daredevil | hyunlix

2'

"Siktiğimin eziği. Kendisine yemek alacak parası bile yok."

Suyunu içen çocuğa bakıp konuşmuş, ve diğerleri anında kahkaha atmıştı.

"Eminim ona para verecek annesi babası bile yoktur." Gülüp elinde ki telefonu masaya bırakmıştı.

Felix, sessizce güldükleri çocuğa bakmış, sonra ise zorbaya bakmıştı. Çocuğun parası yoktu, doğruydu. Yemek alamadığı için sessizce oturup suyunu içiyordu.

"Siktiğimin piçleri." Hareketlenip ayağa kalkmış ve yemekler olan tarafa yönelmişti, Felix. Birkaç atıştırmalık aldıktan sonra parasını ödeyip, ders çalışan çocuğun yanına gelmişti.

Çocuk kafasını kaldırmadan ders çalıştığı için, fırsat bilip yemekleri yanına bırakmış ve geri kendi masasına adımlamıştı.

"Vayy, centilmen birisi var sınıfımızda. İnanamıyorum!"

Zorba hemen alaylandığında, Felix nefes verip yerine oturmuştu. Yarım kalan yemeğini yemeye devam etmişti.

"Hey, Seokju! Felix hakkında bulduklarıma inanamayacaksın."

Arkadaşının sesini duyan çocuk, hemen ona dönüp anlat dermiş gibi kafa sallamıştı.

"Herkesin içinde mi?"

"Niye? Felix'e mi acıdın yoksa?"

Çocuk yavaşça kafasını iki tarafa sallamıştı, tedirgin şekilde.

"E, anlat o zaman."

Gülümseyerek söyleyip bakışlarını yemeğini yiyen Felix'e çevirmişti.

"Zengin. Ailesi baya zengin. Hatta aile üyelerinden, babaannesinin başbakanlardan biriyle bağlantısı varmış diye söylentiler gördüm."

Yavaş yavaş kafa sallayıp devam etmesini işaret etmişti.

"Annesi yokmuş. Tam anlamadım ama küçükken bir kaza sonucu sonrasında bir daha annesiyle görüşememiş. Annesinin nerede olduğu da bilinmiyor. Yurtdışına kaçmış gibi şeyler gördüm."

"Yurtdışına?"

Kafasıyla hafifçe onaylamış ve konuşmaya devam etmişti.

"Babası bekarmış. Annesiyle boşanmış bir daha da görüşmemişler. Kaza sonucu sonrasında Felix babasından ayrılmış ve başka evde yaşamaya başlamış."

"Vay, vay. Dertler çocuğu." Diyip güldüğünde, diğerleri de katılmıştı.

Bakışlarını Felix'den çekip boynunu sağa-sola kütletmişti.

"Madem zenginmiş, bir iki defa uyaralım. Sonra aramıza alabiliriz belki."

"İnsanları dövebilecek tipe benzemiyor, yanımıza alıp ne yapacaksın? Salağa benziyor."

Seokju gülümsemişti. Felix umrunda değildi. Felix zengindi. Parası onun için en önemli olan şeydi.

"Okul çıkışı konuşalım onunla. Senin saçma sorularını da sonra cevaplayacağım."

Diyerek kahkaha atıp ayağa kalkmış ve sınıfa doğru ilerlemişti.

--

"Matematik sınavı mı? Saçmalama. Sınavla uğraşacağıma şurada ki eziklerle uğraşırım."

"Hahah."

Felix, arkasından gelen sürekli gülüşen arkadaş grubunu umrunda almadan telefonunu çıkarmış ve saate bakmıştı.

Bu zorbalar neden bu kadar erken dersten ayrılmıştılar? Normalde uzun süre okulda kalıp okulun çocuklarıyla uğraşırlardı.

"Sikeyim."