SÖZDE ARKADAŞ (FİNAL)

8. Tatil

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınn

Sıcak hava yüzüme estiğinde elimle kendimi serinletmeye çalıştım. "Hadi girelim. Daha ne bekliyorsun?" Gözlüklerimi hafifçe indirip tişörtünü çıkarmış olan Uğur'a baktım. Dün akşam Uğur'un birkaç günlüğüne kiraladığını söylediği eve ulaşmıştık. Uğur araba sürmekten ben ise sıcaktan o kadar yorulmuştuk ki direkt uyumuştuk. Sabah uyandığımızda ise bir şeyler atıştırıp plaja geçmiştik. Plaj dediğime bakmayın. Cennet. Kalabalık değildi. Tek tük insanlar vardı. Kumu incecikti. Güneş tenimizi yakıyordu ama su serindi. "Güneş kremi emsin diye bekliyorum." Gözlüğüme güvenerek biraz kaslarını falan kestim. Göğsünde yarım kalp dövmesi vardı. Bunu Amerika'da yaptırdığını biliyordum. O zamanlar Instagram'a attığında görmüştüm. Göğsünün altında uzun bir ip dövmesi vardı ve ucu sırtına kadar gidiyordu. Bunu ne zaman yaptırdığını bilmiyordum. "Eee, ben gidiyorum!" Omuz silkip şapkamı düzelttim. Oflayarak denize koştu. Bir insanın sırtı bile yakışıklı olur muydu? Yutkundum. Denizle buluştuğunda eliyle beni çağırdı. Güldüğümde tok gülüşünü duydum. Ben de güldüm ama geri şezlonga yatıp gözlerimi kapattım.

Birkaç dakika durup yüzümün kremi emdiğini kabul ettikten sonra gözlerimi açtım. Görmek istemediğim bir manzarayla karşılaştım. Uğur'un yanında kızıl saçlı bir kadın vardı. Benim kızıl saçlı kadınlardan çektiğim nedir? Sinirle soludum. Gözlerimi dikip Uğur'a baktım. O kadınla konuşup güldü. Bir duygu hissettim. Beni çok üzen bir duygu. Yorumladığım hiçbir şey belki de gerçek değildi. Uğur sadece bana yardım etmek için yanımdaydı. Bu ilişkide hoşlanan kişi sadece bendim. Şezlongların arasındaki masanın üstündeki suyu içip yan oturdum. Aptaldım.

"Bahar gelsene ya tünedin oraya!" İrkilip kafamı kaldırdım. Vücudundan hala sular akıyordu. Gözlerim arkasına kaydığında kırmızı saçlı kadının bizi izlediğini gördüm. "Niye? Bulmuşsun arkadaş kendine." Gülen sesini duydum ama bakışlarımı ona kaldırmadım. Zaten sonra tam karşıma oturup kafasını eğip gözlüğümü çıkardı. "Kız turistmiş. Bildiğim güzel lokanta var mı diye sordu sadece." Gözlerimi bardağımdan çekip ifadesizce ona baktım. "Neden hesap veriyorsun?" İç çekip elime uzandı. Avcunun soğukluğu sıcak elimle temas etti. "Hesap vermek istiyorum. Bana böyle bakma istiyorum." Zorlukla gülüp gözlerine baktım. Ciddi duruyordu. "Neden?" Yutkundu. Gözlerini yüzümde dolaştırdı. "Dürüst olmamı mı istiyorsun?" Ne söyleyebilirdi? Ben dürüst müydüm ki o olacaktı. Kaçmak istedim. Elimi hafifçe elinden kurutulup üzerimdeki kimonoyu çıkartıp şezlonga koydum. "Denize girmek istiyorum." Alttan bakışlarına karşılık vermedim. Kadın denizde görünmüyordu. Ben kendimi denize iterken denizin soğukluğu bedenimi ferahlattı. Kıyıdan biraz uzaklaştığımda Uğur'u göremedim. Nereye gitti ki? Nereye olacak? Kızın yanına gitmiştir. İstemsizce bir iç geçirdim ve arkamı döndüm ama belimin kavranmasıyla hafifçe bir çığlık attım. "Benim kız! Ne bağırıyorsun?" Kolları gevşerken ona dönüp ıslak koluna hafifçe(!) vurdum. "Aklımı aldın!" Yalandan kolunu ovuştururken dudakları kıvrıldı. Bir kolu gevşekçe belimde duruyordu. Bacaklarımız suyun altında çarpıştı. "Yaparım öyle şeyler."

Yüzüme yapışan saçı iteledim. Uğur da diğer tarafımdaki yapışan saçı yüzümden ayırdı. Çene hatlarından sular akıyordu. Yani. İstemsizce iç çektiğimde gülerek gözlerini bana çevirdi. "Cevap vermedin." Bir anda kontrolümü kaybettim ve suyun içinde çırpındım. Aynı saliselerde Uğur da beni kendi gövdesine yapıştırdığında boğulmamak için ben de kollarımı boynuna doladım. "Ay!" Kolu belimi sıkıca sarmış ve beni suyun üstünde tutuyordu. Bakışlarımı ona çevirdim. Çenesini sıkıyor ve nefes nefeseydi. Gözleri dudaklarımda kaldı. "Dürüst olayım mı Bahar?" Benim bakışlarım da dudaklarına kaydı. Kalp atışlarım hızlandı. "Ne söylemem gerektiğini bilmiyorum." Dudaklarından çıkan ılık hava dudaklarıma çarptı. "Sadece arkadaşın mıyım ben?" Nefesimi kontrol etmekte zorlandım. Ellerim omuzlarında gevşedi ama o beni bırakmadı. "Artık kaçamazsın."