9: Yaz sonu

1.4K 276 190
                                    

Seungmin omzundaki havluya sarılırken Jisung onu yaktıkları ateşe yaklaştırdı. "Donarak öleceksiniz."

"Çok umrunda ya!" diye bıdılandı Seungmin.

"Efendim?"

"Çok da donmuyorum ya!" dedi Seungmin. "Pijamalarımız güneşte kuruduktan sonra güneş batınca suya girmesek üşümezdik."

"Siz niye pijamalısınız harbiden?" dedi Jisung. Bu sefer odağı Jeongin'di.

"Arkadaş sözümü dinlememeyi tercih etti. Ben de zorla söz dinlettim."

"Neden ki?" dedi Yongbok.

"Dışarı çıkası yokmuş, ben de dışarı çıkalım diye bin tane fikir sundum. Hepsine bahane buldu. En son sinirlenip kucaklayarak getirdim buraya. Dışarı çıkmak zorunda kaldı." Jeongin gururu bir şekilde anlatırken Seungmin göz devirdi.

Dışarı çıkmasaydı şu an Jisung'la aynı akşam pikniğinde oturmak zorunda kalmazdı.

Ama maalesef böyle bir şey yaşanmıştı.

Esen ılık rüzgarla tekrar içi titrerken Jisung ona bakıp iç çekti.

"Pijamanın üstünü çıkar." diye emir verdiğinde Seungmin kaşlarını çattı.  "O niye?"

"Sana gömleğimi vereceğim. Titriyorsun."

"İstemem. Ben eve gidiyorum Jeongin. Çok yoruldum." Seumgmin havluyu bırakıp crocslarını giydi.

"Ben de geleyim." Jeongin doğrulurken Seungmin başını iki yana salladı. "Takılın siz."

"Bir saniye." Jeongin arkadaşının peşinden kalkıp onun kolunu tutmuş ve ilerletmişti.

"Jeongin salak salak davranma. Git otur Yongbok'la."

"Aptal mısın Seungmin?" dedi Jeongin. "En başından beri kalkıp gitmek için kıvranıyorum. İnat ettin oturalım diye. Oturmaya meraklı değilim." Seungmin arkadaşının boynuna sarılmış sonra kafasına vurmuştu sertçe.

"Jeongin git çocukla otur. Seni bekliyor belli." dediğinde Jeongin omuz silkti. "Bana ne eve gidiyoruz."

"Lan." diyerek kızdı Seungmin. "Amacın ne? Git otur flörtünle."

"Nein." dedi Jeongin bildiği tek almanca kelimeyi söyleyerek. "Eve gidiyoruz."

"İyi geceler ve iyi eğlenceler." dedi Jeongin onlara dönüp.

"Ayıp olacak Jeongin." diye sızlandı Seungmin.

"Sen kalsaydın?" dedi Yongbok.

"İyi hissetmiyormuş Seungmin, aklım onda kalacak." dedi Jeongin de.

"Siz oturun." diyerek ayaklandı Jisung. "Ben götürürüm Seungmin'i." dediğinde Jeongin ağzını açmıştı ki Seungmin araya girdi.

"Ben giderim, siz takılın. Lütfen Jeongin." dedi Seungmin gözlerini belerterek. Kimseye söz hakkı tanımamış ve hızlı adımlarla sahilden çıkmıştı Seungmin.

Jeongin arkasından bakarken Jisung kolunu sıvazladı. "Siz beraber takılın, ben giderim onunla." demiş ve peşine düşmüştü. 

Seungmin arkasındsn gelen adımları fark etmiş, gittikçe ona yaklaştığını hissedip aniden ona dönmüştü.

Şimdi ikisi yürümek yerine sessiz mahallede birbirinin arasını tamamen aydınlatmaya yetmeyen iki sokak lambasının arasında duruyordu.

"Gidebilirsin, iki sokak ileri gitmek için bodhguard'a ihtiyacım yok."

İkizler / seungsungOnde histórias criam vida. Descubra agora