Mazi

14.Bölüm; 'Bill Gates'

Herkese merhaba.☀️ 

Çoğu hikayeme bölümler çok geç geliyor ya da hiç gelmiyor, farkındayım. Uzun zamandır sağlık sorunları yaşıyorum ve hastane hastane gezmekten dolayı bölüm yazmaya pek vakit bulamıyorum.

Bunun icin üzgünüm. Biraz daha bölümleri hızlı yazmaya çalışacağım. Sabırla beklediğiniz için çok teşekkür ederim 💕

İyi okumalar dilerim.

❄️

"Kendimi dedeme acındırmaya çalışırken, bu pis yerde seks işçisi olup çıkmaktan korkuyorum. Apo, kesin korktuğum başıma gelecek."

Motel odasındaki aralık kapıdan gözüken kirli banyoya bir bakış atıp çarşaflarını çıngar çıkartarak değiştirttiğim yatağın önüne geldim. Odadaki tek temiz şey yataktı. Bunu da ben değiştirtmiştim. Cırtlak sesimi duymaktan bıkmış olan motel görevlisi, yatağın çarşaflarını değiştirmiş; bok götüren odada bana oturabilecek bir alan hazırlamıştı.

Sağolsun.

"Bu arada yan odada iki eskort abla kalıyor. Sohbetleri çok sardı. Eğer Burhan beyin mekanından erken dönersek, yanlarına gideceğim." Güldüm. "Parasız kalırsam ya sosyal medya fenomeni olmaya devam edeceğim ya da o ablaların yolundan gideceğim. Bu konuda hâlâ kararsızım. Gerçi gecelik on beş bin lira kazanıyorlarmış. Bunu duyduğum andan beri tarafımı seçtim ama neyse, kararsızlığa yatma numarası yapacağım."

Odayı iğrenircesine süzen Apo gözlerini bana çevirip "Siz burada nasıl kalmayı planlıyorsunuz?" diye sordu. Söylediklerimi aldırış etmişe benzemiyordu. "Virüs yuvasından farksız burası!"

"Apocuğum, yapacak bir şey yok. Dedeme kendimi acındırmam lazım." Apo'nun getirdiği poşetin içinden kıyafetleri çıkartarak yatağın üstüne koydum. "Bir süre idare edeceğim."

"Bu ne?" diye sordu şok içinde. Odadaki duvara monte edilmiş aynaya baktığını görünce sırıttım. Ayna parmak izleriyle ve başka izlerle doluydu. Vücut sıvısı izleriyle... "Düşündüğüm şey mi şu iz?"

"Sperm, evet. Biri çocuğunu aynaya fışkırtmış." Kahkaha atarak önüme döndüm ve kıyafetlerimi hızlıca katlayıp yastığın üstüne bıraktım. "Kız, bırak odayı incelemeyi! Miden bulanacak."

"Mayıs hanım, burada kalamazsınız. Burası çok sağlıksız bir ortam!"

"Sen bir de büyüdüğüm evi ve aileyi gör." Gözlerimi onun dehşetli suratına çevirdim. "Çıkalım mı artık?"

Apo irileşen gözleriyle kaldığım odayı bir kez daha süzüp bana doğru vücudunu çevirdi. "Burada kalarak Mücahit beyin vicdanıyla oynamak istediğinizi biliyorum ama sağlığınızı tehlikeye atmanızı kesinlikle tasvir etmiyorum, Mayıs hanım."

"Mecburum." diye tısladım önüme gelen uzun tutamı kulağımın arkasına tıkıştırarak. "Dikkat çekmem gerekiyor, Apo."

"Sağlığınızdan olacaksınız, Mayıs hanım!"

"Ben on beş yaşından beri, su misali alkol tüketen bir insanım, Apo. Çoktan sağlığımdan olduğumu düşünüyorum yani endişelenmene gerek yok. Kalacağım oda birçok virüse ev sahipliği yapıyor olsa da... Bana kolay kolay bir şey olmaz."

Onu rahatlatmak için yaptığım açıklama pek etki etmişe benzemiyordu. Abdullah iğrenircesine küçük odayı bir kez daha baştan aşağıya süzdü ardından kafasını iki yana sallayarak odadan çıktı. Bana söz geçiremediği zaman moodu düşüyordu. Bunu fark etmiştim ama umursamıyordum. Çünkü ikimizde biliyorduk ki bu oda, dedemi etkilemek için yaptığımız planın en önemli parçasıydı. Bundan cayamazdım.