5.Evlilik

1.5K 96 26
                                    


Yorum yapmayı ve oylamayı unutmaayınn. 💕

Bir sonraki bölüm pazartesi gelecek . 


Adımımı attım ve asansöre bindim. Peşimden Uğur girdiğinde gerginlikle kolumu tuttum. Evet. Sanırım ben bu anlarda ne yapacağımla alakalı hiç düşünmemiştim... Uğur 13.kata bastı. Bizim her şeyimiz acele olduğu için nerede oturacağımız konusunda da çok düşünmemiştik ve Uğur, geçici olarak 'bekar' evinde kalabileceğimizi söylemişti. Apar topar valizimi alıp evine götürmüştü çünkü yerleşmeye bile zamanımız olmamıştı. Uğur'un evini ilk defa görecektim. En yakın arkadaşımın evine daha önce hiç gitmemiş olmak komikti ama sebepleri vardı. Uğur İstanbul'daki şirketine geçeli daha beş aydan fazla bile olmamıştı. Bir de davet de almamıştım. Davet almadığım eve gelin olarak giriyorum... Sanırım gerçekten zorla evlendirtmiştim Uğur'u. Kıkırdarken aynadan Uğur göz kırptı. "Hayırdır?" Elimi ağzıma bastırıp gülmeye devam ettim. "En yakın arkadaşımla evlendiğime inanamıyorum." O da güldü ve kendini aynaya yasladı. "Herkes en yakın arkadaşıyla evlenmiyor mu ya?" Kafamı iki yana sallayıp kafamı ona doğru kaldırdım. "Hayır. Herkes senin sahip olduğun cinsten ruh hastası bir arkadaşa sahip değil. Tamamen objektif bu arada fikrim. Psikolog olarak yani." O da sesli kıkırdadı. Sonra düşünür gibi yapıp asansörün bir düğmesine bastı. Asansör dururken korkuyla Uğur'a baktım. "Ne oldu?" Uğur yaklaştıkça geri çekildi. Sırtım duvara yaslandığında yutkunarak kafamı ona doğru kaldırdım. "Ne yapıyorsun?" Dudakları yine o çarpık ifadeyi yaptı. Dudağının kenarını kaşıdı. Bana doğru eğilip gözlerini tüm yüzümde gezdirdi. "Herkes senin sahip olduğun cinsten de ruh hastası bir arkadaşa sahip değil," gözleri dudaklarıma kaydığında iyice yaklaştı bana. "Tamamen objektif. Mühendis olarak yani." Gözlerimi kısıp elimle hafifçe göğsüne vurdum. "Doğru söyle. Aşıksın değil mi bana?"

"Bilmem. Öyle miyim?" Benim de gözlerim dudaklarına kayıyordu. Fakat yol yol değildi. Neyse ki derinlerden gelen bir telsiz sesiyle Uğur benden ayrıldı. "Ahmet abi sırası mı şimdi ya?" Düğmeye tekrardan bastığında hareket etmişti ama o çağrı düğmesine bastı. "Abi sıkıntı yok. Hanıma kur yapıyordum." Arkadan omzuna elimi çarptığımda gülerek geri çekildi. "Ooo tamam koç. Hadi hayırlı olsun."

"Arsız mısın sen ya?"

Yanağımdan makas aldığında asansörün kapıları açılmıştı. Sonra bir şey dememe izin vermeden bir kolunu bacaklarımdan bir kolunu belimden geçirerek beni kucağına aldı. "Ay! Ne yapıyorsun Uğur ya?" Kolumu düşmemek için boynuna doladığımda otuz iki dişiyle gülüp yürüdü. "Adetleri yerine getirmeyelim mi yavrum?"

Kıkırdarken bacaklarımı salladım. "Asla normal değiliz." Büyük kapının önüne geldiğimizde durdu. "Şüphen mi vardı?" Dilimi damağıma vurup kafamı salladım. Aşağı atlamak için hareket edeceğim sıra beni iyice tutup kendine çekti. "Cebimde al aç. Eşikten geçirmeden bırakmam seni." Gülüp ceketinin içinden anahtarı çıkartıp zorlukla da olsa kapıyı açtığımda ayağıyla itip beni eşikten geçirdi. Kapı arkamızdan kapanırken beni kucağından bırakmıştı. "Evine ilk defa geliyorum."

"Gelmek istemezsin diye davet etmekten çekinmiştim." Ona dönüp kaşlarımı kaldırdım. "Neden gelmek istemeyeceğimi düşündün ki?" Üzerindeki ceketi çıkartıp eline alıp yürümeye başladı. "Bilmem. Yıllar geçince belki aramız soğumuştur diye sanırım. Gelsene." Onu takip edip salona girdiğimde aklım karışıktı. Evet uzun zamandır Amerika'daydı ama konuşurduk. Tüm saat farklarına rağmen. Hatta anı olsun diye birbirimize yazdığımız on iki tane mektubumuz vardı.

Arkadaşlığımız üniversiteye geçtiğinde çatırdamaya başlamıştı ama düzeltmeye de çalışıyorduk. Aramız Koray hayatımıza girdiğinde bozulmuştu sanırım. O sebepsizce nefret ediyordu Koray'dan. Ben de çok hoşlanmazdım ama kendimi bir anda Korayla sevgili olarak bulmuştum. Aslında o bir anı hatırlıyordum. Lena ve Uğur'un sarmaş dolaş Amerika'da çekildiği fotoğraftan sonra... Kıskanmıştım, üzülmüştüm ve unutmak istemiştim. İlk aklıma gelen aptalca fikri faaliyete geçirmiştim. Koray'ın çıkma teklifini. Bu arada gerçekten benimle çıkar mısın demişti... Sonrası ise benim olayları durduramamamdan ibaretti. Evlilik teklifine kadar. Bana herkesin içinde evlilik teklifi etmiş ve kabul etmemi beklemişti. O kocaman pırlantayı gördüğümde vurulmuş gibiydim. İçimdeki ses o kadar bağırmıştı ki Koray'ı diz çökmüş bir şekilde bırakmak bile beni durduramamıştı.

SÖZDE ARKADAŞ (FİNAL)Where stories live. Discover now