16. BÖLÜM | Sarsılan Güven

15.1K 881 836
                                    



Yazım yanlışlarım olursa affolun şimdiden, herkese güzel okumalar dilerim.🌹

ON ALTINCI BÖLÜM

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

ON ALTINCI BÖLÜM

"O gece yalan söylemedin belki ama susmayı tercih ederek, öldürdün benliğimi. Konuş istedim, ben yapmadım demeni istedim, yalanlarınla yine beni kandır istedim."

❄️

Güven duygusu çok ince bir iplik gibidir. Yanlış ufacık bir harekette tamamen kopmasına, bir daha bağlanamamasına sebep olurdunuz. Benim insanlara karşı duyduğum güven de tam olarak iplikten ibaretti. Tek bir kusurunda kopuveriyor, bir türlü tekrar bağlayamıyorduk.

İki haftadır Evren'in garip tavırları hiçbir şekilde gözümden kaçmıyor, yediğim her yemekten tutun içtiğim suya kadar özenle beni kontrol ediyordu.

Mezarlıkta konuşulanlardan sonra tavırları bir hayli garipleşmişti. Önceden Gurur'un dibimizde olduğunu biliyorduk ancak bundan tam emin olamıyorduk. Artık bundan emin olduğumuz içindi sanırım bu fazlalık dolu korumacılık.

Aldığım ilaçlar unutkanlığa sahip olan, güçlü dozda ve yurt dışından özel getirtilen bir ilaç türüydü ve Gurur bunu sırf ben iyileşemeyeyim diye yurt dışından özenle getirtiyordu.

Babam olacak o şerefsizle bir haftadır iletişim kurmuyordum.

Kendi isteğim doğrultusunda.

Evren nereye gidersem gideyim benimle birlikte geliyor, adamlarına bile herhangi bir güven duymuyordu. Ona inatla benim bu kadar üzerime düşmesine gerek olmadığını dile getiriyordum ancak hiçbir şekilde onu ikna etmeyi başaramıyordum.

O geceden sonra birçok defa Evren'i yarı çıplak bir şekilde görmüştüm ancak benim göğsünde saklı olan ismimin yazılı olduğu dövmeyi ve kurşun izini bildiğimi bilmediği için hâlâ daha fondöten kullanmaya devam ediyordu.

Evren gerçekleri bana göstermiyor ancak benim görmeme izin veriyordu ve bu Gurur'u delirtiyordu.

İki gün önce evin arka bahçesinde bulunan palamut ağacına kırtasiyeden almış olduğum kırmızı kurdeleyi bağlama kararı vererek, çok zor bir anda bulduğum kısıtlı boş vakitle beraber ağacın gövdesine bağlamıştım.

Bu kırmızı kurdele, Bataklık için 'Senin söylediğin her şeye sadığım ve sana uyuyorum.' demekti. Çete bu anlamda kullanıyordu ve bu tarz garip garip unsurlar vardı.

Yardım edeceğini umarak o kırmızı kurdeleyi ağacın gövdesine bağlamamıştım. Ben kimseye güvenemezdim, bu yolda karşıma çıkan ve elini uzattığını sandığım herkes benim için birer tehditten ibaretti. Gurur'un karşıma çıkmasını beklediğim için bağlamıştım ve Evren de bunu zaten biliyordu.

KUZGUNİ ATEŞ (+18)Where stories live. Discover now