daredevil | hyunlix

5'

Felix düşünmeden hızlıca okul bahçesine kadar gelmişti. Gözleri, içinde ki endişeyi belli ediyordu. Jungsu'yu çok tanımasa bile, başkasına zorbalık yapılmasına katlanamazdı.

Okul bahçesini gözleriyle tararken nefes-nefese kalmıştı, koştuğu için. Biraz daha birkaç adım atarak bahçenin içine girmişti. O an Seokju ve arkadaş grubunu görmüştü.

Siyah büyük bir cipin yanında duruyorlardı. Seokju elinde ki sigarayı içmekle meşguldu. Diğerleri ise arabaya yaslanmış kişiyle konuşmakla meşguldu. Arkaları dönüktü. Felix aralarında Jungsu'nun olduğunu biliyordu.

Elinde ki bıçağı yumruğunun arasından sıkmıştı.

İçinden, Seokju neden bu kadar iğrenç biri diye geçirmişti. Şerefsizin tekiydi. İnsanlarla uğraşmayı bitirmiyordu.

Son defa yutkunmuş ve hazır şekilde siyah arabaya doğru adımlamıştı. Tamam kendinden emin değildi. Dövüş hareketleri de çok fazla bilmiyordu. Ama Seokju'yu gebertecek gücü vardı.

"Seokju!!"

Daha yanına bile gelmeden adını bağırdığında, Seokju'yla beraber arkadaş grubu'da Felix'e dönmüştü.

"Ooo~, Felix'ciğimiz gelmiş anlaşılan."

Seokju elinde ki sigarayı son defa dudaklarına götürüp içine çekmiş ve dumanı üflemişti. Sigarayı yere atıp ayakkabısıyla ezmiş ve Felix'e doğru adımlamıştı.

Felix gözleriyle Jungsu'yu arıyordu. Neredeydi? Burada değildi. Kimse yoktu.

"Jungsu nerede?"

"Jungsu? Jungsu mu? Haa, o sınıfta."

Seokju kaşlarını kaldırıp etrafa bakmıştı alayla. Sonra ise geri Felix'e bakmıştı.

"Hadi ama, yedin değil mi?"

Felix'in anında gözleri büyümüştü.

Yalandı. Yalan demiştiler. Jungsu'yu kullanarak Felix'i bahçeye çekmiştiler. Şerefsiz piçler diye içinden geçirdi, Felix. Bir adım geriye atarak geri çekilmişti.

"Jungsu zengin piç. Onunla neden uğraşalım ki? Bize sorun bile çıkarmıyor."

"İğrençsin.."

Felix dişlerini sıkarak birkaç adım daha geriye atmıştı. Seokju ise ilerleyerek onun bıraktığı boş adımlarını doldurmuştu.

"Korkma. Uzun sürmez."

Seokju Felix'in kolundan tutup siyah arabanın yanına çekiştirmeye başladığında, Felix elini itmeye çalışmıştı. Ama Seokju güç kullanıyordu. Bu yüzden elini çekmesi imkansız gibiydi.

"Gel bakalım. Görelim kim daha iğrençmiş."

Felix'i çekiştirdiği yere getirdiğinde, hızla onu yere itmişti. Felix de dolayısıyla yere düşmüştü. Sertçe yere düşmesinin ardından gözlerini buruşturmuştu, Felix.

"Seni gebertmeyeceğim. Bununla övünmelisin."

"Sikeyim, bırak!" Seokju, yeniden Felix'in kollarından tutup arkasında ki beyaz betona yaslamıştı. Böylece Felix elleriyle onu itemezdi.

"Felix. Seni altımda böyle inletmeyi istiyorum."

Felix, gözlerini büyütüp Seokju'nun ellerini itmeye çalışmıştı. Ama kaslı ve güçlüydü, Seokju. Felix'in elinden bir şey gelmezdi. Ayrıca 4 kişiydiler. Bir şey yapamıyordu. Ortalıkta güvenlik kameraları vardı. Ama asla kendisini haklı çıkaramazdı, Felix. Babası ona inanmazdı. Bu yüzden onları istediği gibi de gebertemezdi.