7'

2.9K 353 325
                                    

"Joongun nerelerde pek ortalıklarda yok gibi?"

"Bilmem. Bugün okula gelmeliydi."

Hyunjin sessizce arkadaşlarını dinleyip etrafa bakınmıştı. Arkadaşlarının konuştukları konular sıkıcı gelmişti.

Bugün okula erken geldiği için Seokju ve Songheon Felix'e bulaşmamıştı. Bu yüzden bir olayda çıkmamıştı.

Hyunjin Felix'e dokunma dedi diye bulaşmadıkları falan yoktu tabii ki. Hyunjin onun yüzüne, Felix'i becermek istediğini vurduğu için utanç hissetmişti kendini. Bu yüzden Hyunjin ve Felix aynı ortamdayken Felix'e bulaşamıyordu. Felix'e bulaşdıklarında, Hyunjin onun da bir erkeği becermek istediğini söyleyip herkesin içinde onu rezil edebilirdi. Bu yüzden bulaşamıyordu.

Hyunjin de her saniye aklına gelen bu fikirlere sırıtıp duruyordu. Felix sinirli halleriyle çok tatlıydı.

"Hyunjin? Hayırdır?"

Hyunjin duyduğu sesle dönüp ona seslenen çocuğa bakmıştı.

"Kendine kız mı buldun yoksa??"

"Ne sikim konuşuyorsun? Kızlarla işim yok benim."

Çocuk hızla geri çekilip kahkaha atmıştı Hyunjin'in sert tepkisine.

Kızlarla işi yoktu. Haklıydı.

Ama Felix aklına gelip duruyordu sürekli. Hyunjin'e göre Felix saf ve temiz biriydi. İyi kalpli ve tatlıydı. Onun gibi biri nasıl 4 kişiyi aynı anda dövebilmişti ki? Hyunjin orada olmasaydı, sesini çıkarmasaydı kim bilir hepsini orada öldürecekti. Normalde hiçbir şey bilmeyen birine benziyordu. Çocuk sadece kendi hayatına odaklanmaya çalışıyor gibiydi. Ama sinir problemleri buna izin vermiyordu.

Hyunjin Felix'in bu yaptıklarına hem şaşırıp hem de etkileniyordu. Felix cidden onun tipi olabilir miydi?

"Oh!! Joongun! Hyunjin ilk defa telefonsuz geldi, şuna bak."

Çocuk arkadaşlarını görür-görmez duyduğu şeyle yüzünü buruşturmuştu.

"Hyun? Telefonun mu kırıldı?"

Masaya gelir-gelmez Hyunjin'e baktığında, Hyunjin kafasını iki tarafa salladı.

"Kız buldu bence."

"Kesinlikle."

Joongun hızla gözlerini Hyunjin'den çekip, kafasını yere eğmişti.

Hoşlandığı biri mi? Hyunjin'in hoşlandığı biri mi?? Hyunjin kimseden hoşlanmazdı. Böyle yapıyorsa cidden bir şey dikkatini çekmiştir diye düşündü.

"Hyunjin."

Yavaşça Hyunjin'in yanına geçip gülümseyerek Hyunjin'e bakmıştı. Hyunjin ise gözleriyle Joongun'u süzmüştü.

"Birinden hoşlanıyorsan söyleyebilirsin bana."

Hyunjin ona salak salak sırıtan çocuğa dikkatle bakıp yüzüne iyice dikkatini vermişti. Joongun neden Hyunjin'in ciddi ve garip baktığını anlamaya çalışıyordu.

"Yok. Kimseden hoşlanmıyorum."

Hyunjin Joongun'un yüzüne dikkatle bakarken sonunda bir şey eklemeden bakışlarını çekmişti. Joongun ise kafa sallayıp önünü dönmüştü.

Joongun için iyi bir fırsat olurdu. Hyunjin birinden hoşlanıyorsa gidip hoşlandığı kişiyi kendine çekebilirdi diye düşünmüştü. Hatta Hyunjin sırf acı çeksin diye o kişiyi dövdürtürdü bile.

--

"Alo? Efendim Jeonghan hyung?"

Felix az önceden beri çalan telefonunu sonunda pes ederek açıp kulağına götürmüştü.

"Şükürler olsun tanrıya!! Neredesin, Felix?! Seni almaya geleyim mi?! Bay Lee çok endişelendi. Hemen adresini gönder."

Felix olumsuz anlamda, kendi-kendine kafasını sallamıştı. Eve gitmek falan istemiyordu.

