a

689 83 43
                                    

2 gün sonra

Han Jisung

Felixler geleli 2 gün olmuştu bile ve bu akşam ise çağırdıkları arkadaşları gelecek. Eminim ki o yavşak Hyunjin de bana sırnaşacak Jeongin için. Felix ise şu anda hayat hikayelerini anlatıyor bende dikkatlice dinlemeye çalışıyorum ama yapamıyorum. Çok sıkılıyorum ne yapabilirim uykuluyum ve çekmiyor şu an ilgimi.

"Ee sen beni dinlemiyorsun ki ama! Duvarla mı konuşuyorum?"

Felix'in haklı isyanından sonra  yavaşca yüzüne baktım. Bana çatık kaşlarla bakıyordu. Bu gün biraz fazla şeyim...? Yorgun, ya da halsiz? Ya da sıkkın? Off bende bilmiyorum ki neyim olduğunu! Şu bir kaç gündür tadım yok. Geceleri uyuyasımda gelmiyor hayat enerjim bitmiş, ölü gibi uzanıyorum evde. Çok yorgunum, uykusuzluktan başım ağrıyor ama uyuyamıyorum. Yatak çok bunaltıcı gelmeye başladı artık. Gecenin karanlığında bomboş odada tüm gece öylece uzanıp hissizce tavanı izliyorum. Yorgunluktan uyuyamıyor gibiydim resmen. Bunaltıyor artık aynı düzen. Kafamı dağıtamıyorum artık günlük rutinlerle.

Felix biliyordu geceleri uyuyamadığımı. Gelip benimle uyuduğunda bile 2-3 saat anca uyuyabiliyordum. Şu anda kafamı dağıtmaya çalıştığının da farkındayım. Gerçekten kızmıyor aslında istesem 5 kere daha anlatır. Durduk yere durgunluk başladı bende. Fazla sessizim bu aralar kabuğuma çekilip kimseyle konuşmak istemiyordum. Yalnız kalmaya ihtiyacım vardı ki ben etrafa boş boş bakınırken Felix bu isteğimi anlamış gibi bana bir öpücük verdi ve ne zaman istersem çağırabileceğimi söyleyip dışarı çıktı. Onun çıkması ile kendimi yatağa bırakıp cenin pozisyonu aldım. Telefonumu da çıkarıp instagrama girdim ve tanıdığım herkesi stalklamaya başladım.

Akşam saat 20.30

Sabahtan beri yaptığım tek şey yatağımda yaptığım stalk. Evet yaklaşık 5 saattir bu yataktayım. Sadece Minho hyung yanıma gelmiş, benimle konuşmaya çalışmış yemek getirip yememek için dayanmama rağmen yarım tabakta olsa çorba içirebilmişti bana. Daha sonra sadece oturup hareketsiz beni izlemiş ve yanağımı okşayıp beni yalnız bırakmıştı. Aslında tek istediğim yanlız kalmaktı ama beni bırakıp gidince dumura uğramış hissetmiştim. Minho hyungla daha fazla vakit geçirmek istiyordum. Benimle daha fazla konuşmasına ihtiyacım vardı. Çok güzel bakıyordu bana. Daha önce kimsenin bakmadığı gibi... kalbimi hızlandırmaya yetiyordu bunlar aslında. Bunları ona söylemek isterdim ama çok çekiniyorum. Yani yanlış anlamasından korkuyorum. Benden uzaklaşmasından, hayali bile kötüydü benim için. Bunları düşünüp duruyordum sadece.

Felix ise biraz önce odama gelmiş ve gelmelerine yarım saatten az kaldığını hazırlanmam gerektiğini söylemişti. Aslında halsiz olduğumdan dolayı gelmememi hatta buluşmayı başka güne aldırmayı bile teklif etti ama tabiki kendi nedenlerim yüzünden bu buluşmayı asla iptal ettiremezdim. Bunun için yatağımdan kalktım ve kat kat kıyafet ve yetmezmiş gibi üzerime attığım kapkalın yorgan yüzünden ter içinde olan vücudumu duşa kabine soktum. 5 dakikada saçımı ve bütün vücudumu vanilya-lavanta kokusuna bulamış ve hızlıca üzerime şık bir kaç kıyafet giyinmiştim.

Felix pijamaylaydı ama ben onlarla o kadar samimi olmadığım için biraz daha özenmeye karar verdim. Siyah bir sweat ve diz üstü siyah şort giymiştim. Kahve tonu saçlarımın uçlarını ellerimle saçlarıma yaydığımda gayet iyi görünüyordum. Kendimi aynada süzerken gözlerim yüzüme çıktığında aynada kendimle göz göze gelmiştim. Göz altı morluklarım beeni rahatsız etmişti. Yüzüm iyice küçülmüş ve bu hafta düzgün yemek yemediğim için incelmiş görünüyordum. Kaç kilo kaybettiğimi bilmiyorum bile. Aşağı kattan duyduğum kapı sesi ile kendime gelmiş hızlıca fondöten ve kapatıcıyı göz altlarımı belli etmeyecek kadar  sürmüştüm. Dudağıma ise kirazlı lip balmı sürüp odamdan çıktım. Aşağıdan konuşma sesleri geliyordu.

CHANEL - MinsungWhere stories live. Discover now