerde varmış?"

Jungsu'yla uğraşan herif, Jungsu'nun arkasında ki kasiyeri görüp ona döndü. Kasiyer ise hızla gözlerini büyütmüştü.

Neler oluyor diye aklından geçirdi, Felix. Durup-durup markete çıktığı gün başına gelenlere şaşırıyordu.

"Demek hâlâ kasiyer olarak çalışıyorsun."

"Ben.."

Kasiyer çocuk, sözünün devamını getiremeden gözleri dolmaya başladı. Bunu gören Felix daha da şaşırdı.

Neler oluyordu böyle gerçekten?

"Kardeşime iftira attığın yetmemiş gibi. Orospu çocuğu. Acınasısın."

Dedikten sonra Jungsu'nun yakasını bırakıp kasiyer çocuğa doğru yürümeye başladı. Kasiyer çocuk da hızla geriye adımlamaya başladı.

Felix hızla kapıdan çıkıp yere düşmüş olan Jungsu'ya doğru yöneldi. Herif'in kafası karışıktı bu yüzden Jungsu'yu kontrol etmeye karar verdi.

Jungsu'nun bedenine doğru yakınlaşıp ağzının yüzünün kan içinde olduğunu fark etmişti. Gözleri hızla büyüdü. Hemen Jungsu'nun koluna yavaşça vurmaya başladı.

"Hey, Jungsu! İyi misin?! Uyan!!"

Jungsu'nun duyabileceği tonla kulağına konuşmuştu. Jungsu kötü halde olsa bile kafasını sallamıştı yavaşça, 'iyiyim' anlamında.

daredevil | hyunlixWhere stories live. Discover now