24'

1.5K 197 353
                                    

Hyunjin'i beklerken bir yandan da sınıfa bakınmaya devam ediyordu. Şarkı
Mırıldanması sınıfta yankılanırken boş sınıfı gezmeye başlamıştı.

Kapıya yaklaşıp açık kapıdan dışarı baktı. Kimse yoktu. Herkes bahçedeydi.

"Hyunjin de bahçede sanırım."

Kendi-kendine omuz silkti, sarışın. Kapıyı biraz daha açıp çıkmak için elini kapı koluna uzatmıştı. Ama daha kapı koluna dokunmamış kapının kendisi açılmıştı. Felix de içeri giren kişiyi görmek için kafasını kaldırıp bakmıştı.

"Sen ne yapıyorsun burada? Aşağı da yarış yapıyorlar."

"Asıl sen ne yapıyorsun?"

Hyunjin Felix'i görür-görmez sorusunu sormuştu. Felix de karşılık vermişti. Hyunjin sınıfa girerken Felix Hyunjin'in arkasında ki Jungsu'yu fark etmişti.

"Jungsu?"

"Jungsu ayak bileğini burkmuş. Hocalar onu sınıfa kadar yönlendirmemi istedi."

Diyerek Hyunjin hızla geri çekilip Jungsu'nun kolundan tutmuştu yavaşça. Felix sadece bir süre Jungsu'ya ve ayağına bakıp sıraya oturmalarını izlemişti.

"Ne oldu ayağına?"

"Bir şeyim yok. Seokju sataştı."

Jungsu konuşurken kendi ayağını tutup kaldırmış ve yanında ki sıranın üstüne koymuştu. Hyunjin ise kendi sırasına geçmişti.

"Ah.. şey.. ben de Hyunjin'e bir şey söylemek istiyordum.. "

Felix utanır gibi bir ses tonuyla konuşmasına rağmen, Hyunjin kendi sırasını düzenlediği için dikkatsizce cevap vermişti.

"Söyle."

Felix iç çekip gözlerini Jungsu'ya çevirdi. Jungsu varken söyleyemezdi. Yeniden Hyunjin'e baktığında kendi işiyle meşgul gibiydi. Bu yüzden boşvermişti.

"Daha sonra söylerim."

"Peki."

Hyunjin cevap verip kafasını kaldırdı ve Felix'e baktı. Endişeli görünüyordu ama çok takılmadı Felix'in bu haline. Felix hep endişeli görünürdü çünkü.

"Ben dışarı çıkayım o zaman, Jungsu da dinlensin. Görüşürüz."

Laflarını ortaya atarak aceleyle sınıftan ayrılmıştı.

Kafasını telefonuna indirip uzun süre kapalı telefonuna baktı. Daha sonra da söyleyebilirdi. Ya da Hyunjin'in haberi olmadanda halledebilirdi.

Uzun süre telefonuna bakıyor olduğundan dalıp gitmişti. Omzuna dokunan el ile kendine
gelmişti.

"Hey."

Kafasını kaldırıp etrafına bakmış ve yabancı yüz ile karşılaştığında garipsemişti. Cevap vermeden öküzün trene bakar gibi, öğrenciye baktı.

"Ah.. Seokju hyung seninle konuşmak istiyor-"

"Siktirsin gitsin."

Felix net bir sesle konuşup yeniden kafasını indirip telefonunu açtı. Telefonuyla oynamaya başlamıştı.

Uzun süre sessizlik sürse de çocuk Felix'in yanından ayrılmamıştı.

"Gelmeyeceğim. Boşuna denemeye kalkma. İsterse üst sınıfları çağırsın, yine de gelmem."

"Ama Seokju ağlıyordu."

Dediği zaman Felix'in gözleri büyüdü. Hafif şok etkisiyle kafasını kaldırıp çocuğa baktı. Ciddi görünüyordu.

daredevil | hyunlixWhere stories live. Discover now