Sınavdan 70 almıştı. Babası öğrenirse onu gebertirdi. Yüksek not bile değildi. Babası notlarının 90 üzeri olmasıyla uyarmıştı, Felix'i.

"İstemiyorum."

"Bay Lee çok sinirlenecek Felix. Bence hemen atman gerek."

"Gelirsem daha çok sinirlenecektir."

Bakışlarını sakin bir şekilde önüne çevirip okulun penceresinden dışarı bakmıştı.

Daha burada olmasının üzerinden 1 saat geçmemişti. Hemen Felix'i sık boğaz etmeleri hoş değildi. Felix bundan nefret ediyordu.

"Ne demek istiyorsun cidden anlamıyorum... Hemen evine gel Felix. Babanın seni öldürmesini istemiyorsan."

Dedikten sonra telefon kapanmıştı. Telefonun kapanmasının ardından gelen ses ile yalnız kalmıştı Felix. Yavaşça telefonu indirip yanına koymuştu.

Babası zaten annesini öldürmek üzere kaldığı için annesi kaçmıştı. Felix'in yapacağını yapmıştı. Felix bu yüzden pişman hissediyordu. Tek öldürmediği Felix kalmıştı zaten.

Gidemezdi. Gitmek istemiyordu. Her türlü sinirlenecekti zaten. Neydi bu kargaşa??

"Felix-ssi?"

Ona seslenen tanıdık sesle hızla arkasını dönmüştü, Felix. Gelen kişinin Jungsu olduğunu gördüğünde ise rahatlamıştı. Daha fazla belalı insanlar istemiyordu. Hyunjin ve Seokju hayatında yeterince belaya sebep olmuştu.

"N'apıyorsun burada?"

"Dinleniyorum."

Net şekilde cevap verip önüne dönmüştü. Jungsu ise boş sınıfı süzüp omuz silkmişti. O da içeri girerek Felix'in yanına adımlamıştı.

"Tek başına mı?"

"Neden? Tek başına dinlenemez miyim?"

Jungsu bir şey demeden kafasını iki tarafa sallamıştı. Yavaşça Felix'in yanına oturmuştu.

"Sen neden hâlâ okuldasın?"

"Telefonumu unutmuşum."

Tepki vermeden önüne dönmüştü, Felix.

Gerçi arkadaşı sayılabilecek Jungsu vardı. Jungsu'ya da güvenmiyordu artık. Seokju ile olan olaydan sonra onunla konuşmak istemiyordu. Ama Jungsu'nun suçu olmayabilir diye de düşünüyordu.

"Seokju ile arkadaş mısınız, Felix-ssi?"

Göz devirmişti.

Jungsu gittikçe saçmalamaya başlıyordu. Seokju'nun iş birliğine katılmıştı. Şimdi ise saçma sorular soruyordu.

"Sikerim onun gibi arkadaşı."

"Arkadaş mısınız??"

Felix kafasını arkadaş değiliz anlamında iki tarafa sallamıştı.

"Öyleyse iyi bence. Hyunjin çok sinirlenirdi."

Duyduğu isimle Felix'in gözleri büyümüştü. Hızla Jungsu'ya dönmüştü.

Hyunjin mi? Hyunjin ne alakaydı?? Seokju ile Hyunjin'in bağlantısı mı vardı? Neler oluyordu? Her şeyi Jungsu'dan öğrenmeliydi.

"Ne alaka?"

"Hyunjin hyung seninle arkadaş olmaya çalışıyor ya. Farkında değil misin, Felix-ssi??"

Felix sessizce baka kalmıştı.

Birisi Felix'le arkadaş olmaya çalışıyordu. Hyunjin Felix'le arkadaş olmaya çalışıyordu. Gerçek miydi bu? Felix, Hyunjin'in onunla dalga geçtiğini düşünmüştü. Onun da Seokju gibi olduğunu sanmıştı.

"Felix-ssi? Hyunjin çok iyi biri. Cidden arkadaş olmayacak mısın?"

Felix kafasını sallayarak arkadaş olacağını bildirmişti. Jungsu ise gülümseyerek önüne dönmüştü.

"Hyunjin eşcinsel ama. Belki de senden hoşlanıyordur."

Jungsu samimi bir sesle konuşsa bile, Felix'in gözleri büyümüştü. Yutkunarak, bir şey dememiş ve göz ucuyla Jungsu'ya bakmıştı. Jungsu sadece gülümseyerek Felix'e bakıyordu.

Aynı olaylar ve hep aynı şeyler. Yine okuldan atılacaktı. Bunu adı gibi biliyordu.

daredevil | hyunlixOnde as histórias ganham vida. Descobre agora