İkizler / seungsung

41: Çömlek

Jisung'ın hazırladığı akşam yemeğinin üstünden birkaç hafta geçmişti. Bu sürede Seungmin birkaç sefer Jisung'ı yemeğe çıkarmış, sürekli Jeongin'den kask istemekten bıktığı için Jisung için yeni bir kask satın almıştı.

İki genç oturup kaskları kalıcı kalemlerle kafalarına göre boyamış ve sabitlemişlerdi.

Jisung Seungmin'le her fırsatta bir şeyler çizmiş, boyamış, şekillendirmişti.

Kilden ufak bir şeyler yapmışlardı. Workshoplarda takılmışlardı.

Vize haftası boyunca sadece birkaç sefer dışarı çıkmış onda da kasabadan ayrılmamışlardı.

Sonuç olarak artık Nisan ayına gelmişlerdi. Havalar ısınıyordu ve Seungmin'in hala yapması gereken bir çömlek vardı ama bundan önceki dört denemesinde de çuvallamıştı.

Jisung onunla workshopa tekrar gitme kararı almıştı ve genci resmen zorla oraya götürüyordu. Arabada Seungmşn sızlanırken Jisung güldü.

"Bu ödevi vermen gerekiyor."

"Tabii! Sen keyfi olarak yaptığın için yıkılınca üzülmüyorsun."

"Benim yapmamı da kabul etmiyorsun." dedi Jisung ona kısa süre bakıp. "Öğrenmek istiyorum çünkü. Senin dört tane kupan oldu, şekillendirdin, fırınladın, boyadın, kullanmaya bile başladınız. Ama ben?Koca bir sıfır."

Jisung gülerek ona baktı. "Bugün senin öğrenmen için başında dikileceğim. Uzaktan görünce anlamıyorsun. İkimiz aynı çömlek hamuruyla ilgilenirsek daha kolay anlarsın belki."

"Bir de beceriksizim diyorsun." dedi Seungmin. Jisung arabayı park etmeye başlarken kemerini çözmüştü.

İki genç dakikalar içinde workshopa girmiş, boş bir alana yerleşmişlerdi. Jisung önlerine bırakılan malzemelerle teiekkür etmiş ve ellerini ıslatıp hazırlanarak Seungmin'in dibine oturmuştu.

"Böyle mi yapacağız?" dedi Seungmin.

"Hm, olmaz mı?"

"Olur." Seungmin platformu çeviren pedala basmaya hazırlanırken Jisung yeterli miktarda hamuru almıştı. İkisi hamurla oynamaya başlamış, ona şekil vermeye çalışmıştı.

"Ya, dokunma orasına." dedi Jisung gülerek. Seungmin kendisi şekillendirmediği için bozmuştu çömleği.

"Dokunurum." 

"Ben de seni ısırırım, güzel yap, bozma."

"Karışma o zaman, ben yapabilirim." dedi Seungmin. Hala ıslak olan hamuru ezip yenşden şekil vermeye başladı. Tek istediği dümdüz ve ayakta duran bir vazoydu.

"Bak oldu!" dedi vazosunu gösterip. Jisung tam tebrik edecekken vazo yavaş yavaş dökülmeye başlarken iç çekti Seungmin.

"Ağzına sıçtığımın çömleği." dediğinde Jisung güldü. Hamuru yeniden şekillenditrceklerken Seungmin'in ellerinin üstüne ellerini koydu.

"İki tarafı da eşit yap, ağırlık bir yerde kalıyor yaptıklarında sonra çöküyor. Temel fizik." dediğinde Seungmin onu taklit etti.

"İki tirifi di işit yip, iğirlik bir yirdi kiliyir yiptiklirindi. Timil fizik." Jisung ona gülerken yaklaşıp yanağını öptü.

"Şapşal şapşal davranma. Güzel yap, ödevin o."

"Benim vazom fütüristik olsun, yıkılmamış ama ayakta da durmayı başaramayn gençlerimizi temsil etsin. Ne olursa olsun life goes on desin." dedi Seungmin elini yönlendiren Jisung'a güvenip kıvırcık kafayla uğraşırken.