SÖZDE ARKADAŞ (FİNAL)

F İ N A L

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın :) 

🔥🔥🔥

Uğur, lokantadan eve geldiğinde beraber yemek yemiştik. Normal bir şekilde de konuşmuştuk. Hatta bir iki defa Kerem'i bile övmüştü. Şaşırdığımı belli etmemek zordu. Yorgunluğu her halinden belliydi ama bir saat daha bilgisayarında iş görüşmesi yapmıştı. Ona bir gün daha Emel ablada kalabileceğimizi söylediğimde ise beni reddetmişti. Eve ulaşana kadar tek kelime etmemiştik. Arabada bir tek benim heyecanlı kalp atışlarım dolaşıyordu. Artık ikimiz de bazı şeyleri halının altına süpüremeyeceğimizi algılamıştık. Evet, konuşmaktan kaçıyorduk fakat hiç olmamış gibi yaşamıyorduk. Bu oldukça işime geliyordu fakat Uğur'un aceleci tavırları onun sınır çizgisini geçtiğimizi gösterir gibiydi.

Üzerimde annemin evden getirdiği bir kot ve tişört vardı. Uğur ise eskilerden bir tişört giymişti. Kendi kendime güldüm. Elimi ağzıma bastırıp gülüşümü saklamaya çalışırken kolumun çekilmesiyle Uğur'un boynuyla bakıştım. Asansörün içinde tektik. Nefesi boynuma vurduğunda bakışlarımı gözlerine kaldırdım. "Neye güldün?" dedi iç gıcıklayan bir sesle. Kolumdaki eli belime kaydı ama hareket etmedi. "Hiç." dedim ama sesim oldukça zayıftı. Uğur'a karşı neden bu kadar aptaldım?

Belimdeki elini hareket ettirip belimi okşadı. Neden hala gelemedik? Diğer elini uzatıp yüzüme düşen saç perçemimi yüzümden uzaklaştırdı. "Neye güldün?" dedi bir kez daha. Gözlerine odaklanmıştı ama yüzünde gülümsemeye dair bir emare yoktu. " Üzerimizdekiler gençlik hallerimizi hatırlattı." Dudakları yavaşça kıvrıldığında bu sefer ben duraklamıştım. "Ne güzeldin sen..." dedi Uğur. Yüzü bana yaklaşırken nefesimi tuttum. Uzanıp gözümün altına dudaklarını bastırdığında yutkundum. "Şimdi güzel değil miyim?"

"Çok güzelsin," dedi dudakları dudaklarımın üzerine baskı uygularken. Gözlerimi kapattığımda belimdeki eliyle vücudumu vücuduna yasladı. Elini yanağımda hissettiğimde gelen 'bip' sesiyle kendimi geri çektim. Gözlerimi açtığımda bana bakışı fenaydı... Beklentisi vardı. Devamı gelsin diye beklentisi vardı... Kapı kapanmak için hareketlendiğinde asansör tuşuna basıp geri açtı. Belimi kaldırdığında refleksle ayaklarımı açarken dışarı adımladığı için bacaklarım beline sarıldı. Kollarım başına sarılırken dudaklarımız yeniden birleşmişti. Sırtımın kapıya yaslandığını ve ellerinden birinin vücudumdan ayrıldığını hissettim. Dudaklarımı aralamamla hırçınlaşıp öpücüğü derinleştirmesi bir olmuştu. Alt dudağımı emerken sırtımın boşluğa düştüğünü hissedip heyecanlandım. Eli tekrardan belimi bulduğunda beni eşikten geçirmişti. Diğer eli de kapıyı kapattığı gibi bacağımdaki yerini almıştı. Nefes almak için geri çekildiğimde sırtım duvara yaslandı. Uğur'un dudakları ise dudaklarımdan çeneme kayıp oradan da boynuma inmişti. Karnımda biriken bir hisle başımı yana eğdiğimde öpücükleri boynumda sıklaştı. Boynundaki elimi indirip omuzuna tutundum. Bacağımdaki eli kotun üzerinden baldırımı sıkıyor ve kalçama doğru çıkıyordu. Nefes nefese tavanı izlediğimde Uğur'un ıslak dilini tenimde hissettim. "Uğur," diye seslenecekken sesim inlemeye döndü. Boğazından çıkan hırıltılı sesin ardından bir kez daha sırtım duvardan ayrıldı.

Yüzünü boynumdan çıkarmadan odalara doğru iki üç adım atmıştı ki durup salona doğru yürüdü. Kalçam masaya değdiğinde boynunu istemsizce sıktım. Dişlerini boynumda hissettiğimde tırnaklarımı geçirdim omzuna. Kasıklarımdaki sızlama beni kıvrandırdığında masanın üzerinde olduğumu algıladım. "Uğur! Yemek yiyoruz burada ya!"

Kalçalarımı kaldırıp ona yaklaştırdığımda kasığına sürtündüm. Boynundan kendime çektiğimde eli kalçamı bulup sıktı. "Yenisini alırım." dedi boğuk bir sesle. Boynumdan çekilip dudaklarını dudaklarıma bastırdı tekrar. Baskısından dolayı dudaklarım aralandığında yeniden onu ittim ama çok uzaklaşamadı. Burnumun yan tarafına dudaklarını sürterek yanağımda gezdirdi dudaklarını. Boğazımdan rahatsızcasına bir ses çıktığında iç çekip kalçamdan kendine çekti vücudumu. Bacaklarım tekrar beline dolanacaktı ki koltuğa oturduğu için bacaklarının yan tarafına kıvrıldı. Dudakları yeniden dudaklarımla buluştu. Eli belimden yukarı çıkarken rotası sağ göğsüm oldu. Okşayıp da sıktığında omuzlarından itip dudaklarımdan uzaklaştırdım onu. Yüzümüz karşılıklı kaldığında kaşları hafifçe çatıldı. "Rahatsız mı oldun?" derken eli göğsümden kayıp belimde durmuştu. Diğer elini de kalçamdan çekip bacağıma koydu. "Ck," dedim nefes nefese. "Konuşmadan yapmayalım."