Güneş Karaca, eski sevgilisi Gurur Atahan'dan kurtulabilmek için sevgilisi olan çete lideriyle birlik içerisinde olur ancak başındaki bu kara bela, onun geçmişte ihanet etmesine sebep olur. Ailesiyle tehdit edip ortadan kaybolan eski sevgilisinin, s...
Bölüm gecikti diye deliriyorum, özür dilerim! İşim bu aralar yoğun olduğu için toparlamayı umduğum an daha beter bir hale girmeyi başardım nasıl oldu bilmiyorum. İnstagram hesabımdan bana ulaşabilirsiniz canlarım nickim "wattyisigi" Editlerde Ian Somerhalder yerine yabancı erkekleri kullanmama takılmayın, fotoğraf editlerinde sadece öyle yapıyorum. Videolu editler ian ve Evren'i de öyle hayal edebilirsiniz, ben öyle hayal ederek yazıyorum.
Bölüm sonunda soru kısmı açtım oraya istediğinizi sorabilirsiniz yine. Satır arası yorumlarınız beni o kadar motive ediyor ki, desteğim o diyebilirim. Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin, yazım hatalarım varsa da affedin, hepinize keyifli okumalar dilerim!
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
OTUZ BEŞİNCİ BÖLÜM
"Kalp kırıklığı kırılan cam bardağa benzemezdi. Cam bardağı atardın ateşin içerisine, yeniden şekil alırdı ve hiç parçalara ayrılmamış gibi düzeliverirdi ancak kalp kırıklığı, o hep baki kalırdı."
"Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz orospu çocukları? Ben size Güneş'i hastaneden çıkartın ve villaya getirin dedim. Bu hal ne Anıl? Sevdiğim kadının bilinci kapalı bir halde bu yatakta yattığı her dakikayı burnunuzdan mı getireyim bunu mu istiyorsunuz benden?"
Furkan'ın sesini işitti kulaklarım.
"Abi biz de anlamadık, kamera kayıtları durdu biliyorsun ki. Ama Güneş hanım villaya gelmek istemedi, diretti bunun için. Hatta üzerime bile yürüdü diyebilirim size, bir şey yapmadık biz. Kendisi beni sarsarken yara açıldı ve direkt gereken müdahaleyi sağladık zaten."
Bir süre derin bir sessizlik oluştu.
Herkes Evren Yıldırım'dan korkuyordu.
Anıl'ın sesini işitti kulaklarım.
"Bakma öyle bana abi, Furkan doğru söylüyor gerçekten böyle yaşandı."
"Oğlum ne anlatıyorsunuz lan siz? Güneş'in göğsünde yer alan yara böyle oluştu yani öyle mi?" Bu konuşan kişi Barlas'tı, demek o da gelmişti yanıma. "Güneş kolay kolay sinirlenmez Furkan, ona ne söyledin de sinirlendirdin sen onu öt bence. Yoksa," kısa bir sessizlik oluştu. "Belimde yer alan silahla senin ağzını burnunu kıracak sonra iki mermiyle diğer tarafa postalayacağım."
