10: Motor Yarışı

1.2K 267 145
                                    

Jeongin birkaç gün söz dinlemiş yine de yerinde duramamış ve küçük bir meseleyi büyüterek Jisung'la tartışmıştı.

Dövüşecekleri kadar mesele uzamasa da bir süre birbirleriyle konuşmayacak kadar kızmışlardı birbirlerine.

Yongbok arada kalıp Jeongin'le konuşması için Seungmin'i arayana kadar Seungmin olayı bilmiyordu bile.

Sonra ne mi olmuştu? Seungmin Jeongin'i bir güzel dövmüştü.

Yongbok'la beraber Jisung'la araları düzelsin diye bir ton laf etmişlerdi Jeongin'e. En sonunda iki genç barışırken Seungmin tüm bu olaylarda Jisung'la karşılaşmamak için ekstra çaba sarf etmek zorunda kaldığı için Jeongin'i bir kez daha dövmüş ve onu kölesi yapmıştı.

Yazın son birkaç haftasını da bu gibi aptal şeylerle geçirmiş, en sonunda okullara başlamışlardı.

Seungmin resim bölümünün tahmin ettiği kadar kolay olmadığını anlarken; Jisung meselesi artık onu daha az bunaltmaya başlamıştı. Arkadaş edindikçe Jeongin ona sürekli en yakın arkadaşı olduğunu hatırlatıp dururken hayatı normal bir düzene girmiş gibi görünüyordu.

Jisung'ı da sokağın başında falan denk gelirse görüyor, bazen görmemiş gibi devam edip bazen başıyla selam vererek geçip gidiyordu.

Okulun ikinci haftası biterken Jeongin dışarı çıkmak için ısrar etmişti. Şimdi ikisi hazırlanmış, yaşadıkları yaz sonu kaosunun arasında aldıkları ehliyetle sonunda abilerinin motorlarını ödünç alabiliyorlardı, Yongbok'u bekliyorlardı.

Sarışın olan sonunda yanlarına gelirken üçü kasklarını takmış ve yola çıkmışlardı.

Incheon'daki kafelerden birine giderken yolda epey eğlenmiş, birbirleriyle yarışmışlardı. Seungmin bu takılmanın ona iyi geldiğini hissederken üç genç haberleşerek gidecekleri kafeyi seçmiş ve kısa bir süre sonra ulaşmışlardı. Oturup birer soğuk içecek sipariş etmiş, yanına tatlı da söylemişlerdi.

"Bayağı arkadaş edindin sen de he," dedi Seungmin Yongbok'a dönüp. "Kampüste bazen atölyeden çıkarken seni görüyorum.  Yanında gülüştüğün arkadaşların var." dediğinde Jeongin atladı hemen.

"Hepsiyle tanıştım!" Seungmin dudaklarını birbirine bastırdı. "İyi insanlar herhalde."

"Yani, bir sen değiller ama iyiler." dedi Jeongin.

"Bence de iyi gibiler ama bilemeyiz. Belki rol kesiyorlardır. Kampüste beni görünce yanıma neden gelmiyorsun? Ben seni görmüyorum. Görsem gelirim. Sevmiyor musun beni?" Yongbok kaşlarını çatarken Seungmin uzanıp oğlanın yanağını sıktı.

"Seviyorum, neden sevmeyeyim? Sadece elimde tuvaller, şövaleler falan varken yanına gelmek çok zor olur. O yüzden gelmiyorum."

"Yine de arada bir okulda seni görmek iyi hissettirir." Yongbok gülümserken Seungmin ona göz kırpmıştı. "Fizik mühendisliğinde durumlar ne?"

"Yalnızım ben. İnsanlar aşırı rahatsız edici. Tek arkadaşım sen kalmalısın. Jisung'ın varlığına şükredeceğim aklımın ucundan geçmezdi. En azından tanıdık biri. Ödevlerin gruplarında hep onunla beraberiz." dedi Jeongin göz devirirken.

"Neden insanlarla tanışmıyorsun? Jisung tüm gün sessizce oturduğunu söyledi." dedi Yongbok.

"Çünküsü yok, bilmiyorum." Jeongin arkadaşıyla göz göze geldiğinde Seungmin ona göz kırptı.

Seungmin, arkadaşının çoğu zaman insanların enerjisine göre hareket ettiğini biliyordu ve anlaşılan sınıfındaki insanlar ona bunaltıcı bir enerji veriyordu.

İkizler / seungsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin