daredevil | hyunlix

x

Felix çantasını düzeltip son defa iç çekmişti. Kafasını çevirip evin bahçesini, çevresini kontrol etmeye başlamıştı.

"Neden geldim şimdi buraya. Arayıp iptal mi etseydim?"

Kendi-kendine konuşurken yeniden nefes vermişti.

Hyunjin'in evine gitme planını kendisi söylemişti oysa ki. Düşünüp söylememişti diye pişmandı. Çünkü evde kimse yok gibi görünüyordu. Ailesiyle yaşamıyordu ama çalışanlarda yok gibiydi.

Hayır, saçmalıyorum diye düşünüp boşverdi, Felix. Kafasında ki düşünceleri silip elini kapıya vurmak için kaldırmış, ama sonrasında kapının üstünde ki zili fark etmişti. Elini uzatıp zile basmış, geri çekilip kapının açılmasını beklemişti.

Kapı açıldığında, Felix karşısında Hyunjin'i görmeyi beklememişti. Çalışan ve ya hizmetçilerin kapıyı açacağını sanmıştı. Anında karşısında Hyunjin'i görünce irkilmişti. Demek ki gerçekten çalışanları göndermişti.

"Gelmezsin diye düşündüm. Saat neredeyse 6 çünkü."

"Evim uzak."

Hyunjin, Felix'in kendinden emin yüzüne bakıp sırıtmış ve kapıyı açarak içeri davet etmişti. Felix evin içini gözleriyle süzüp içeri girmişti.

Çantasını koltuklardan birine bırakıp evde çalışanları aramıştı.

"Çalışanlar yok mu?"

"Gönderdim." Derken, ses tonu flörtöz gibiydi. Felix bunu fark edip hızla Hyunjin'e dönmüş ve gözlerini büyütmüştü.

Sarışın, yutkunarak Hyunjin'e bakmaya devam ederken Hyunjin elini Felix'in saçlarına atıp karıştırmıştı.

"Niye?"

"Rahat oluruz dedim. En son bunalıyor gibiydin."

"En son ders çalışmıyorduk, adam bıçaklamıştım çünkü."

Felix'in sesi kızgın çıkarken, Hyunjin yeniden gülmüştü. Bir şey demeden kendi odasına adımlamıştı. Felix de hızla çantasını koltuktan alıp, onun ardından adımlamıştı.

"Ders çalışacağız."

"Evet."

"Şu grup programı yani."

"Evet grup programı. Başka bir şey mi dedim sanki?"

Felix'in endişeli haline sırıtmıştı Hyunjin. Felix onun arkasında olduğu için görmemişti. Bu yüzden sırıtmaya devam
etmişti, Hyunjin. Felix ise bir şey demeden konuyu kapatmıştı.

Odasına girip, masanın önünde ki sandalyeleri çekip Felix'in oturmasını beklemişti. Felix ise bir ona bir de sandalyeye bakıp sessizce oturmuştu. Çantasını da masanın üstüne koymuştu.

"O zaman şu grup programının temelinden başlayalım."

Hyunjin önceden konuştuğunda, Felix kafa sallayıp çantasından defter ve kitaplarını çıkarmıştı.

"Temeli zaten hoca anlatmıştı, ama yine de anlatayım ben. Gruplara bölünüp, ödevi sıra-sıra yapacağız."

Derken, Hyunjin dikkatle onu dinlemişti.

"Yani, ödevi yaptıktan sonra bir kişi sunmayacak sıra-sıra ödevi anlatacağız."

"Evet."

Hyunjin onaylayıp, devam etmesini beklemişti.

"Kutulardan yapmamız gerekiyor değil mi?"

Felix, Hyunjin'in sorusunu duyduğunda garipseyip kafa sallamıştı.